Kadın

Kâinatın gizli kalmış hazineleri, görünmeyen ya da görülmesi istenilmeyen varlığı 'KADIN'.
Her devir de, her zaman içerisinde ve her krallığın kuruluşunda; kuytu bir köşede bırakılmış veyahut unutulması emir kılınmış gibi hissedilen. Ancak benliğinde gizli sırları ve ilmi barındıran ve bu denli muhteşem canlıdır. Erkeklerin egemenliğinde gölge emsali sönük, ayaz misali soluk ve buz gibi soğuk kalan ?Kadın'. Hayat tiyatrosunda kendisine büyük roller biçilmesine rağmen, hep arka planda tutulan yahut konuk oyuncuymuş gibi gösterilip hiçbir aktifliği yokmuş gibi yok sayılan.

Oysaki ?Kadın' demek; bir Havva, bir Şahmeran, bir Amazon Kadınları ve bir Kleopartra demektir. Ya da kim bilir nice nice anlamlara gelmektedir. Aslında ?Kadın'; Havva'dır, doğumdur, doğuştur, var oluşun aracı kimyası ve eştir. İlk insan olan Âdem'in sol göğüs kemiğinden yaratılan canlıdır. İlk insanın yalnızlığını gideren bir hediye, ilahi bir mükâfattır. Topraktan ya da başka bir yerden değil, bizzat erkeğin sol göğüs kemiğinden yaratılıp kalbin sıcaklığında harmanlanmıştır. El veya ayak değil, baş veya kol değil. Kalbin hizasında, gönlün şavkın da yaratılmıştır. Böylece Âdem'e aşk, Âdem'e sevgi Âdem'e dost olmuştur. Fakat çoğalan soy, gelen insanlar bunu unutmuş, yok saymışlardır. ?Kadın' kelimesinin gizli sırrını unutmuş, buna aldırış etmeden, hor görüp eziyet etmeye başlamıştır. Oysaki en büyük mükâfatın ve Cennet'in ipek ipleri ile dirhem dirhem nakşedildiği, gizlendiği beden olan varlık olan bu büyük mahlûkatı, hiçe sayıp bir köşeye atmışlardır.

?Kadın' Şahmeran'dır. Güvene karşılık, sevgiye karşılık ihanet gören varlıktır. Hemen hemen herkes bilir; yılanların şahı olan Şahmeran'ı, kimseye duyamadığı o büyük güven duygusunu âşık olduğu adama emanet edipte buna karşılık ölümü ile sonlanacak bir ihanet gördüğünü. Oysaki Şahmeran sadece sevmiş ve sevdiği âşık adama sadece güvenmek istemişti. En büyük hazineleri bile onun yoluna onun hayatına sunmuştu. Fakat ızdıraplara yenik düşen insan bedeni, kendi canını başkasının canından, hele ki kendisine kalbini söküp verebilecek derecede âşık olan varlıktan daha üstün görmüştür. İşte bu sırada o muhteşem varlık olan ?Kadın', ihanete uğramasına rağmen, kalbi paramparça olmasına rağmen yinede sevdiği adamı unutmamıştır. İçindeki gizli ilimi ona öğretmiş, ona sunmuş ve dönemin büyük dehası olmasına yardımcı olmuştur. Demek ki her ne olursa olsun, aşk bir kadın için benliğinde saklı kalan hazinenin en nadide parçası ve sevgisi ise bu parçanın bir kolyesidir. Ne olursa olsun ne bunu inkâr edebilir ne de gizleyebilir; çünkü ?Kadın' yaratılırken sevgi ve sadakatin şerbeti ile ıslatılmış ve bunlarla yıkanmıştır. Çünkü ?Kadın' sevgi demekti, aşk demekti.

?Kadın' Amazon Kadınları'dır. Haksızlığa, adaletsizliğe ve cefalara karşı en büyük savaşçıdır. Kimi zaman affedici kimi zaman ise en büyük cellâttır. Amazon kadınları, verdikleri onur savaşı için göğüslerinden bile vazgeçmişlerdi. İşte böylesine tutkulu, böylesine vefakâr ve böylesine bağlıydılar davalarına. Tek amaçları kendilerinin de insan olarak kabul edilmelerini kabul ettirmek ve her insanın sahip oldukları hakları ele almaktı. Çünkü biliyorlardı ki, onlar bir hiç uğruna değil. Belli kaideler ışığında bir amaç için yaratılmışlardı. Ancak erkekler bunu görmezden gelip, bir köle ve önemi yok sayılan bir eşya gibi pazar yerinde satmaya başlamışlardı. Evet, işte bu kadar alçalmıştı ?Kadına' duyulması gereken saygı. Özgürlük ve bağımsızlık onların ruhunda gizliydi. Barışın kilidi de anahtarı da onlardı.

?Kadın' Kleopartra'dır. Halkına sadece halk gözü ile bakmayıp, ülkesine sadece bir toprak gözüyle bakmayıp büyük bir sevgiyle seven ve bu sevginin şavkında bağlı durandı. Halkını çocukları gibi, ülkesini ise Cennetin bir parça toprağıymış gibi sevmişti. İstila baş gösterip, düşmanlar kapısına geldiğinde, her annenin çocuğuna veya her ablanın kardeşine yapacağı fedakârlığı kendiside yapıp; halkının ve ülkesinin büyük hezimete uğramaması için bedenini istila liderine sunmuş ve onun ?Kadını' olmayı kabul etmiştir. Çünkü biliyordu, eğer bunu yapmasa halkı gözü önünde öldürülecek, kıyımdan geçecekti. Çığlıkları kulağından kalbine doğru felaket dolu figanlar oluşturacaktı. Ülkesi Cehenneme dönüştürülüp yakılıp yıkılacaktı. Fakat buna razı olmak istemedi. Çünkü ?Kadın' fedakardı ve cefayı çekmeyi bilendi bedeninde.

Sonuç olarak; ?Kadın' aslında kâinatı tüm benliğinde taşıyan, Allah'ın sevgisini, merhametini, affediciliğini, aşkını, gücünü ve vefasını en iyi şekilde içinde bulunduran ve bunu yansıtmayı bilendir. Görmek istenilse de istenilmese de gerçeğin hakikatliğini asla değiştirmeye hiçbir güç yetmez ve yetemez. Çünkü kalemler yazmasa, defterler bile almasa ?Kadın' asla bunu unutmaz ve unutulmasına da müsaade etmez. ?Kadın'; aşktır, sevgidir, merhamettir, affetmektir, güçtür, doğuştur.

06 Şubat 2015 4-5 dakika 20 denemesi var.
Yorumlar (1)
  • 9 yıl önce

    'KADIN' adlı deneme yazım uzun olabilir. Fakat okumanızı tavsiye ederim ve yorumlarınızı eleştirilerinizi de bekliyor olacağım....🙂