Kaşınmak
-Naber?
+İyilik senden?
- ...
İyilik demek? Evet tabi birileri iyi elbette. Birileri şu saçma sapan hayattan kurtulmak, daha iyi bir yere gidebileceğinden emin olsa geberip gitmek isterken; birileri de iyi olmak zorunda tabii.Ben de iyiyim aslında ama miktar önemli. İyisin de ne kadar?? İyilik değişken ama, kalıptır o sorana iyi dersin ama cidden iyi olup olmaman değildir zaten orda sana sorulan. O bi görev, naber diosa adam, iyi diceksin.
Neyse işte ara ara ben de iyi olurum tabii. Çok sürmez ama bendeki iyilik. Sürmedi de zaten, öyle ya geleneğin bozulcak hali yok tabii... Bende mutluluklar yanıp sönen kibrit alevi gibi olur, anlamı varsa da kısa. Bu da o hesap işte. Bitti yani. "Ne başlamıştı ki ne bitti" mantıklı bir yaklaşım olurdu aslında. Bu tarz bir telkin lazım adama... Ama aşk diye bi illet varya, hani şu bi türlü sınır tanımayan, bi türlü laf geçirilmeyen, her seferinde dönüp dolaşıp en boktan kaderi yazmaya ayarlı gibi her dakka tiktak durmaksızın çalışan bi saatin şevkiyle Eros denilen o manyak meleğin oku olan o zımbırtı varya... İşte o aşk.
Aşk kadar boktan birşey yok iddia ediyorum!... Önce deli gibi mutlu ediyor seni, dünyayı gözün görmüyor, hayatın polyannaca yazılmış süpermuhteşem bi peri masalı olduğuna inandırıyo. Sonra ne zaman ki anlıyo tamamdır oldun sen, o zaman hadi kardeşim sıradaki diyo. O zaman da ya bitiyor zaten ilişki, yada monotonlaşıyo, karşılıklı bi tür mazoşizme çok meraklıysan eğer düşe kalka ilerliyo bir şekilde ama sonuç olarak aşk bitmişse ilişki de bitiyor...
Hayır saçma olan şey şu ki, başlarken nası uçuruyosa, genelde biterken de seni uçurduğu dağ başından aşağı yuvarlıyor! Düşüyorsun sonsuzluğa, kaybolmuş şekilde... Sonra soruyor insan, bu kadar acı çekmektense acaba hiç mi mutlu olmamak lazım? Mutlu olmadan yaşar mı insan? Yaşayamaz... Ama bu acıyla nasıl yaşıyoruz? Ne kadar dayanıklıyız, ne kadar da bağışıklığımız var bu duyguya, aslında ne kadar da hazırmışız herşey de haberimiz mi yokmuş yani??
İçinde devasa bi boşlukla yaşamak kolay değil. Yaşıyorsun elbet ama nasıl? Herkes der aynısını iyi olucaksın, bekle, zaman iyileştirir, bi gün unutucaksın, özliyceksin ama geri de istemiyceksin, falan, filan... O bi gün ne zaman gelir ki? O boktan duyguyla daha ne kadar yaşar insan? Bu kadar da mı güçlü yaratıklarız yani? Böylesine süper kahraman demek? Görüyoruz illa bekleyerek, ama beklemek yok mu o da ayrı bir intihar aslında. Zaman iyi gelcek, iyileştircek falan da; ya ben sinirliysem abi onu napıcaz biz?? Ya oldum olası sabırsız, tezcanlı, beklemekten nefret eden, bekledikçe sinirlenen, sinirlendikçe çevresine zarar veren ama en çok da kendine zarar veren birisiyisem! Bekleme fobim var belki?? Bu durumda napıcaz??
Nefret ediyorum bu sistemden yaa ne biçim bir düzen ki bu?? Bi kedi için, köpek için, su samuru falan için hayat ne kolay!! Tek bi amaç var abi kafanda; ye, iç, boşalt, üre, öl. Budur. Nokta! Başka dert yok! Paraymış, kariyermiş, borçmuş, harçmış hiç böle dertler yok! Para yok ya para!! Üremek? O da çok kolay olay ki... Bağlılık yok, bağlılığın anlamını bilen yok, amaç belli üre bitsin ne ala memleket. Aşk yok abi! Eros denen ucubenin o boktan zımbırtısı yok. Acı çekmiyo hayvanat yaa çekmiyo işte! Bi virüsün hayatı ne kolay ulan! Bi kuşun, börtünün böceğin! Üzüntü yok onlarda, acı yok! Hea acı var tabi ölürken acıyor olabilir fiziki acı değil ki burda derdimiz, dert ruhsal acı. O daha beter şey... Ruhsal acıyı, sıkıntıyı dindircek olsa karın ağrısı nedir ki geçer illa ki bir ara... Karın ağrısına ağrı kesici var hem, içiyosun, bekliyosun, geçiyo! Bu kadar basit işte! Ama ruhsal acının tedavisi falan yok! Zaman mı? O sanki sonsuza dek bitirebilirmiş gibi... Azaltıyor belki evet, unutturuyor biraz ama bir gün o Allahın cezası herif yine karşına çıksa ne işe yarar ki o çok bi bok sandığın zaman?? Karşına çıksa ve sen kalakalsan, ki öyle olur yüksek ihtimal... O film şeridi denen şey geçse gözünün önünden, hani ölmeden önceki son saniyelerde geçen türden birşey? O an ilaç sandığın zamanın sana ne faydası var ki? Bütün filmi geriye sardıktan sonra nası bi fayda olabilir..??
Gene de bile bile ister ama çoğu kez insan! Öyle de mazoşist yapıda yaratıklarız onu anladım ben. Hiç karşılaşmasan, hadi karşılaştın bari konuşmasan, hadi konuştun bari arkadaş olmasan, hadi arkadaş da oldun ulan bari tut kendini yahu bari aşık olmasan herşey daha iyi olabilir ve bunu bilir insan, net olarak görür çoğu kere. Ama göz göre göre üstüne gider. Besbellidir herşey ama gene de yapar. Pireli miyiz acaba? Paso kaşınıyoruz abi nası iş ki bu? Sen buna kaşınmak demezsin madem, ya ne dersin??
Öncelikle hoşgeldin diyorum..
Hem okudum hem güldüm..
Biraz mizaha çalan ama bir o kadar da gerçekleri yansıtan bir yazıydı.. Tüm içtenliğimle tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.. Takipçinim haberin olsunn..