İki Nokta
Seni ilk tanıdığım yeri hatırlıyorum , o an ise yok aklımda.Seninle konuştuğumuzda içimden çok tatlı bir o kadar da ukala demiştim hatırımca.O erişilemez gibi görünen özgüvenin benim hiç alışık olmadığım ve kendimi özelliksiz hissetmemi sağlayacak cinstendi. Ben özgürlüğünü yeni eline alan yıllardır esaret altında yaşayan bir savaş esiri , koşmayı unutan bir at ,anne sütüne aç bir bebek gibiydim.Sevilmekten çok sevmeye muhtaçtım.Ben öyle büyük bir savaştan çıkmıştım ki; süresi hemen hemen denk ,uzakta bile katlanılmaz bir aşk.Eski arkadaşlar yasak , konuşmak yasak ,görüşmek zaten yasak ,hava yasak nefes almak yasak...
Demiştin ya ;'' karşındakinden vazgeçmek zor , sabretmek daha da zor'' . Bir kere vazgeçince kendinden , onu geri getirmek hepsinden zor.Ve bir kere farkettimi karşındaki senin vazgeçilmezlerini ; işte işin o zaman hakikaten zor.Anlatabildim mi bilmiyorum yaşadıklarını nasıl anlayabildiğimi.Zorluklarından bahsettim yeterince ,gerisi benim en büyük kahramanlık hikayem . Kurtulanda ben kurtaran da ben .Şu an bakınca geriye ,herşeye rağmen yaşamak ne kadar güzel .Hele de içimde acı tatlı senin aşkın varken.Kalbimin diğer yarısı olmasada yanımda ,olamıyacaksa da hayatımda , hasretini hissetmek bile güzel.
İnsan özgürlüğü kaybetmeye görsün, kendi iradenle attığın her adım , yaşamanın her anı değerli geliyor.Benim sana gitme diyemeyişim bundandı.İstedim ki ;kendin seç ,seçimlerinde özgür ol , bir de ben engel olmayayım sana.Biliyorum yaşadım çünkü ;bazen öylesine çaresiz kalıyor ki insan .Tek yol gibi gözüken teslimiyeti seçiyorsun ama bu onlara yetmiyor , aşktan da vazgeçip huzur istiyosun ; karşında anlayacak kimse yok.Dedim ya herkes en karmaşığı , en zoru kendi hikayesi sanır hep.Bunları anlatmamın sebebi hayata, kendime bakış açımı değiştiren, hayatımın en karanlık yıllarına
ve benim hikayemde zor bir görevi olan, kötü rolünü oynayan insana bugün teşekkür ettiğimi söylemek. En önemlisi bana yapılan ve kendi yaptığım hataları affettim.
Sevgilim sana eskilerden bahsetmek değil derdim veya duymaya hiç meraklı değilim eskilerini veya eskiyemiyenlerini.Aramızda olanlara ve aramızda geçenlere sabrım sanma kayıtsızlığımdandı.Kıskanılmak hayatımın bir döneminde beni o kadar yormuştu ki içimde kıskançlığın kıskanma kısmını bile görmek bana çok ağır geldi.Ve senden ilk vazgeçisimde, yüreğimdeki kafes ilk kez kırıldığında , kendimi senin gözünde sıradan hissetmek , benimle paylaştığına inandığım şarkıları, imaları bir başkasında görmek ,o çok bilmek istediğim hikayeni bana değil bir başkasına anlattığını anlamak , bir tanesini zor hazmetmişken ikincisine ve belki de daha fazlasına dokunduğunu bilmek benim mücadele edebileceğim bir şey değildi.Kıskançlıkla savaşımın sonucu yenilgiydi oldu.Şimdi bana diyeceksin ?'sen bana bundan önce Hoşçakal ?demiş üstelikte bir başka şehire kaçmıştın''.Ama gitmemiştim , ruhum senden gidememişti , sadece sessizce beklemeyi seçmişti.Çünkü parmağındaki ,o yüksek sesle kadar bağırıyordu ki seçimini kulağıma ; bana sadece sessizlik kalmıştı. Aşktanmış kıskanmak, sevgidenmiş bu duyguya katlanıp gösterememek anladım seninle.Fakat sahip olma duygusu herşeyin önüne geçerse, insan ben merkezli olursa ,elindekini parçalamaya kastederse kim bunun adına sevgi diyebilir ki ?!
Benim de en büyük yanılgım bunun adının sevilmek sanmam oldu o yıllarda ve bana zor gelen bu ilişkiden kendimi kurtamanın beni çok sevdiğini iddia edene kötülük olduğu düşündüm durdum.Çabam boşunaydı; kötü adam olmayı üzgün adam olmakla kıyasladığım süre boyunca.Bilinç altımız kurban olmayı ve bu yolla başkasını kurtarmayı seçmişse karşımızdakinin suçu yok ki bizim seçimimizde.Herkes kendi yazdığı ve unuttuğu senaryoyu oynuyor bu hayatta. Maksadım ders vermek değil sadece kendi çıkmazımdan nasıl kurtulduğumu anlatmak.Karşımızdakinden kendimizi mahrum etmenin aslında onun ilerde mutlu olabilmesi için atılması gereken ilk adım olduğunu sadece bilincimize değil, bilinç altımıza yerleştirmek gerek.Kendimize niye böyle bir duruma çektiğimize gelince sanırım aşk acısı nedeniyle yaşadığımız güvenlik kaygısı bizi asla terketmeyecek birini istemeyi getirdi hayatımıza.Yaşam o kadar saygılı ki isteklerimize karşımıza çıkartan tamamen bilinç altımız .Yeri gelir en acından öğreniriz; bazen terkedilebilmeyi de istiyebileceğimizi.Yeri gelir öğretirler ; gerçek aşktan hiç kaçamıyacağımızı.Yeri gelmiştir anlarız ; aşkımızın kavuşmanın ta kendisi olduğunu.Yeri gelirse anlarız ;kavuşmanın sadece bir başlangıç olduğunu.
Seninle ilgili hatırladığım pek bir şey yok tanıştığımız ilk yıllarda.Yeni bir hayata başlamıştım , çok çok uzaklarda seven bir sevgili ,huzurlu bir ilişki vardı hayatımda.Garip bir itirafda bulunsam utanmadan ;sanırım 3 yıl önce bir bahar ayıydı upuzun bir koridorda karşılaştık seninle . Bir an kafamı kaldırdığımda gözgöze geldik ve ben dedim ki içimden ?'hayatımda o olmasaydı bu gözler olsun isterdim''.Sonra bilincim yerine geldi ve çok şaşırdım bunu söyleyen ben olamazdım çünkü uzaktaki sevgilime körkütük aşıktım.Sen ise zaten bunun farkında olmayan üstelik ukala, üstelik havalı kendini boşu boşuna beğenen boş bir insandın o zaman ki kanımca.Sevgilim kusuruma bakma sana olan hislerimin tarihçesini yazıyorum buraya .
Geçmişten de bahsederken , hayalden de gerçekten de bahsederken hepsi sensin benim için anlasana.
Sana hep adınla seslendim soğukluktan ,mesafemden sandım değil mi ?İçimden gerçekten geçeni diyemedikten sonra ne kıymeti vardı ki çiğim /cığım dememin, anlamadın.
Şimdi bir kere senle konuşmaya başladım ya nasıl duracağımı bilemedim o kadar anlatacak şey var ki aklımda ,hepsi bitmez bütün gece yazsam da.
Seninle yaşadıklarımı anlatabilmek için geldim bu mükemmel gözüken ilişkinin sonuna. .Benim için tam bir şok .İşle ilgili herşeyi ayarlamıştık 2 ay kalmıştı yurtdışına gitmeme ve belki de temelli. Bildik bir hikaye anlatmamın yararı yok bu yazıya ama şunu bil ; ben senden başka kimse için mücadele etmedim bir başkasıyla .
Sevgilim ömrüm olursa umarım en yakın zamanda sana benim gözümden ikimizin hikayesini anlatacağım, sırası geldi senin de bildiğin kısımlara.Ama diyorum bu yepyeni bir yazı olsun ,başka bir sayfada hayat bulsun.
Kendine iyi bak çünkü ben yanında yokum, çünkü ben doyasıya bakamıyorum sana .
Olmasan da yanımda, göremiyebileceksem bile bir daha söylemem lazım. Ben daha önce hiç elveda demedim sana .