İtibar
Eve tamirat için usta çağırıyorsun
- ustalık belgesi yok
- hiç bir zaman söylediği saatte gelmez
- parayı peşin ister ama işi hep erteler
- malzemeyi sen alsan hizmet ücreti artar
- malzemeyi usta alsa düşük kaliteyi A kalite fiyatına satar; taktığı musluk vanası bir hafta sonra bozulur
- fatura kesmez vergi vermez uzar gider…
Mahalle baskısı diye diye mahalle kültürünün değersizleştirilmesi ve linç edilmesinin akabinde mahalli itibarın, komşuluk ilişkilerinin dayanışmanında bir önemi kalmadığını gördük. Kimsenin kimse umurunda değil herkes günü kurtarma derdinde sonuç tecrübelere aktarılan bir olgu - Kimseye güvenmeme!
Peki ya itibar?
İtibar ne kadar paran var ne kadar bağlantın var ile ilişkili bir konu olagelmiştir artık tekrar döneceğim buraya, bu burda dursun.
Beşeri kalite endeksleri olsa bazı şeyler düzelir miydi?
ürettiğimiz mallar kısmende hizmetler için kalite standartları belirlemişiz, barkodlar geliştirmişiz ISO14000 vb gibi. Bir ürünün barkodundan hangi ülke hangi il hangi fabrikada hangi seriden çıktığını
Ülkeye hangi gemi hangi limandan teslim edildiğini
Domatesin çapını, kumaşın yün polyester vb karışım oranlarını tespit ediyoruz pekala insanın kalitesi için olamaz mı böyle bir şey ? Trendyol, getir gb uygulamalar markayı kısmen elite etsede bunlar hep güçlü sermayeler lehine oluyor ne yazık ki
Kahrolsun AVM ler diyen bir esnafa üzülmüyoruz muhtemelen bu böyle devamda edecektir.
Diğer taraftan göz göre göre de çürüme yayılıyor.
Konu çok uzadı ama şöyle bir baktım geriye
Sen tüm okulları dereceyle bitir lisans yüksek lisans doktora vb ilerle yaş yirmi altı yirmi yedi oluyor sonra ortalama bir kariyer ile bir ev sahibi olmak istiyorsun ve on yıl taksit ödeyeceksin neyse tamam diyorsun. Niyetlenip yola çıkıyorsun. Birde bakıyorsun ki sana evi satan sözümona müteahhit lise bahçesinde “kız meselesi” saçmalığıyla akran zorbalığı yapmış birilerini yaralamış bütün bunlar olurken kendine bambaşka kendince saygınlık eklediğini düşünen bir serseri çıksın. Sen kariyer kovalarken, o on beş on altı yaşında haraç kesmeye, hapse girip çıkmaya akabinde kimi zaman gasptan kimi zaman değnekçilikten nemalandırdığı en başından itibaren haram bir sermaye ile galericiliğe müteahhitliğe yol almış ve yirmi yirmi beş tane ev sahibi olmuş.
Bütün bunları yaparken ilçe belediyesine ruhsat için rüşvetler, tapu müdürlüklerine muvazaalı satışlar için rüşvetler yedirmiş bunlar hep iş insanı olmanın gerekleri olmuş esas konu burdan sonra başlıyor bu dar çevrenin bürokrasisini avuçlarına alan sözüm ona esnaf ve iş insanları birde bakmışsın siyasi parti il ilçe teşkilatlarında başkan vs oluyor sonra senin makro mikro iktisat kamu maliyesi ekonometri okumaların koca bir yalana dönüşüyor “ teoriyle pratik birbirinden çok başka şeylerdir” zorbalığını sana kabullendiriyor çünkü zorbalar hakimiyet tesis ediyor… Hakimiyet demişken bu zorbalar hakimler üzerinede tahakküm kuruyor çünkü onlar artık hem zengin hem belalı “ it ibarlı” tiplerdir zaten “ hukuk ile adalet aynı şey değildir” olgusunu da yine bu zorbalar eliyle yaşamaya başlıyoruz.
Sıkıldım…
S(y)N
İnsanlığın dibe vurduğu ülkemizde itibar eşittir para oldu Sahir Neva ne yazık ki ve , biz sustuklarımızdan sorumluyuz en çok da.Sevgilerimle güzel ve anlamlı paylaşımların için
Hepsi doğru. Okurken tekrar yaşadık. Niye böyle diye bile soramıyoruz.Tebrik ediyorum akıcı kalemini sevgili Sahir.✍🏻🌺