insan değişiyor

İnsan ne tuhaf bir yaratıktır. Çözebilmek ta imkânsız geliyor galiba. İnsanları araştıran binlerce filozof, binlerce psikologlar yetiştirmişiz. Ama hiç kimsenin insan budur şudur, insan böyledir şöyledir gibi alabildiğince özelliklerini kusurlarını yani insanı tanımlamaya çalışmışlar bu filozoflar. Ama tam anlamıyla çözememiştir insanı. İnsan kapalı kutu gibi sırlarla gizemlerle dolu. Bazen de bir lastik gibi, ne tarafa çeksen oraya uzanır o tarafa meyilli olur. Ama çektiğin lastiği bırakırsan o lastik eski haline döner. İnsanlarda öyle, lastikten farksız değildir. Hep derler insan doğar büyür ve ölür aslında doğru bir sözdür ama bir eksiklik olduğu kanısındayım. İnsan doğar, büyür, çocuklaşır ve ölür. Belki çevrenize dikkat etmişsinizdir. Bütün yaşlı insanlarımız çocuklaşmaya başlar. Yani insanın ilk haline dönüşürler. Daha kırılgan, daha hassas olurlar. Birden bire küsüverirler. Yani insanlar doğarken tertemiz doğar dünyaya. Bütün kötülüklerden arınmış bir şekilde başlar kişilik özelliklerini almaya. İyilik yatar insanların özünde. Paylaşmak, sevmek, güvenmek, güzellikler vardır. Nitekim bu kavramlar insan büyüdükçe değişikliğe uğrarlar. Bu kavramlar bekli silinmiştir bazılarımız için. Güvenmek, hep iyiliği, güzel şeyleri yapmak gibi doğal özelliklerimizi bir kişide bulduğumuz zaman ?enayi, salak adam, keriz bu? diye inanılması mucize gerektiren düşüncelere sahip oluyoruz. Mesela; Sokakta yürürken bir cüzdan buluyorsunuz ve bu cüzdanı sahibine geri vermek istediğiniz zaman çevremizde ki insanların ne dediklerini az çok hepimiz biliyoruz. Aynı yastığa baş koymuş, en yakınımızdakilere bile güvenmek imkânsız bir hale gelmiş. Belki bu yüzdendir geçmişimize olan özlemimiz. İlk halimize, çocuk olma hayallerini bu yüzden kuruyoruz beklide. İyilik gibi güzel kavramlar İnsanlarda binlerce yıl değişmemiştir. Kendini koruyabilmiştir. Kötülük kapmamaya çalışmıştır. Nitekim bu son yüzyılda her şey tersine dönmüş gibi sanki. Kurnazlık, üçkâğıtçılık, dolandırıcılık vazgeçilmez unsurlarımız olmuştur. Mesela; Bir işe alınırken firmalar insanlarda ikna etme gibi yetenekler aramaya başlamışlardır. Yani diyor ki bu malı satmak için karşındakini ikna edeceksin diyor patronlar. Kısacası ikna etmek yalan söylemek gibi. Önemli olan karşındaki insan değil elinde ki malı satmandır. İnsanların özü değişmeye başlıyor. Pek yakın zamanda da ? yalan söyleme sanatı? gibi dersler verilmeye başlar insanlara. Büyürken çocuk olasım geliyor

13 Kasım 2008 2-3 dakika 4 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 16 yıl önce

    👍 Saf yani temiz kalma savaşıdır yaşam. Sınav budur. Çok beğendim, 👍