İkinci Bahar
Kaç kere geçtim bu yollardan.Yol kenarlarındaki ağaçların renk renk oluşunu izledim her güzde. Sarı, kırmızı, yeşil ve kahvenin büyülü uyumunu seyrettim yol boyunca. Ben doyamadım şu ikinci bahara. Hangi bahar daha güzel? diye sormayın bu yüzden. Adı bahar ne de olsa, ha yazdan önce ha yazdan sonra. Yaz ve kışın cömertçe gülümseyişini görebilirsiniz bahar mevsiminde. Eğer rüzgar girmese bu ahengin ortasına, cennetten bir pencere açıldı sanırsınız doğayı izlerken. Ama rüzgar savurur ansızın yaprakları bir yoldan diğer bir yola. Adeta yapraklardan örülmüş parkeler döşenir her güzde yollara... Her yaprak maziden bir parça, sararmış anılarla gelen. Bu dönüşümü hızlandırıyor, ellerimizden yitip giden zaman...Haklı çıkarıyor ağaçlardaki sabır; "her şeyini kaybedenlerin, aslında hiçbir şeylerini kaybetmediklerini öğreten ince sınavları..."Aslında ne çok şey öğretiyor, baharlar kışlar...Değişmek gerek diyor tabiat, değişmeyi bilmeyene hayat asla gülmeyecek... İkinci bahar yeni insanlarla gelecek çünkü, farklı mekanlar süsleyecek bu yeni zamanı. Ve; yeni şeyler asla ürkütmesin bizi, kıymeti bilindiğinde zaman asla eskitmez kimseyi...
Yeter ki gülümsemeyi bilsin insan, bilinmeyene. Gözyaşlarını silebilsin, güneş doğmadan önce. Geceyi demlesin yüreğinde yeni güne karşı... Çok değil, kışın gelmesiyle bembeyaz karlar örtecek ikinci baharın yerlere serdiği yaprakları. Tertemiz başlangıçlar için fırsatlar sunacak hayat sahibi, onu candan isteyenlere...Anıları gerektiği kadar ve tam da zamanında yürek toprağına gömmeyi öğretecek kar, yenilenmeyi bilenlere. Sonbahar bereket getirecek yüreği üşüyenlere. Biraz kar, biraz güneş. Teşekkür etmeyi öğrenecek eninde sonunda herkes. Teşekkürler yeni bahar, teşekkürler bize baharlar sunan!
30 Ekim 2013