Kar Tanesi

Bir kış günü kar yağıyor hayallerime... Bir başka güzel oluyor yağan o bembeyaz kar tanesi...

Kar var her yerde hem de bak rüyalarıma girmiş, rüyalarımdan yeryüzüne lapa, lapa inmiş.

Kar yağıyor bir gece vakti; Sanki örtmek için tüm çirkinlikleri ve kötülükleri...

Yolları kapatmış gibi görünse de. Kar aslında masum. Aksine kararmış gönülleri nice güzelliklere açmış. Yol göstermiş yolda kalanlara, kılavuz olmuş, arkadaş olmuş insanlara. Aydınlatmış gece karanlığını, sırdaş olmuş yalnızlara, ışık olmuş yıldızlara...

Haberim yoktu geleceğinden, görmedim, bilemedim diyenlere; Seher vakti uyan gaflet uykusundan, gör nice güzellikleri' der gibi. Açınca evimizin kalın perdelerini; Aç gönlünü, gülsün yüzün' der gibi bembeyaz gülücükler gönderir bize yağan kar. Bir gece vakti yağmıştır, dağların en tepesine. Gururlanma, güvenme büyüklüğüne der gibi örterek onların göremediği kusurlarını...

Sevinir dereler, gürül gürül akma sevdasına tutulmuş en sıcak yaz aylarında. Eriyip zirvedeki karlar, sevdiği ile buluşturacak dereleri. Derman olacak nice dertlere, su verecek suya hasret topraklara. Derman olacak gönlü yanmışlara. Suya kandıracak ağaçları, kuşları, insanları...
Kavuşacak bu sevda ile o da en sevdiği sulara; Denizlere, Okyanuslara...
Kar yağar yeryüzüne; Üşümesin toprak, üşümesin toprak altında yuva yapanlar diye...

Güzel bir örtü olur, arkadaş olur, sevgili olur, bereket olur kendini bekleyenlere...

Ey kar tanesi! Sen göklerden gelen ne güzel bir hediyesin bizlere. Sanki sevgiliden gelen bir mektup, ondan gelen bir selam, bir müjde belki de bir mesajsın bizlere...
Kar yağıyor, dışarı soğuk. Soğuk soğuk düşse de yüzüme, ısıtıyor içimi kar tanesi.

Hayretle ve beklide ibretle izliyorum; Bir birine değmeden, hiç kavga, dövüş etmeden nasıl da iniyor yere. Dalıyorum engin hayallere, çıkıyorum bulutların üstüne, götürüyor beni bir kar tanesi, yedi kat göklere...

Ne haksızlıklar yaptık sana; Ey Kar tanesi!
Sen gelince nasıl da saldırdık sana. Manşet attık gazetelere; Beyaz felaket' diye.
Oysa asıl felaket içimizde... Ondan habersiz olmak... İbret almamak... Ondan uzak olmak... Onu görmemek... Onu bilmemek... Onu sevmemek...

Ey Kar tanesi! Özür diliyorum senden. Sen bir felaket değil, bir tehlike değil, sen nimetsin, bereketsin, sevgilisin bizlere...
Bir yolculuk esnasında akşam olmuş karşımda sevimli kar taneleri bizi selamlarken, havanın soğuk olmasından yere düşen kar tanesi buza dönüşmek üzereydi. Birden ne olduğunu anlamadan geldiğimiz yöne tekrar dönmüştük. Çoluk çocuk korkuyla duaya başladı. Şükürler olsun yol boş olduğundan ucuz atlatmıştık. O gece karanlığında zincir dahi takamadım. Soğuk ve karanlıktı. İleride de yol kapanmıştı. Hemen yol üstündeki bir köye sığınıp 2?3 saat kadar o sevecen insanlara misafir olduk. O gün dahi kar tanesi en masum halinde idi.

Biz seni güler yüzle karşılamak yerine, seni suçlu ilan ediyoruz. Tedbir alıp seni karşılamadığımızdan, görevimizi yapmadığımızdan, senden özür diliyorum.

Bakma sen kusurumuza Ey, Kar tanesi!
Gel yine sen o bembeyaz örtünle, ört dağların kibrini, ört dağ gibi olmuş kötülüklerimizi...

Kır güllerin dikenini, yanmasın gül tutan eller...

Gel sen yine o müjdelerinle, tatlı dilin, güler yüzünle... Sevindir bizleri.
Süslensin ağaçlar seninle. Kazak örsün nineler, sıcak yuva bulsun sevimli kediler... Kartopu oynasın dışarıda çocuklar, yem atsın kuşlara evde anneler...

16 Kasım 2011 3-4 dakika 18 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 13 yıl önce

    Kar, adı bile söylenirken hoş geliyor kulağa ve dile değil mi? Dünya'da herşey zıttı ile vardır. Nasıl yaz günleri ve bahar varsa, kış günleri ve sonbahar da vardır, birinden biri eksik olsa diğerinin değerini, kıymetini anlayamayız. Büyük bir nimettir insana kar, her ne kadar kışları geçim zor olsa da insanlar ve hayvanlar için, o toprağın, bitkilerin, dağların bir müddet o karın altında kalması lazım, bazı hayvanların kış uykusuna yatması lazım. Köylerde, beldeler de bilhassa yağan karlar da insanları birbirine yaklaştırır, yardımlaşmayı arttırır, toplanır millet köy odasında bol bol sohbet eder. Aynı zaman da o kar su üretimini ve elektrik üretimini de arttırır. Daha ne olsun. Üşüyoruz, donuyoruz, kışı ve karı hiç sevmiyoruz demek, cahillikten başka birşey değildir. Güzel bir yazı kaleme almışsınız kutlarım içtenlikle...👍