İnsanı Mutlu Etmeyi İlke Edinen Yerel Yönetim Anlayışının Zamanıdır
Yüzyıllardır her koşulda savunma gereğini yerine getirdiği ülkesinin devletinden yada hükümetinden hakkı olan hizmeti, insana yaraşır koşullarda alma konusunda yüzyıllardır; alabildiğinle yada verilenle yetinmek durumunda kalan halk yığınlarının durumlarının utanılacak netlikte olduğu, ülkemizin bilinen bir gerçeğidir.
Anayasamızda yazılı sosyal devlet tanımının varlığında, onca kaynak ve olanak zenginliğinin ortasında, hala içler acısı hizmet götürme görüntüleri sergileyen Yerel yönetim gerçeğimizi vurgulayabilmek için, söylenebilecek çok şeyin az ve öz olanı; iç dinamiklerden çok dış dinamiklerden etkilenerek değişen hayatlarımızın değişmeyen iğreti gerçeği olmayı sürdürdüğüdür.
Günümüz koşullarında değişen yönetim sistemleri ve iktidar yada hükümet etme anlayışlarına karşın, halka hizmet götürme anlayışının değişmeksizin kalması; halk kavramının hem yönetenlerce hem de yönetilenlerce yanlış algılanmasındandır. Ülkenin son otuz yılına damgasını vuran, bu etki güçünü hala ve sıkça hissettiren, geniş halk yığınlarını emir eri durumuna getiren; faşizan ağırlıklı hükümetlere uygun zemin hazırlayan koşullardan biriside bu algılama şeklidir.
Yaşanan zamanların, halkın aydın ve öncü güçlerinde anlaşılmasını ve geniş halk kesimlerine anlatılmasını, daha ilk aşamada zorlaştıran bu algı sorunu var olduğu sürece, kafalara hakim olan anlayış şekli; toplumun çürüyüp dökülen dokusunun her alanında, kara listelerin oluşmasının altyapılarını meydana getiren özellikler taşıyacaktır.
Yaşadıkları toplumlarda olup bitenleri anlamaya çalışarak yorumlayan ve gelecek kuşaklar için kaydını düşen yazı ustalarının da en büyük sorunu; çoğunluğun tavrını belirleyen yerleşik algılamanın, günümüzde baskı aracına dönüşerek yazma sorumluluklarını, tarafsız bir şekilde yerine getirmelerini engelleyecek ölçülere varmasıdır.
Yanlış algı sorununun, süreç içinde belirli ölçülerde aşılması; halkın verdiklerinin bir bölümünün karşılığını, hizmet şeklinde alma konusunda milat yaşanacağı ?buna örnek ülke bolluğunda- bilinen bir gerçektir.
Yeter ki anlamaya çalışarak konuşalım, gerçekçi çözümler üretmek için tartışalım.