İlişki Ehliyeti

İlişki Ehliyeti

01 Mart 1926 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilerek 13 Mart 1926 tarihinde yayımlandı ve 01 Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe girdi.

Önceleri görevli polis amcalarına üç beş kuruş vererek, ehliyet işlerini çözen bir nesil var ülkede!

O tarihten bu yana, ara sıra canavarlar türese de yollarda araç kullanabilmek isteyenler, ehliyetsiz araca binemedi ve kullanamadılar! Kullandıklarında cezaları yediler!

Sonraları bu iş böyle olmadı, biz şu para alma işini, resmileştirelim sorun olmasın düşüncesiyle “ehliyet” kursları açılmış ve konu tatlıya bağlanmıştır.

Resmi sınavlarla filan kurtarılmaya çalışılmış bir sistem!

Çünkü yakın çevremden biliyorum, kursa filan katılmadan ehliyeti cebine sokan tanıdıklarım olmadı değil!

Şimdilerde yine bir hinlik var mıdır sistemde, bilemiyorum ama umarım yoktur!

Konumuz ehliyet ama biraz faklı bir ehliyetten bahsedeceğim bu gün satırlarımda.


Son zamanlarda kadın cinayetleri fazlasıyla can sıkıyor ve toplumun kanayan bir yarası haline gelmiş durumda. Genelde genç sayılabilecek yaşlarda olsalar bile, bir gün gazetede görmüştüm, sanırım, yetmiş yaşında herif karısını öldürmüş ve “namus” cinayeti demişti!

Ara sokaklarda her gün görüyorum tartışan kadın ve erkekleri, hem öyle ufak tefek değil, küfürler, tehditler hem kadın yapıyor bunu, hem erkekler!

Sorun tek taraflı değil, ortak!

Milletvekilleri istediği birçok şeyi sele serpe yapıyor, bir sorun olduğunda da “benim dokunulmazlığım” var deyip çıkıyor!

Sorunun çözümü, kadınlara karşı çıkarılacak bir “dokunulmazlık yasası” mı olmalı?

Her kafadan bir ses çıkıyor şöyle yapalım, böyle yapalım, diye.

Peki, ne yapmak lazım? Çözüm önerisi olan var mı? Nasıl bir çözümleme yapılmalı ki bu işlerin önüne geçilebilsin!

İnsan öldürmek suç mu, evet, her gün devletler bir sürü insan öldürmüyor mu?

Aha yanı başımızda Suriye her gün insan katliamı yaşanıyor, duyduğumuz veya duymadığımız! Dünyanın her köşesinde bütün bunlar oluyor ve birçoğu devletlerin desteğiyle yapılan işler!

Durum böyle iken, ikili ilişkilerde yaşanan sorunlarla ilgili devlet yapıları ne yapabilir? Nasıl bu işlerin önüne geçebilir? Mümkün mü? Peki, gerçekten geçmek istiyorlar mı? Bu sadece ülkemizin sorunu değil, Avrupa’da, Amerika’da ve daha birçok ülkede bu tür olaylar eksik olmuyor!

Kimse kimseyi koruyamaz, kimse korunmak zorunda da değil, herkes kendisini korumayı bilmeli, doğru insan, doğru yaşam, doğru eğitim, doğru hayat, kısacası doğruları çok olan ilişkiler tercih edilmeli, en ufak detaylar bile önemli kadın için de, erkek içinde!

Peki, her konuda bir ehliyet, bir diploma, bir yeterlilik ve yetkinlik belgesi istenen dünya şartlarında, ikili ilişkiler için neden böyle bir çözüm yolu bulunmasın?

Biz sevgiliyiz, biz aşığız, biz evleniyoruz diyen çıkıyor meydana, sonrası şiddetli geçimsizlik, dayak, psikolojik baskılar gibi uzayıp giden bir listeyi atıyor ortalığa!

Bir kısmı da üzülerek belirtmeliyim “ölümle” sonuçlanıyor!

Bu işin çözümü, ehliyet sahibi olmaktan geçmeli diyorum! Ben evlendim, baba olacağım, anne olacağım, hayır efendim, ulu orta çocuk doğurup rastgele dünyaya gelmesine vesile olmasın kimse!

Üstelik her ülkede, tonlarca psikolog işsizlikten kıvranıp duruyor, alın size istihdam ve ihtiyaç giderici bir çözüm!

Sevgili olacağız diyen erkek ve kadın, devletin görevlendirdiği yetkili kuruma giderek, psikolojik testlerden geçmeli!

On beş yaşına gelen her birey bu ehliyet için başvurmalı, mecbur tutulmalı!

Bunu da cebinde taşımalı!

Tıpkı araç ehliyeti gibi, gerekirse ilişki yaşayacağı kadına veya erkeğe bunu gösterebilmeli, ehliyeti olmayanlarla da kimse ilişki yaşamamalı!

Devletlerin yapabileceği ve bu konuda inandırıcı olabileceği, tek engelleyici sistem budur diyorum!

Sonra bir sorun mu yaşandı, kim vermiş bu adama veya kadına “ilişki” ehliyetini, o da sorumlu tutulmalı!

Yukarıda bahsettiğim gibi, kursa gitmeden filan ehliyet alınamamalı!

Nasıl bir diploma vermek, almak ciddi bir iş ve kurum vasıtasıyla yapılıyorsa, bu işte bu ciddiyetle yapılmalı! Arada bir, yine de canavarlar çıkar mı evet çıkar ama en azından sorumlusu olan birileri daha olmalı!

Sonuç mu, bu işi kimse yapmaz, biliyorum!

Bu öneri, kuru bir saçmalık olarak bu satırlarda kalır!  

Benim de ehliyetim yok bu konuda, bilginize, uygulamaya koyulursa gider alırım! 

22 Temmuz 2020 4-5 dakika 95 denemesi var.
Yorumlar (2)
  • 4 yıl önce

    Ozanım insanları evlendiren devlet evlilikte saygı sevgi bitip şiddet başlayınca kişilerin iradesine bakmaksızın birbirine evlilik sorumluluklarını yerine getiremeyen eşleri birbirine zarar vermeden boşayan boşama memurlarıda olmalı.