İlizyon

Dudağımda kimliğini açığa vuran koca bir uçuk, yükleniyor, tepiniyor, dilime hışımla sürtünerek.
O'nu hatırlatıyor, yüzümde solmaya başlayan eflatun çiçeklerin görkemini yerle bir eden pişkinlikle.
Neşeli bir şarkı esnasında ağlamaya başlayan toy bir aşk gibi
Alay konusu oluyorum aynalara, sislere, gölgelere, kadere.
Duvarların soğuğuna yaslanıyor etim, utancın körüklediği yangını buz keser düşüncesi.
Düşünceden öteye gidemeyip sapağında kalmanın acısı.
Felek, diyorum!
?'Siktir'' Diyor.






Bir ölüm kaldırıyorum göğe,
Bir vapur bindiriyorum göğsüme,
Bir cinnetin şarjörünü boşaltıyorum güne,
Bir martı leşi konuyor kürek kemiğime.
Felek, diyorum!
?'Yas su'' Diyor, şerefe!






Ülkesine kindar, düş örgütleri kuruyorum. Nice barbar yalnızlığından uyanıyor,
Nice ayaklanma çözümsüzlüğün şifresini kırmak adına salya saçıyor.
Birçok el, birçok kıçın dibinde kendini beceriyor
Nutuk çeken bunaklara gülüyorum;
-Size sadık olanlara ihanetin astarı kaç lira?
Felek, diyorum!
?'Git ulan!'' diyor.





Bir şiir emziriyor, paletlerden kovulmuş kadın ruhunu.
Sayfaları sarı,
Yaprakları sarı,
Saçları güneş kusması.
Bu çok fazla aşk demek, mutluluk demek, huzur demek,
Ergenlikten gençliğe kulaçlama dalış demek!
Doyumsuz sevişmelerinden gün ışığına defalarca uzanmasıyla eş anlamlı.
Bir din demek Armani'lerden gelme,
Biraz Süryani kırması,
Biraz Mezopotamya kokusu.
Kahretsin! Yazgımı bu kadar ucuza satamıyorum.
Felek, diyorum! Tanrı karaborsaya düşürsün, şeytanın sokağına
Panayır kuran dul akılları.
?'Yaşam bir ilizyon'' Diyor, sıkma canını.

29 Haziran 2010 1-2 dakika 14 denemesi var.
Beğenenler (4)
Yorumlar