Islık Çalan Gece
"Yüzümde biriken onca kedere rağmen,
Yağmuru çok sevdim ben".
Gecenin azılı karanlığından sıyrılıp, güzel umuda yol alan sabahlara uyanmak istiyorum artık.
Güneş olan aydınlığıyla girsin gülümsesin odamın asık yüzlü Izdırap yüklü duvarlarına.
Perdeyi açıp,
"Merhaba yeni gün.
Bugün bana hangi acıtasyon oyununu oynayıp canımı yakacaksın yerine,
Huzura açılsın günümün aydınlık sabahları".
Simitçi /simitçi diye inlerken sokak
Balkona çıkıp sepeti sallayıp
_Simitçi/simitçi
_banada bir tane bol susamlı simit versene.
Yanında çayda ne güzel gider, birde üçgen peynir.
Hiç adetim değildir kahvaltıda zeytin, peynir yemek.
Balkonda çocuk seslerinin cıvıltısıyla ne güzel de yiyorum zeytin ve peyniri.
Balkonumdaki güne bakan çiçeklerini, menekşeleri sularken birden yağmur yağsa.
Çıksam dışarı sırılsıklam ıslansam İliklerime kadar.
Rüzgar getirse kokunu,
Sen koksa şehrim.
Yağmur damlalarıyla seninle dans edermiş gibi dans etsem.
Komşuların
_Delirdi galiba bu kadın
Seslerine bile aldırmadan debelensem yağmur birinkintilerinin içinde.
Sonra üşütsem,
Hasta olsam.
Kalbimin serçe kuşu şehrine gelse, omuzuna konup fısıldasa kulağına.
_Mavi serçe kuşun çok hasta /Sana çok ihtiyacı var dese,
Gelirmisin..?
Hiç sanmam..
Sende vefa yokki.
Birazcık da olsa vicdan olmuş olsaydı eğer beni yarım ve sakat bırakıp gitmezdin.
Sana en çok ihtiyacım olduğu zamanlarda
Kalbime eş /Hayatıma yoldaş olurdun.
Benimle yaşlanırdın.
İlk beyazını ben görürdüm,
Yüzündeki ilk kırışıkları ben öperdim.
Senin bastonun ben olurdum.
Gittin...
Ve ben öznesi kayıp sakat şiirler büyüttüm kalbimin karaya çalınmış nemli sayfalarında..
Sancıyan yerlerine yağmur kokusuyla büyüttüğüm fesleğen kokularını sıktım.
_Bak beni hapsettiğin gece ıslık çaldı yine.
Şimdi hangi karanlık gökyüzü saklarki yüreğimdeki harabe şehrimi.?
Hangi Yağmur tanesi yıkarki hüzünlerimi. ?
Asık yüzlü bir bulutum,
Kendi şehrine keder yağdıran.
Fatma Berber
Ve ben öznesi kayıp sakat şiirler büyüttüm..
tam çalmalık.. :))) sevgiyle..