İlk ve son mektup
Nefret ediyorum senden.Ama öylesine değil bu sefer,avunmak için de söylemiyorum artık.Ve yine aklıma gelmeye başladın son zamanlarda.Daha dün seni anlattım, daha doğrusu ne kadar alçak olduğunu...Ondandır yani.Madem dile geldin, şöyle bir düşüneyim dedim ben de.Yaşadığımız her şeyi...beraber yaptıklarımızı,geçen zamanı,olanları, seni ne kadar sevmiş olduğumu ve tabii hiç haketmediğini de...Kendimle başbaşa kaldım bolca.Ama biliyor musun büyümüşüm de ben bu süreçte? Daha bir farkına varmışım herşeyin.Önemli olan hata yapmamak değil,yapıp ders çıkarmak derler ya, ne kadar doğruymuş anladım.Senden sonra daha mantıklı atmışım adımlarımı meğer.Ama hep de kötü anmıyormuşum seni:)Hep kötü anmaya gerek de yokmuş ki zaten.Adını duyduğumda küçük bir gülümseme yayılıyormuş yüzüme bazen.Bir şey daha anladım bu arada:seni unutalı çok olmuş!! Nedense şimdi de bir gülümseme yayıldı yüzüme.Seni unutmak için fazladan çaba sarfettiğim, deli gibi çırpındığım günler geldi aklıma.Ondandır.Ama başaramamıştım o zamanlar hiçbirinde. Olmuyordu,yapamıyordum ve zorunlu olarak pes ediyordum her seferinde.Ama sonradan öğrendim tabii.Hayat öğretti bana gerçekleri; öyle olmazmış! Zamanla, hiç ummadığın, hatta çok da umutsuz olduğun bir sırada kendiliğinden olurmuş meğer.Bir anda bir başkası çıkagelir,gelip o yarayı sararmış.Hatta eskisinden çok daha iyi olurmuş.Senden çok daha fazla aşık olabilirmişim ona.Öyle unutmaya çalışmakla falan değil yani.Ama nasıl bilebilirdim ki nasıl unutulacağını o zamanlar?Daha hiç unutmadan...
Bir zamanlar sevdim ya seni,onun hatrına içimden geldi bu.Bu kadarını hakettin sanki.Yaşanmış biir şeylerin hatrına...Yalan olan şeyler...Neyse.Kendine iyi bak yine de:)Kim bilir belki başka bir zaman,başka bir yerde...Her neyse! Hoşçakal!...
02.06.2009