Kaybedenler Kulübü

Hep böylemidir vedalar, insan önceleri hiçbir şey hissedemez mi? Sanki uyuşmuş gibi tüm vücudum, bedeni istilaya mı hazırlanır hüzün. Hiç gitmemiş gibidir giden ya da dönecekmiş gibi her an. Ertesi sabah kahvaltını yine o getirecekmiş gibi yatağına ya da başını çevirip yastığa baktığında onun yüzüyle uyanacakmışsın gibi, kabullenememe evresi sancısızdır çünkü hep beklenir. O gitmemiştir attığın her adımda aklındadır, yanındadır çünkü. Gelecek haftanın planları onun gelmesine göre yapılır ama o hiç gelmez...



Anlarsın ki artık gelmeyecek yalnızlık üşütmeye başlar o vakitten sonra. Kapı zili kimsesiz kalır telefon makyaj malzemeleri hatta en sevdiğin pantolonun ve kazağını giymek anlamsızdır, hüzünlü melodiler anlam kazanır bir anda hayatında, her birini yaşadığın bir günün adını koyarsın. Bir süre dudakların cezalıdır, ona giderken dur diyebilecek mucize kelimeleri bulamadığı için, bu yüzden kimseyle konuşmazsın. En çokta seni teselliye çalışanların bir gün dönecek bekle lafı kulaklarını arsız bir kedi çığlığı gibi tırmalar, sen saatleri sayarken, hiç gelmeyecek bir günü umut edip iyileşmeni ister çevrendeki sağlıklı ve mantıklı insanlar.



Hiç geçmeyecek çaresiz bir hastalık gibidir ayrılık. Günler böyle sürüp gider ve ne kadar daha böyle devam edecek bilemezsin. Zaten senide en çok bu belirsizlik üzer. Sen kimselere söylemesen de, yastığının altına iliştirdiğin bir umudun vardır hala ve orada bekler birinin gelip onu oradan çıkarmasını, o kişi bir gün muhakkak gelecektir ama sen bir türlü seçemezsin rüyalarında yüzünü, herkes biraz ona benzer. Şanslıysan bir gün biri çıkar insanda zaten hayatta hep bu umutla yaşar...

26 Ocak 2009 1-2 dakika 7 denemesi var.
Yorumlar