Kalbin Serserisi (Serseri A.)
Ön Söz
Öncelikle herkese merhaba, bu denemede yaşadığım ve anlam veremediğim olayları yazacağım. Üstüne basarak söylüyorum ki, umarım bu yazıyı sitede kayıtlı olan ve kendisine yazıyor olduğum, ne zaman olursa olsun biranda olsa biryerlerde karşı karşıya geldiğimizde içimi titreten gözlerine bakarken birden kendimi aldiğim insanın bu denemeye göz misafiri olmasını can-ı gönülden isterim...
Seni nasıl mı sevmiştim ?
Seni sevmek sana tapmak değildir söylemiştim. Seni seviyorum demek sevmek değildi benim için. Birşeyleri çok istemek onun hemen olması demekte değildi...
Ben seni camlarına ismini yazdığım minübüslerde sevdim.
Ben seni karlı sokaklarda beyazlar arasındaki siyah noktalardaki isminle sevdim.
Ben seni sen kötüyken kendimi kötü ederken sevdim.
Ben seni attığım adımlarda şarkı ederken sevdim.
Ben seni rüyalarımdaki tertemiz duvağınla sevdim.
Ben seni yatağımda yatarken yanımda sen varmışsın gibi sevdim.
Ben seni yalan olmayan doğrularımla, tüm saflığımla sevdim.
Ben seni sabahın köründe hoca camide Allahu Ekber derken seninle birlikte sevdim.
Ben seni yağmurlu günlerde soğuk akşamlarda sokaklarda donarken sevdim.
Ben seni sensizliğinle de sevdim.
Ben seni kolumdaki acılarla sevdim.
Ben seni senden sonra başladığım sigaramın dumanında bile sevdim.
Ben seni sevdiğin şarkıların başında eşlik ederken sevdim.
Ben seni birgün ayrılacağımızı bile bile sevdim!
Artık belki nefretinim. Ama sen benim için öyle değilsin..!
Sen benim içimdeki erişilemez yaramsın.
Lanet olsun içimdeki kalbe, lanet olsun yaşadığım mutlu mazime, lanet olsun tanıdığım bu şehre LANET OLSUN.
Artık çok geç unutmak için yaşanılan maziyi! Artık çok geç içimde suskun
kalbimin dili.!