Kendime Uzak Hayatım
Çok bitkinim ve mutsuzum ... İnsanı hiç bir şey mutlu etmez mi ya? Sürekli hissiz, soyut olmak ve öyle yaşamak ... Her ortamda, her yerde eksik olmak veya sanki orada olmamak ... Bulunduğun yer neresiyse ve nerede yaşıyorsan sanki orada uzak olmak. Hayatı yaşamayıp sadece izlemek.. kendi hayatına bile yabancı olmak.. eş dost sevgili aile arkadaş ve ne varsa herşeye hissiz olmak aynı zamanda bağımlı olmak. Sadece normal bir insan neler hissediyorsa onu hissedebilme umudu ile yaşamak. Kendini ve düşüncelerini hislerini hissedebilmek için önüne gelenle iletişim kurmaya çalışmak ama günün sonunda mutsuz hissiz soyut olmak.... Bitmek bilmeyen ve insanı tüketen düşünceler var. Yaşamak değil bu ama ölmek hiç değil ... Hangi kavramla kodlansa ve hangi cümlelerle anlatılsa hep eksik kalınan bir şey bu..
Hayat bu, bir oyun mu, evet, o zaman oyununu oyna ve git, çok da düşünme insanları, yargılama, hele kendini hiç yargılama, bak dünyaya, işini, pardon, rolünü ne güzel oynuyor, dönmeye devam ediyor. Birileri istedi diye duruyor mu, durmaz, çünkü onun da rolü dönmekten ibaret.
Kişi kendisini asla yargılamamalı, zaten hem hakim, hem savcı olmak da neyin nesi, en güzeli çıkar üzerindeki geçmişi ve geleceğe bak...
Şair ne demiş; kuşlar uçuyor, hayat kısa...
Mutsuz olmak için vakit yok, en azından bence yok, sağlıkla...