Kadrolu Kediler
Benim dükkandaki kalfa kedilerden, köpeklerden oldum olası korkuyor, daha bir köpeğe, kediye elini bile sürmemiş.Ben de aksine kucağımda, tepemde gezdiriyorum, arada besliyorum iş yerinde ki sokak kedilerini, sosis falan alırım bazen onlara, arada komşular alır.
İş yerimizin olduğu yerler fakir, gariban mahalleleri, sırayla kedileri herkes besler, kedilerde kimseye bir şey sormadan, izin dahi almadan dükkana gelir, alıştırdıklarımdan bir iki tanesi; tabi onlar gelince bizim kalfanın tüyleri diken diken.Çalışıyorsa işi mişi bırakıyor elinden.Kediye yaklaş deme, terörist ile savaşmaya gönder.
Geçenlerde dükkâna eski köylüleri, hemşehrileri gelmiş, o arada da benim kadrolu kedilerden çakır içeri girmez mi, birden tüyleri dikildi kalfamın, hemşehrilerine de pek belli etmek istemiyor korktuğunu, uzaktan pisi pisi filan yapınca bizim kalfa, çakır kedi bir gitti bunun üstüne, kalfada aynen zıplar makinaların, tablaların üstüne, birader ile biz de yatıyoruz gülmekten yerlere...Neyse uzatmayalım çakırı zorla şerle gönderdik, onun da misafirleri gitti,''Abi bak bu kedi zırt pırt buraya gelirse ben çalışamam''demeye başladı...
Çakırın bir de üç dört aylık oğlu var. Bazen ikisi beraber geliyorlar dükkana, o zaman benim kalfa yer ile yeksan. Ne yapayım bakıyoruz işte, Allahın bize emaneti. Atsan atılmıyor, satsan satılmıyor. Kadrolu kedilerimiz onlar bizim...
Merhaba, Ahmet Bey
Siz de benim gibi kedicilerden misiniz? Çok severim hınzırları, sularını , yemeklerini eksik etmem.
İnsanlar gibi nankör değildirler. Sevenlere terapi yerine geçerler.
Nankörlük biz insanların kedilere yakıştırması, ben insandan başka nankör varlık görmedim.