Kaybolan Anlar
Hayatta birçok şey yaşadım. Kimi anlar mutluydum, kimi anlar heyecanlı, kimi anlar şaşkın. Bazen hasta, bazen üzüntülü oldum. Ama bazen öyle şeyler yaşadım ki sağırdım, kördüm sanki o anlarda. Ben, yaşadığım o anlarıma kaybolmuş anlarım diyorum.
Dönemeyeceğimi bile bile, geri dönmek istedim o anlara. Bir cadı olup geri dönebilseydim yaşamımda kaybettiklerime eğer. O anları kazanmaya çalışırdım elimden geldiğince. Zamanım kısa da olsa o kısacık anlarda, duyamadıklarımın tümünü dinlemeyi, söyleyemediklerimin tümünü söylemeyi sığdırırdım. Yapmak isteyip de yapamadıklarımı yapardım. Ama bazen bunları yapabilmek için cesaret gerekiyor. Belki cesaretin de üstü bir şey. Ama bir cadı olsaydım kendime onu da verirdim. Böylece yaşamımda kaybettiğim anların hepsini iyi de olsa, kötü de olsa kazanmış oldurdum. Fakat ben bir cadı değilim...
Çoğu zaman kaybettiklerimi özlediklerimin içinde arıyorum ben. Özlediklerim de birçok eksiklik yaşadım bu güne kadar. Bazen özlediklerim yanı başımdaydı,
bazen de uzaklarda... Ama her ikisinde de eksiklik ve kaybettiğim şeyler vardı, yapmak isteyip de yapamadığım şeyler yüzünden... Yanı başımda duran kaybettiğim anları kazanabilir, eksiklikleri doldura bilirdim belki. Ama şimdi kaybettiğim her şey uzaklarda... Kaybettiğim anlarım şimdi geriye gelmez. Onları hiç bir şey tamamıyla geri getiremez.
Belki, yaşadığımız anların benzerlerini yaşayabiliriz. Ama asla bütünüyle
yaşayamayız. Schiller'in dediği gibi onları sonsuzluk bile geri getiremez. Günün birinde kaybettiğimiz anların benzerleriyle karşılaşırsak onları kurtarabiliriz belki...
Şiirkolik ailesine hoş geldiniz.
Güzel bir yazıydı, tebrikler...