İkilik
Alışmak mı susmak mı?
Her hikaye mutlu sonla bitmiyor dediklerinde inanmamayı seçmiştim. Hayır bu olamazdı. Bizim onunla çok farklı bir yaşantımız olmuştu çünkü. Çünkü ben onu severken onun beni bırakacağını hiç tahmin etmemiştim. Böylesine yorgun düşüp böylesine hiçmiş gibi, hiç olmamış gibi, benzerlerine benzemiş gibi olmamalıydı çünkü.
İnanması güç şeyler yaşadığımı biliyorum. Lakin kolay olmuyor buna inanmak. Kolay olmuyor onsuz devam etmek. Nasıl bir bina temelinden sarsıldığında bir daha eski gücüyle ayakta duramazsa ben de duramıyorum şimdi. Yapamıyorum, kalbimin tek sahibinin gidişine alışmayı beceremiyorum. Ben de herkes gibi gidene hoşça kal gelene hoş geldin diyemiyorum.
Beynim bu acıyı saklamam gerektiğini söylese de, kalbim son ses çığlıklar atıyor gökyüzüne. Hüznüm, yüzüme yansıyarak alenen kendini ifşa ediyor. Ellerim titriyor, avuçlarımda yaralar oluşuyor, gözlerim doluyor, yalnız kalmanın kokusu burnumu dağlıyor. Yıkıyor bedenimi umutsuzluk duygusu.
Çıkmazın içinde sürüklenirken bilinmeyen romanlarda başrol oluyorum. Acı çeken insan karakterine bürünüyorum. Şiirin tam ortasında beni yazacakları sırada ağlıyor, tüm kağıdı mahvediyorum. Dayanamıyorum fırlayıp gidiyorum uçsuz bucaksız denizin yanına. Atlayıp kurtulayım diyorum sonra lakin yapamıyorum. Bu aşkı öldürmek istemiyorum.
Alışamıyorum bu acıya ama dilime kilit vurup sonsuza dek susuyorum...
07.05.16
Ne güzel kavuşmak aşkta lakin kavuşulmasa da aşk yüreğe bir girdi mi çıkmıyor. Bunun çaresi de yok tedavisi de. Düşünür durur insan ömrünün sonuna kadar. Güzel bir yazıydı kutlarım İlknur...👍
Teşekkür ederim 👑