İlk İsyanım!
Henüz tadına varmadığım, renkli, büyülü bir dünya olan Aşk; bir arayış, bir özlem tadında ve ben nasibini arayan bir kader yolcusu gibi istekli ama cesaretsiz yürüyorum aşkın yamaçlı yollarında. Gönlüm bir iç çatışmanın tam ortasında, yangınlar her zaman yüreğimde ve yüreğim bir isyanın pençesinde. Beklenmedik bir zamanda sevecen bir gülümsemede işte bu dedim kendi kendime! İlke edindiğim ilk şey 'Aşk özgürlüğü' ve o gözlerde gördüğüm yüreğimin özgürlüğüydü.
Zorlu yolları yüreğimden bir bir aşarken her zaman arzuladığım, sevdiğim, her şeyim diyeceğim Ruh eşimi bulduğumda sahiplenebilecek yürek bende var mıydı? Yoksa Aşk, sevdiğine giden yolda çekilen acı mıydı? Yolun en başında attığım her adım ve her adım ile gelen her bir sonuç ve hayatımdaki değişkenliğini düşünmeden Yar dediğime giden küçük adımlar... Yar diye seslenişim sesimi duyurana kadar. Yar sesimi duyduğunda... Peki ya sonrası?
İşte böyle zor soruları kalbime sorarken görmüştüm o Ela gözleri... Kendime sığınacak bir yuva bulmuştum sanki. Sanki o damarlarımda dolaşan kan gibiydi, Candı, Canandı... Bir liseli edasında, tatlı ve masumdu. Kirli bir elin değmediği, temiz, yarasız bir yüreği vardı. Uzun, siyah, kömür karası saçları beline kadar uzanıyor ve her savuruşunda kalbimde tarifi mümkün olmayan bir heyecan uyandırıyordu. Adımlarım hızlanıyor, kalbim yerinden çıkacakmış gibi ilerliyorum ona doğru ve isyanlarımı anlatıyorum gözlerine bakarak. Yar diyorum, Can diyorum... Onu tarif ediyorum, kalbimde hayalini kurduğum onu... Bana onsuzken bile tattırdığı acıları, isyanları, heyecanları anlatıyorum ardı sıra. Dizlerimi nasıl titrettiğini gösteriyorum önünde ve dilimden dökülen dizeleri sıralıyorum;
ilk görüşte aşk nasıldır bilir misiniz?
göz göze geldiğiniz o ilk anda yüreğiniz sızlar
acaba bu benim kaderim mi diye sorarsınız kendinize
fakat benden hoşlanır mı beni sever mi sorularından korkarsınız
nereden geldiği belli olmayan bir cesaret doğar kalbinizde
o an gelir ve kapıyı çalarsınız
seni "benim sihirli dünyama hoş geldin" diyerek karşılar
ve;
yüreğindeki yarayı saracak bir tek ilaç vardır der
kapının ardındaki umut çığlığıdır o,sevgidir..
böylece daha fazla çarpar kalbiniz
mutlu olmanın heyecanı ile parlar o güzel gözleriniz
kalbinizin bir köşesinde bağlılık vardır
ve onu besleyen,doyuran,ekmek teknesi olan sevgi
kapalı kapılar ardındaki gizemdir,sırdır o.
kapılar sizin için her zaman açık olmayabilir
fakat kapıları zorlamakta sizin elinizdedir
işte size bir aşk hikayesi,mutluluğun ilk adımı...
yeşeren umutların tatlı, acı meyveleri
şimdi "tadına bakma" zamanı...
Zamansız ama masum, en güzel en temiz isyanımı döküyorum içimden. Kapalı kapılar ardında kalanlar, duygularım, aşka ait düşüncelerim ve yaşamak istediklerim bir anda ayaklarımızın dibine düşüyor çağlayan asi bir yürekten. Umutların yeşereceği anlara yeni yarınlara merhaba!