Kaygı Üzerine
Akmakta olan şu kısacık hayatımda tek düşündüğüm şey yapacaklarım ve yaptıklarım üzerindeki kaygılarım. Aslında hiçbir şeye tasalanmamış, hiçbir şeyi kendine dert etmemiş, hep pozitif olmaya çalışmışımdır.
Hayata dair tüm düşüncelerim olumsuzluktan tamamen soyutlanmış haliyle karşıma çıkıyor. Halbuki biliyorum ki içimin içinde, düşüncelerimin de derininde yatan bir kaygım var. Hayata karşı, aşka karşı, sevgiye karşı, hayallerim ve umutlarıma karşı..hiçbir şeyi dert etmediğimi veya olumlu düşündüğümü sanarken bile hep aklımın çoğu tarafı kaygılardan ibaret... Bunu elbetteki istemem ama her insan gibi ya da en azından çoğu insan gibi bende yapacağım tüm şeylerin analizini önceden geçiriyorum aklımdan. Aslında bunu yapmam ne derece doğru bilmiyorum ama her gözümü kapadığımda ?yarın daha güzel bir gün olsa' diye içimden geçirdiğimde, aslolan büyük sorumluluğun yine bende olduğunu hissediyorum.
Sadece benim sahip olduğum kaygılı hayatı hangi yoğunlukta yaşadığımı veya ileride yaşayacağım aşkları, aşkların içerisinde karşımdaki insana karşı duyduğum hem korku, hem de kaygıyı, beynimden geçen ?sevgimi dolu dolu yaşama' düşüncemi, belki de böyle düşündükçe sersemleyen beynimi, hayatımı, olmuşlarımı, olacaklarımı, gözlerimi dolduran nedenleri, sevmelerimi, terk edişlerimi, terk edilişlerimi, kısacası hayata dair neyim var neyim yoksa tümünün içinde kaygı barındıracağımı çok iyi biliyorum. Bunu bildiğimden midir bilmem ama telaş içinde geçen bir hayat o kadar yıpratıyor ki insanı, geleceğe dair ne kadar umudu veya hayali varsa tek kalemde yok olmasına yetiyor.
Peki sonuç nedir?
Hep pozitif olmaya çalışan, seven, aşkı yaşayan, doludizgin yaşama tutunan, sarf eden, çabalayan, amacına kavuşmayı, ülküsüne sahip olmayı hedefleyen, soran, sorgulayan, insanlara ön yargılı davranmayan, hep güler yüzlü olmaya çalışan ben, yani bütün bunları yapmaya çalışan biri olarak ben, ne kadar zorlasam da kendimi tüm yaşanmışlığımda, yaşayacaklarımda kaygıdan üstün bir duygu barındıramıyorum içimde. Bana acıyanlar olacak belki, belki de daha pozitif olmalısın diye tavsiye verenler de çıkacak içinizden, fakat sorarım ki, kaçınız dertsiz, tasasız, kaygısız, bir hayata sahip oldunuz veya, pozitifliğinizin içinde barınan kaygılarınızı yok etmeye çalıştınız?
Sorarım size; kaygı tüm üstünlüğüyle yerleşmeye çalışmıyor mu hayatımıza?...
Keyifle okudum içten duygular yazmışsın ama fazla kaygı etme herşeyi hayattan zevk almaya bak.Elbette herkez kaygılıdır sen daha erken yaşta fazla kaygı eder isen hayattan zevk alamazsın. Kaygısız hayat dileklerimle Hoşçakal.