Kardeşlik Sevgisi
Aynı anneden, aynı babadan iki insan; yani kardeş...
Kardeşlik, öyle yüce bir duygudur ki her insan yüreğinde bu duyguyu barındıramaz, onu koruyamaz şeytanın vesvesesine karşı. Atamız olan Hz. Âdemin iki oğlu olan Hz. Habil ve Kabil dünyadaki ilk erkek kardeşlerdir. Kardeşlik duygusunu yüreğinde barındırmanın yolunu; sevgi ve saygı ile bulan Hz. Habil, kardeşine karşı çok saygılı ve sadakatliydi. Fakat Kabil ise yüreğinde yalnızca kıskançlık, nefret, öfke ve acımasızlık duygularını bulundurduğu için; hiçbir zaman kardeş sevgisini tatmamıştır. Yüreğinde bulundurduğu bu duygular sonucunda şeytana karşı yenik düşmüş ve şeytanın bir oyuncağı haline gelmiştir. Sonuç olarak da bu kıskançlık ve nefret hislerinden dolayı kardeşi Hz. Habil'in ölümüne ?'şehit olmasına'' sebep olmuştur. Hz. Habil her ne kadar da kardeşi Kabil'in her zaman yardımına koşsa da, onu bütün benliğiyle sevmiş olsa da, sonuçta kardeşinin elinde ölmekten ?'şehit olmaktan'' kurtulamamıştır. En başta da dediğim gibi, kardeşlik duygusu o kadar yüce ve kutsal bir duygudur ki herkes yüreğinde barındıramaz...
Bazen çevremize bir baktığımız da kardeşler birbirleriyle o kadar uyumsuz olmuşturlar ki çok çelişkili bir hale gelmiştir. Çelişkili durum diye adlandırdığım şey şudur ki; bazı kardeşler vardır ki diğer kardeşlerini çok sevseler de kardeşleri tarafından asla anlaşılmaz. Örneğin; bir kardeş vardır: küçük ya da büyük kardeş olsun hiç önemli değil. Bu kardeş ne yaparsa yapsın diğer kardeşleri tarafından hiçbir zaman anlaşılmıyor ve kardeşleri kendisine yüz çeviriyor. Geçmişte her ne kadar da iyilik, cömertlik ve daha fazlasını yapmış olmasına karşın kardeşleri tarafından bir süre sonra saygısızlığa ve sevgisizliğe mahkûm oluyor. Bu kardeş her ne kadar da diğer kardeşlerini yıllarca candan, canandan üstün tutmuş olsa da kardeşleri bunu anlayamamış ve hep onu iler ki zamanlarda kibirle, hasetle yaklaşıp, saygısızlık yapıyorlardır. Dünya da öyle kardeşlikle ilgili hikâyeler vardır ki, hikâyelerden bazıları şunlardır; Hz. Habil ve kabil hikâyesi, Hz. Yusuf ve ağabeylerinin hikâyesi...
Aslında kardeşlik ayını kandan, aynı candan geldiği için bağı koparılamayacak bir duygudur. Hele bir de kardeşler arasında küçük kardeşlerin ağabeylerine yapmış oldukları haksızlık ve saygısızlık sineye çekilmeyecek kadar kötü bir durumdur. Bir Hadis-i Şerifinde şöyle buyurmuştur peygamber efendimiz;?'Kardeşinle mücadele etme, onunla alay etme, ona verdiğin sözden dönme'' yani kardeşine haksızlık etme, onu gücendirecek ve üzecek hareketler yapma diye anlatmak istemiştir.
Tabi dünyadaki bütün kardeşler de birbirlerine saygısız değillerdir hatta birbirleri canlarından daha çok seven kardeşler de vardır, ama anlatmak istediğim günümüz dünyasında kardeşler arasında olan şiddet, çekişme, haksızlık, maddiyat haksızlığı, vb... o kadar çok olmuştur ki kardeş kardeşi sırtından bıçaklayacak hale gelmiştir.
Son olarak diyebileceğim tek şey; eğer iki kardeş ya da kardeşler arasına şiddet ve maddi haksızlık girerse ve bu haksızlıktan dolayı haksızlığa uğrayan kardeş gücenirse, diğer kardeşlerinin üzerine kul hakkı girmiş olur. Ve Hz. Habil'in kardeşine ve Hz. Yusuf'un kardeşlerine olanlar onlara da olur ve bu pişmanlık sadece bu dünya da değil diğer dünyada da peşlerini bırakmaz ve elbet bir gün bunun acısını çekeceklerdir. Bu yüzden asla ağabeylerinize ve kardeşlerinize haksızlık yapmaktan kaçının ve ona karşı saygı ve sevgiden başka, sakın kötü bir duygu besleyip haksızlık yapmayın. Unutmayın ki her kötülük cezası ile gelir ve kötülüğü yapanın başında bekler....
değerli arkadaşlarım yorumlarınızı bekliyorum... saygı ve sevgilerimle....
bu yazıyı yorumlarınızla süsleyin.. ...sevgi ve saygılarımla...
sevgili Kadir, "kardeşlik" üzerine yazdığın denemeyi okudum.Habil ve Kabil'den günümüze kadar gelen kardeş kavgalarını anlatmışsın.Doğrudur.Ama kardeşler arasında yaşanan çok güzel anılarda vardır onlala da süsleyebilirdin yazını.Kutluyorum...daha nicelerine diyorum....👍😙
Kadir Bey, çok dar alanda sıkıştırmış gibisiniz konuyu!!!Bence güncel olan örnekler ve yaşantılar daha etkili kılabilirdi!!..Kalemine sağlık..Yeni denemelerinizi bekliyoruz..Selamlar
şunu söylemek isterim ki günümüz her zaman geçmişin izlerini taşır. ve eğer bugünümüzü ve geleceğimizi açıklamak istiyorsak geçmişe muhakkak yolculuk yapmalıyız. yorumlarınız için teşekkürler