Kına'nın Bile Masumiyeti Var

Karşıma 40 ve 56 dairelik iki binanın temeli atılacak. Söylendiğine göre 2 ay sonra başlayacak ki şimdiden bir sürü kalas getirip istiflediler. 

Sıkıntılı bir vaziyet bizim gibi insanlar için. Bir sürü yetişkin ağaç ve o ağaçları mesken edinmiş karıncalar kuşlar böcekler kurtlar her şey telef olacak.

Kıyamet belirtileri diyorlar. Oysa aşağı kavşakta da dev gibi bir bina diktiler hatta yavaş yavaş binanın pencereleri aydınlanmaya başladı. Güneş o binayı geçince bizim tarafa vuruyor artık...

Karşımdaki binaların sadece giriş katları 600-650 bin lira olacakmış. Üst katları varın sizler bizler düşünelim. 

Bu bana ne alakaysa; aylar önce biri ileti gönderip facebookta ki yazılarına yorum yapmamı rica etti. Bu site benim için okey oynama yeri. Her şeyim kapalı zannediyordum meğerse değilmiş. Neyse bir yazısına yorum yaptım ama orada olan tüm gönderiler benim sayfama konmaya başlayınca tüm girişleri çıkışları kapattım. Okeyimle baş başa mutluyum şimdi. Evet bu bana ne çok tükettiğimizi anımsatınca bu binaları da insanlar dolduracak. Bankalardan krediler çekilecek son model arabalar girecek çıkacak park edecek değişik insanlar gelecek ve bizim gibi eskilerin huzuru iyicene kaçacak...Yine de bu işten memnun olanlarda var. Neymiş evlerimizin değeri artacakmış. Sevgili inşaatçılar bize de uğrarlarmış vs...

Betonlaşma bence beyinsizliğin ta kendisidir. Mevsimler değişti. İklimler değişti. Bulutların rengi değişti hatta güneşin bile eski parlaklığı kalmadı ve yine hatta yan bahçedeki kaysı ağacı bile isyan edip bu yıl alırsınız babayı yok size kaysı maysı dedi ve bir tane olsun üretmedi...

İstanbul vah vah vah...

Çok dedim bu güzelim şehri rant kapısına  çevirdikleri yetmezmiş gibi taşı toprağı altın diye diye işkence çektirdiler taşına toprağına tarihine tecavüz ettiler...

Bir şehrin dokusuyla ancak bu kadar oynanır...Güzelim Marmara Denizi kederli ve kanser artık. 

Kına yaksınlar. 

Kınanın bile bir masumiyeti var. Kusura bakma kına...