Keşkem!
Hep keşkem oldun sen.Hiç"iyi ki" dedirtmedinki bana...
Bu senin suçun mu benim suçum mu bilemem.Belki benim olmayacak ümitlerim,belki senin yüreğine dahi sığmayan hayallerin neden oldu buna.Galiba hayatı bir papatyanın kollarına bırakıp seviyor sevmiyor diyecek kadar basite indirgememizle başladık işe.Sevdayı küçükken oynadığımız saklambaç oyununa benzetip olmayacak yerlerde aradık oysa yanıbaşımızdaki şeyi göremeyecek kadar kör olmuştuk.Hayat küçükken oynadığımız saklambaca hiç benzemiyor ne yazıkki o zaman arkadaşalrımızı gizli yerlerde ararken şimdi hayattan ve birbirimizden kaçmak için saklandığımız yeri kendimiz bile bilmiyoruz.Hep bir kalkan olsun istiyoruz bu koca boşluktan korunmk için.Bunun adı bazen aşk,bazen kaçamak,bazen de daha sevecen gelen sevgi oluyor işte...
Bunların elbette farkındayız ama hep çocuk kalmak en iyisi bence.O zaman ne derin bir off çekecek kadar uzun bir geçmişin ne de üstünü kapatamadığımız kadar çok keşkemiz olacak.En büyük problemimiz aşkı bir türlü sobeleyemememiz oldu.Ne desem boş olmadı işte.
Tek gerçek var işte "Hep keşkem oldun sen!!"...