Kardeşiniz Yok mu
Kardeş; hunharca içi boşaltılıp içindeki maneviyat ve hissi bağ sökülmeye büyük emekler harcanan, bu yerleşik kavramı biraz tartışmak istiyorum.
Öncelikle bu kavramın kendime göre bir açıklamasını vermek istiyorum: aynı anneden aynı veya değişik zamanlarda doğan, babanın muhtemelen aynı olduğu-yeniden evlilikler hariç- bir değerli varlıktır. Bu teorik kısımlar rahatsız ediyor onun için esas konuya girelim. Kardeşin ne demek olduğunu, esas itibariyle onu kaybedenler bilir.
Öyle ya ancak bir şeyin, kimsenin yokluğunu ondan uzaklarda hissetmeye daha eğilimliyiz. Kardeş demek canın diğer parçası, böldüğün ekmeğin yarısının sahibi, çocukluk yıllarının değişmez sırdaşı demektir. Bir kardeşe, kimselere anlatılmayan nice dertler, üzüntüler bilmem ne konular gece fısıldaşarak, yatarken anlatılır bunu bilmeyen yoktur. Kardeş demek uzun yolların birlikte yürünmesi, biten silginin onun silgisiyle giderilebileceği, güzel zamanların temsilcisidir. Hiçbir kardeşe sahip olmamak, bir çocuk için bana göre en büyük kayıtır.
Onun yerini fabrikalar dolusu oyuncak da cepler dolusu harçlıklar da dolduramaz. Kardeş demek; abilik ablalık demektir. Kavgaya rahatça girebilmek; bak benim abim şöyle şöyle, söylersem sizi mahvedebilir demenin rahatlığı ve güveni demektir. Kardeş demek, yalnız kalınan gecelerde yastık dövüşlerinin doyasıya yapılması çoğu zaman da evi alt üst haline getirmek demektir. Zaten bunun zevki de buradadır. Bazen küfür ederek en fazla öğleye kadar küs kalmak, bazen anne babaya ispiyonlamak da demektir.
Anne; abim- kardeşim bak ne yaptı kolumu çizdi, yaram acıdı. Az daha düşecektim! Diyebilecek bir varlığa sahip olmak demektir. Bir de kardeşler kız erkek diye ayrı cinstense o zaman evde şenlik var demektir. Kediyle köpek gibi bir türlü anlaşamazlar. Erkek genelde, kız kardeşinin saçını çeker, oynadığı bebeklerle dalga geçer. Kardeşinin daha güçsüz olmasından zevk alırcasına kendiyle öğünür. Kız da hiç sessiz kalır mı; görülmüş bir şey mi bu... kesin bir lakap hazırlamıştır.
Erkeğin ya saçıyla dalga geçer ya ev işlerindeki beceriksizliğini diline dolar. Ama kardeş demek aslında bu demek de değil midir ki.. her zaman odada yanan mum gibi sessizce oturmak olur mu.. şenlik ancak böyle çıkar. Aksini ki düşünebilir ki.. ha unutmayayım. Bir de mini minnacık kardeşiniz varsa tamam .. o ev zıvanadan çıkmış demektir. O evde ne gürültü ne anlaşma mümkün değildir. Sürekli bir şeyleri karıştıran küçük minik kardeş, ne öğütten anlar ne tavsiyeden. Mutlaka istediğini almak ister; yoksa, freni patlamış tren gibi düdük sesleri ortalığı yaygaraya verir.
İşte kardeş bunların toplamıdır. Öyle kötü gibi anlatış olmak endişesi içinizi kaplamasın.. kardeş olmak bu kavgalarla güzeldir . yaşanılması gittikçe zor bir hal alan hayat adacığında sığınılan yeşil ağaçlarla kaplı minik bir göldür kardeş demek. Şimdilik bu kadar, devamını farklı bir konuda belirtmek isterim.. yaşamda başarılar ve mutluluklar dilerim. Hoşça kalın...
23:01 26/04/2012 Karşıyaka/ İzmir