Karalama Yazılarım

..yağmurlar peşimi bırakmıyor,nisan geçti mayıs geldi günler yağmurlarla coştu .Anlaşılır gibi değil huyları da değişti ayların,alışılmışın dışında seyrediyor.Doğanın denge unsurları kutuplarda başlayan kaymalar iklimleri alt üst ediyor.İnsanoğlu yüzyıllardır kendisine emanet edilen yeryüzünü en hoyrat şekilde kullanmakta hatta tahrip etmekte düşüncesizce.Bu sorumsuzluk coğrafi ve iklim şartlarını,huylarını etkiliyor.Yoksa insanlarıda mı etkiliyor.Doğrusu mutlu-mutsuz olduklarını bilmek isterdim insanların, bu beklenmedik iklim değişmeleri karşısında sağlık ve karakter itibari ile hangi mecralara dönüştüklerini gerçekten öğrenmek isterdim.Yoksa bu yüzden mi sık sık astrologların yazdıklarını takip ediyorlar, yıldızınız=burcunuz ne diyor diye başlayan yorumları bu yüzden mi ezberliyorlar.Son yıllarda giderek artan fal baktırma ve tarot açtırma seansları dikkat çekici şekilde yaygınlaştırılıyor.Üzücü buluyorum bu durumu,zayıf anlarında insan neye yapışacağını nasıl korunacağını bilmeli.Hiç bir gerçekçiliğe dayanmayan falların eline düşmüş bir insanlık dibe vurmuştur.İnsan bu noktalara düşmemeli,hayat ve onun bize öğrettikleri bu kadar basit değil.Bir yaratıcı fikrine inanan insanın,kendisini ve geleceğini böyle köksüz fikirlere teslim etmesi düşünülemez.Yaratıcı ,insanın hayat seyrini ve yaşadığı yeryüzünü yasalarla donatmıştır.Kim bu şaşmaz yasalara uyumlu hayat sürerse rahat eder aksini yapan da bedel öder.En basit şekliyle sıcaktan soğuğa çıkarken tedbir almazsanız üşürsünüz ve hasta olursunuz,ürün alacağınız tarlaya bakım yaparsanız bereketini görür,ilgisiz kalır gerekenleri yerine getirmezseniz hiçbir şey elde edemezsiniz.Bir çiçek kendine has toprağında ve ikliminde rengini gösterir kokusunu verir,doğasından aykırı bir yerde tutarsanız solar ve çürür.Bunun gibi işte,insan da üstün ve şerefli olmaya kodlanmış yapısını aykırı kodlamalarla değiştirirse ruhunda kaoslar yaşar,bunalım ve buhran geçirir,neticede bocalar durur.Nasıl ki yağmurlar yeniden başlatır canlanmayı,kurumuşluğu ve susuzluğu yok ederse,pişman olmak yaptıklarından özürler dilemek te böyledir.Sil baştan temiz bir sahife açar insan kendisine.

..güzel gülüyordu,gülümsemesinin benzeri de yoktu,rastlamadım da hiçbir yerde, tüm insanlar hayatın yaşanılır olduğuna ve mutlu olmaya yakın hissetmeleri için,onun gülümsemesine şahit olmaları yeterliydi.Ancak bir gün bir yakınının ölüm haberini aldı,solgundu o ışık saçan, neşe dolu yüzü,hazan vurmuş bahar gibi gözlerini yerden kaldıramıyordu.Bir kabrin başında kalabalıklar içinde onu fark ettiğimden beri dikkatimi ona vermiştim.Ruhum huzursuzdu.Ötekiler gibi geniş siyah gözlük takmamıştı.Acıya katlanan gözleri ile mutluluk aşılayan gözlerini karşılaştırma fırsatı bulmuştum. ..

..zalim olduktan sonra cinsi coğrafyası meşrebi mezhebi ne olursa olsun zalimdir ve şeytanın askeridir,o artık nemrud,firavun gibi diktatördür ..
..rüyalar bazen şaşırtır çok karmaşadır,en olmadık ses görüntüleriyle bizi sarar da sarar ..
..her zaman aynısın dedi hiç değişmeyeceksin diye devam etti,dünya iş var ,sen yazı şiir deniz martı yağmur ağaç çiçek ,bahar böcek..vb ile koşup duruyor, rüzgarlarıyla savruluyorsun,savaşlar çıkıyor depremler oluyor barış geliyor olaylar dinmiyor ruhun duymuyor,bu kendini dışlanmışlık ve sorumluluktan kaçınma değil de ne !! dedim ki,hepsinden haberdarım iç ve dış dünyadan uzak değilim sabrın ahlakını ve kıyamını uyguluyorum ..
..ah sen..sen nisan ayı gibisin geldin geçmedin yağmur oldun yağdın,yağdın...sen öyle süzgün mahzun ıslak kirpiklerinle bütün bir şehri yasa boğarken ben nasıl mutlu olabilirim ki...
...doğum ve kabir birbirine zıd gibi görünen iki hakikat oysa ikisi de doğumdur insan için ..
.. ah ne yaptım ben ,nasıl düşler kurdum böyle, hepsi çok uzaktı bütün hayal kırıklıkları ile geldi geçtiler ve hiç biri güldürmedi de hiç...
...yağmurlu bir hava ve gökyüzüydü seni bana hatırlatan,ve sen yoksun yağmur sonu gökkuşağını sensiz neyleyim,hiç bir renk ilgilendirmiyor ve sen bir gün geleceksin en güzel renklerle seveceğim hayatı..
..senin vurduğun ben,benim vurduğum sen,iki kırık kanatlı olduk çıktık yaralandık ve bir daha bir araya gelemedik,pişmanlıklarımızı birbirimize duyuramadık ..
..senin sevginin nefeslerinden ibaret hayatım,sevgini çektiğin an kalbim durur bunu sakın unutma olur mu ?,o bana mutluluk aşılayan gamzelerin aynı yerde aynı şekilde aynı dirilikte duruyor değil mi ? ..
...bütün ağlayışların hikayesi aynı değil öyle ağlayışlar var ki hikayesini siz okuyabiliyorsunuz anlatılmasa bile ..
...ah evet belki bir gün bütün belki ' ler mutlu olur ..)))) neden olmasın.. ..bugün kararsız bir ruh dünyam var ağrıyor mu başım kırılıyor mu gövdem dayanılmaz acılarım mı var karar veremedim ...
..kulak misafiri olduğum tuhaf bir cümleydi,aşk beklemez hem bekletilmez o bir andır yakaladın yakaladın yoksa kaçırdın demektir cümlesi,düşündüm de,ansızın gelen bir kopmaz duygudur aşk,bekleyeni de olur hiç beklemeksizin de çıkar karşısına insanın ve yerini bulur ..
...dostlukların çok arandığı ama yalan ve riyanın ağırlığı geçer olan ilişkiler dünyası dünyamız ..
..birlikte seyrettiğimiz akşamdı haliç,dolunay kadar güzel parlıyordu birbirimize en çok yakın olduğumuz bir andı,yağmur çislemeye başladı birden,saçlarımız ıslanıyordu pencereden sarkarak eğlence yapıyorduk,şaka gibiydi gece ve doyumsuz manzarası ile haliç aynı güzelliğini koruyordu,ışıltılı ve gizemli bakıyordu ..
..yağmur yağıyor aklıma sen geliyorsun,yürüyorum yalnız ıslanıyorum, hayalime getiriyorum hemen geliyorsun ,konuşmuyorum içimde sen konuşuyorsun,üzülüyorum ağlıyorum sen kuruluyorsun yaşlarımı ..
..ne güzeldin hey iskele,beni taşıyıp bir gemiye bindirdiğinde,uzun saçlarıyla rüzgara karışan seni benimle buluşturduğunda bir vapur ve adı İstanbul olan bir aşk denizinde yüzdürdüğünde mutluluğu tanımıştım ilk kez....
...beni kim sevecek merakı vardı gençlik düşleri şimdi nasıl bir ölüm beni bekleyecek merakları içindeyim,bir cenaze kalabalığı arasındayım,tabutun başında mevtanın yakını kadın iyice yaşlanmış yalnız gibiydi onca kalabalığı görmediğine eminim bana bakan gözlerinde kimsesizliğini fark ettim,çok ama çok etkilendim öyle bir vurgun yemişti ki her şeyi anlatıyordu bakışları,hatırladıkça kendime gelemiyorum,hangi akıbetler bekliyordu kim bilir gelecek günleri ..
..kar beyaz lekesiz bir dünya ahıret yurdu,sonsuzluğa ebedi güzelliğe uğurlandığını bilmek, yaratana dönüş olan ölmek gerçeğini kavramak tüm acıları dindirir ayrılıkları unutturur,asıl ölmek,ölmeden ölmek gerçeğini,bu büyük sırrı kavrayamamak olmalı ..
...dünya,sahte demokrasi maskeli diktatörlerle dolu ..
..nisan nedense,mart ayı'nın devamı gibi davranıyor,beden ve ruhum, satrançta şah mat ne ise o haldeyim,aldatıcı hava her şeyi tepetaklak alt-üst yapmakta ne kadar usta olduğunu gösterdi..
..gri renk elbiselerini günlerdir üstünden çıkartmayan göğün,giderek mavi elbiselerini giyindiğini sevinerek görüyorum ,güneşi saklayan bulutlar kaçıyor gök mavi,şimdi ben de mutluyum o halde ..
..tam isabet,iyi ki vurdun beni,yoksa kalbim hiç çalışmayacaktı eğer sen çarpmasına sebep olmasaydın,demek kendini bırakmış ölümcül bir bekleyişe düşmüş bana bir şok dalgası gerekliydi ..
..hava kapalı,az önce kesilmiş yağmurun kokusu ve bir yavru köpeğin de tek başına dışarıda dolaşıp durduğunu görüyorum ..
..sen ağlıyordun kalbim ağlıyordu,gülümsemek ve göz yaşı dökmek her ikisi de seni güzelleştiriyordu ...
....bir ömür belkiler ile başlayan duygu rüzgarlarımızı kontrol edemeyiz .. ..elbet uzak olmayacak umutları sürekli olanlar için aşk,ve bana sevgini yazıyordun,aşkını aslında,çiçekleri nasıl sevdiğini anlatırken,keşke devam etseydin ve her gün bana çiçekleri anlatsaydın..
..ölümsüz ölmeyen gerçeklerimiz o kadar çoktur ki yeter ki insan kalmayı başaralım..
..denizin ortasında bir sandaldan farksız dalgalara dalıp çıkan geminin içinde neler neler aklıma gelmedi ki,bu kadar mı kısa bir andır,elli yedi koca yıl yarım asır,meğer göz kırpması kadar çok az...
...bugün daha zayıf daha ölü rengi sarmış seni,dimağ ve bilincin-şuurun hangi limanlara demir atmış...
... ne güzel,tutunmak hayata baharlar gecikse de.....
...kar ,işte aradığım gizemlilik şehrin örtüsü beyaz bir gelinlik,eğer istanbul ise bahsedilen şehir görülmeye değer,.. .
...ölümü anmak veya yazmak yüzlerimizi kederlendirse de,bizim en mutlak gerçeğimiz,onu seveceğiz..O'ndan geldik O'na dönücüleriz muhakkak ..


13.05.2013/beylerbeyi

14 Mayıs 2013 8-9 dakika 164 denemesi var.
Yorumlar