Kendine Dönük Gece
Kendine dönük bir gece, kalp asılmış gökyüzünde, aydınlığı yolda yürüyenlere sadece.
Dağ yollarında giderler bazen, geçmişte anılara gömdükleri hazineleri bulma ümidiyle. Bazen şehrin en kalabalık yollarına gider yolcular, aynalarda görmeye tahammül edemedikleri benliklerini bir gece de olsa unutmak için. Bazen dost sofralarına atarlar kendilerini, akıtamadıkları gözyaşlarını kahkahalara boğmak için. Dönüş geceyedir ve bekler yastık başında gecenin cellâdı.
Aylardan Eylül, günlerden eskimiş bir Pazar, saati yolcuya kırılmış bir zaman. Beyinde gezinen düşünceleri avuç avuç duvarlara fırlatmış bir mekân. Işık sızıyor gecenin karasında bir pencereden, yerde oturmuş bir beden. Anılar geceye boyandığı andan itibaren sallanıyor bir ileri bir geri. Pazar geçiyor, Eylül bitiyor, beden sallanıyor bir ileri bir geri. Fırlıyor yerinden o beden,atıyor kendini çamurlu,taşlı yollara.Duyamıyor ardında bağıran sesi;'Gitme.'diye geceyi inleten geridekini.
Her gidişte bir yıldız düşer gecenin kuyusuna ve zaman geldiğinde asılı bir yürek kalır geride, gökyüzünde...
Gözlerindeki renk kahve, saçları haki,teni buğday delikanlı bir kız çevirmiş yüzünü sakin denize.Deniz korkmuş kızın gözlerinde ki fırtınalardan,vuramamış kıyılara dalgalarını.Rüzgar bile kımıldatamıyor saç tellerini genç kızın ,sanırsın bakan bir heykel.Yanıyor şehrin ışıkları birer birer,birer birer çekiliyor kendi içine söylenememiş sözcüklerden yüreğe yapışan keşkeler.Kopuyor ruhun damarlarından bir ip,gözlere sığınmış gemiler sallanıyor,genç kızın bedeninde görünmez depremler kopuyor.Koşuyor,koşuyor ardına bakmadan ,göremiyor cebinden düşen resmi,göremiyor resmin arkasında ?ben de seni sevdim...' yazan cümleyi .
Her gidişte daha da canlı yanar gökyüzünde asılı yürek ve zaman geldiğinde yakar kendini de gökyüzünden yere düşerek.
İsimleri Ayşe'dir, Ömer'dir, Ebru'dur, Ahmet'tir... İsme lüzum yok hepsi burada yolcudur.Yollar bekler onları;yürütmek,yordurmak,koşturmak,düşürmek için.Yollar bekler onları;yorulup da durduklarında,düşüp de oturduklarında başlarını o an a değil geriye de bakabilsinler diye.Ve yollar bekler onları;asılmış bir yüreğin aydınlığında kendi aydınlık diyarlarına gidebilsinler diye.Kaçış olsa da görünen aslında bir yere varıştır yol.Kimisi kapıyı çaldığında kapıyı açan eşinin gülen yüzüne gider,kimisi elinde valizlerle annesinin kokusuna gider memleket bildiği yere,kimisi hayallerine,kimisi işine,kimisi sevdiğine...Herkes bir yerlere gider,Kaçış ya da varış...
Kendine dönük bir gece de sen de bak yüreğine, bak yüreğinin içindekilere
...
Eylül-2012