İdeolojik Körlük Ve Her Konuda Laf Söyleme Hastalığı

'Kişi bilmediğinin düşmanıdır' sözünden yola çıkarak, ideolojik körlüğün vardığı varacağı neticeleri gelin birlikte değerlendirelim...

Olaylara, yaşananlara ve şahıslara kendi penceremizden, kendi göz rengimizden yani düşünce kalıplarımızın çizdiği perspektiften baktığımızda ve değerlendirmeye gittiğimizde objektif olmamız mümkün değildir...

Eğer tarafsız değerlendirmelerde bulunmak istiyorsak öncelikle, ideolojilerden ve ön yargılardan arınmamız gerekmektedir. Ayrıca at gözlüğü ile de bakmamamız elzem olup, etraflıca bir inceleme ve değerlendirmeye gidilmelidir.

'Ağzı olan konuşuyor' veya beyni olan düşünüyor kabilinden her olaya, her duruma balıklama atlanarak söylenen sözler ve ortaya saçılan fikirler, sizlerde hak verirsiniz ki tutarlı ve tarafsız aynı zamanda hakkaniyete uygun olmaz olamaz...

Öyleyse, öncelikle hakkında fikir ileri süreceğimiz veya kalem oynatacağımız en küçük meseleden büyüğüne kadar her tür konuda, ilk şart olması babından bilgi edinmemiz, akabinde bilgisine güvendiğimiz kişilerden sorularak görüş almamız ve ayrıca araştırılan konu hakkında değişik görüş ve camianın düşüncelerini de öğrenmemiz; sağlıklı değerlendirmede bulunmamızı temin edeceğini düşünmekteyim...

Yoksa, kulaktan duyma veya kulağımıza çalma şeklinde edindiğimiz bilgilerle yapılan değerlendirmelerin yarım yamalak ve subjektif olacağı kesindir...

Örneklerle konuyu detaylandırmak gerekirse; askeri konularda herhangi bir tecrübesi veya eğitimi olmadığı halde kişinin kendisine sorulması üzerine veya kendiliğince söz söylemesi köşe yazması, dini meselelerde herhangi bir bilgi edinmeden veya dini hayatına hayat kılmadan kişinin ahkam kesme de denilecek tarzda laf ebeliği yapması gibi buna benzer bir çok konuda insanımızın bir şeyler söylemek için, bende lafımla duyulayım basitliği altında yapılan tüm değerlendirme ve konuşmaların kişinin kendisine zarar vereceği gibi bir çok insanın da yanlış yönlenmesine sebep olunacaktır.

Yine, şahıslar hakkında yeterli bilgiye sahip olmadan sırf dedikodu mekanizmasının döküntüleri ile yetinilerek ileri geri konuşulması da, hem anılan kişiyi haksız ithamlarla rencide etmeye hem de, kendi ideolojisi ile yargılama yapan kişinin karakterini ortaya dökmesine neden olacaktır.

Benden olmayan ya da benim görüşümden, davamdan, ideolojimden, siyasi düşüncemden, hizbimden, falanımdan, filanımdan gibi körlük netice veren takıntılar ile yapılan değerlendirmelerin güvenilir, sağlıklı ve objektif olamayacağı aşikardır...

Ağızdan çıkan tüm sözler ok gibi bir hedefe gider ve saplanır veya hedefsiz bir şekilde ilgisiz kişileri yaralayabilir...Dolayısıyla, söz çıkmadan önce bir değil bin düşünülmeli, hakkında bilgi sahibi olunmayan konular hakkında konuşulmamalı, yazılmamalıdır...

İdeolojik körlük neticesi yapılan değerlendirmelerde; kişi ve kurumlar hakkında iftira, karalama ve hakkından fazla övülme gibi sağlıksız sonuçlar doğabilir... Tüm bunları bilerek söz söyleyeceğimiz meselelerde az değil, yeterli bilgi sahibi olmamız ve ona göre konuşmamız veya yazmamız gerekmektedir...

16-11-2011