Karamsarlık Sancıları

İnanılır gibi değil ! Düşünemiyorum.

Kafam bir bowling topu kadar ağır. Beynimin içindeki düşünceler ağrıyor. O anıdan o anıya, bu kırgınlıktan şu tasaya düşünüp duruyor beynim ama yeni bir fikir üretemiyorum. Kısırlaştırılmış bir anne çaresizliğindeyim. Geçmiş günlerimin analizini yaparken, şu günüm şu saatlerim şu anım hiçlikte heba oluyor. Saatler 00.00'ı gösterdiğinde, geriye çöp bir gün/dün kalıyor. Günlerim, çöp kovasının etrafına gelişigüzel buruşturulup atılan kağıtlar kadar değersiz. Ama değerli olmalı. Bugünüme değer biçmezsem eğer ne anlamı kalır yeni bir güne başlamak için ışıkları kapamanın. Ne anlamı kalır uyanmanın.

Dostum. Belki de düşüncelerim değil düşüncesizliğim ağırlık yapıyor zihnimde. Beyin; yaratıcının düşünebilsinler diye yalnızca insana bahşettiği bir nimet neticede. Peki ben neden ?

Kelimeler var zihnimde. Ama yerçekimsiz ortamdaymışcasına oradan oraya yer değiştiriyorlar ve bir süre sonra da kara bir deliğe çekilip sırra kadem basıyorlar.

Oysa düşünemezsem ölürüm ben dostum !
Yeni bir fikir üretemezsem.
Yazamazsam.
Kelimeleri yitirirsem ölürüm ben !

Yalnızca ben değil, insanlık da ölür. Neticede, insanlığın iletişim aracı;kelimeler. Kelimeleri yitiriyorum dostum. Ne vakit sokağa çıksam, bir tanıdık görürüm telaşına kapılıyorum. Gördüğüm vakit de bir dilsiz hüviyetine bürünüp, kuru bir ''merhaba'' ile yoluma devam ediyorum.

Aynı anda beynime düşünceler hücum ediyor bazen. Hıh diyorum işte geri geldi, yitip giden. Sonra , sonra ne oluyor biliyor musun? Onca düşünce arasından birini bile tutup yakalayamıyorum. Sıfıra sıfır ve yine elde kalıyor sıfır.

06 Şubat 2018 1-2 dakika 17 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar