Kardelenlere
Müstesna bir mekanda, istisna bir çiçekti yalnızlığımız...Adın kardelendi; Karlar kalkmadan yüreklere vurulan isyanın, bedeni infilakıydı açıklaması.
Kargaların ötmeye başlayıp, bülbüllerin sustuğu coğrafyanın nadide çiçeğiydin. Kutlu haykırışı temsil eden , bebelere isim olan.
Ulu çamlar fırtınalı diyarlarda ve zamanlarda yetişirmiş. Sen buna amadeydin. Avuçlarına sayılan iltimaslara prim vermedin. Tek başına kalsan da, hep bir gün; Sırtına basıp yücelenleri düşündün...Görmesen de hissettin, sabrettin.
Rahatın ve rehavetin, ideallerin ölüm döşeği olduğunun farkındaydın. Atalet gösterenlerin; Adalet kaybedeceği ihtarını çok yaptın...Dinletemedin...
Sevgiyi saygıyı başucuna yastık, azmi, kararlılığı, mücadeleyi bedenine dayanak, Allah korkusunu, günahları ruhuna barınak yaptın. ?Ümitvar olunuz.?, ?Gevşemeyiniz üzülmeyiniz? tebessümünü yansıttın.?En üstün...? olduğunu bilmeyip, zillet içinde yaşayanlara, izzet tavsiye ettin.
Ah!..Sendin dağlarda, buzlu çamurları delip başını çıkaran...Güneş, Ay sana benzemek bezenmek isterdi. Gökyüzü ışık yağdırırdı semalardan...
Sana aşıktı kuşlar, sana pervaneydi bütün uçuşlar. Sabır ağacının özgün bir meyvesiydin. O kadar tasasız ve gamsızdın ki dünyaya; O kadar da yakın İslam' a...
Dillere vurulan perçinin,yüreklere mıhlanan derdin, sessiz isyanıydın. Sağnak sağnak yağan belaların, sabahlara kadar bekleyen neferiydin; Onun sevgi olduğundan habersizleri düşünerek.
Sen Zeynep'tin, sen Sümeyye, sen Hümeyra, sen çiçektin, sen kelebek sen isyankar Süreyya...Yüreği kanayan yüzünden tebessümler fışkıran, hercai bir menekşe...Uzak diyarların asık suratlısı, hırçın bakışlısı değil; Yakın mesafelerin huzur bahçesi, muhabbet bülbülüydün...
İstasyonlarda, meydanlarda, destanlarda, dualarda, derin nefes aralıklarıyla; Beklenen, istenen, özlenen, kükreyensin...
Sen kardelensin
Kardelen sen
Cihan yansın bin kere
Başını öne eğersen!...