Kirazlar Çiçek Açarken

Bahçede çiçek açmis kiraz agacinin altindayim saat:21.08 ve serin bir
Nisan aksami.Gökyüzü berrak ,bütün yildizlar isil isil, ay hilal seklinde
tam üzerimde asili duruyor,günlerden Sali. Rüzgar önce kiraz
agacinin dallarina dokunuyor sonra boynuma ve geçip gidiyor yanimdan
içimi titreterek, üsüyorum.Yine bir karamsarlik hüküm
sürüyor heryanimda, bahar gelmis ben aldirmiyorum hayret oysa
ne çok severdim eskiden baharin ilk anlarini.Dogada ki o ilk uyanis
nasilda anlamli gelisirdi gözlerimin önünde, beni benden alip tatli
meltemlere yüregimi teslim edip, öylece uzanip çimenlerin üzerine
uykulara dalardim.Simdi nedense bunu yapamiyorum içimden gelmiyor.
Son okudugum kitabin arasinda biraktigim ayraç gibi ,bir biçak
gibi ayrilmisim huzur veren duygulardan. Aklimda gelgitler düsüncelerim
simdi daha sig sanki.
Gözbebegimden süzülmeyi bekleyen o yaslar hep hazir öylece
bekliyorlar biliyorum,ama neyi? Mangal yeni yeni atesleniyor,üzerindeki
semaver is karasi ,duman lodosa dönen rüzgarla sahil yönünde savrulup gidiyor.
Eve çikiyorum, sobadaki ates söndü sönecek gibi dahasi, birazda
tütmüs odada kesif bir duman kokusu hakim, düsünüyorum ne farkeder
insan yalnizken her evrede zaten üsüyor,buna sebep olan duygu hiç
birakmadiki pesimi, her defa ben burdayim diye haykirdi yalnizlik.
Gözüm az önce biten o ask romaninda simdi bana bos geliyor içerigi.
Koskoca ikigün,iki gecemi alan diger okudugum kitaplardan daha
çok yavanmis,onca sayfada Ask adina bir sürü sey yazilmis ama
tam anlamiyla net bir son yok, eksik kalmisduygular. Kitabin yaninda
tütsü kutusu, çikariyorum bir sandal agaci tütsüsünü özenle
yakiyor salonun en ücra kösesine yerlestiriyorum, günlerdir istedigim halde
o kara kapli defterimi ve kalemimi görüyorum yanibasinda.
Öylece birakmisim ne kadar zaman oldu bilmiyorum üzerini ince bir
toz tabakasi kaplamis, kalem babamin hediyesi ,ne de saglammis
meret ,sekiz yasindayken beni delice sevindiren ilk yadigar o kalmis.
Tam dört renk yazabiliyor ,karanligimi da aydinligimi da,
nesemi de,hüznümü de hep o kagida aktardi bunca yüke iyi dayanmis ve
sanirim ömrümün sonuna kadar da benimle.
Tüm bunlar olurken hiç tanismadigim ve aslinda hiç varolmayan
o düs prensesi ile monologlarim sürmekte.Zamanini simdi unuttugum
bir kis gününün sabahi gelip yerlesti ve bir dahada hiç gitmedi ruhumun
dar odalarindan.Içimde tekrar onu yazma istegi basliyor hemde
dayanilmaz bir biçimde artarak,tüm hücrelerimi kaplayarak.
Aliyorum can dostlarimi yanima tam çikacakkken o sayfalarca ask
dizeleri yazilmis ama bana artik birsey ifade edemeyen kitabi görüyorum
bir hamlede üç hatta dört parçaya bölüp sobaya atiyorum.
Sayfa ayracim yeniden kitapliktaki yerini aliyor
nasil olsa daha çok bölecegi kitap var,bana kaldigim yeri animsatmali
daha yillarca oldugu gibi.Içimde bir pismanlik basliyor? neden yaktimki
bu kitabi belki birgün biri gelirde okurdu? diyorum, diger yandan
? aman bosver iyi oldu? diyor bir ses
?Zaten birseye benzemiyorduki.?Sandal agaci kokusu önce solugumu
esir aliyor sonra beni uzak diyarlara götürüyor mest ediyor.
Kitap sobada büyük bir nesneymiscesine sesler çikararak yanmaya
basliyor , sasiriyorum o kadarcik bir sey bunca büyük odayi
nasilda isitabiliyor ?Pismanligim hat safhada içimde burukluk var
yalniz gecelerime ortak olan en iyi dostu nasilda bir çirpida
atabildim?, yokettim hayret. Kitapliktaki onlarcasina dönüyorum
sanki canlilarmis gibi geliyorlar bana haksizlik ettigimi
haykiriyorlar saniyorum, birde kitaplarin dili olsa halim harap demek ki.
Kaçarcasina çikiyorum odadan ve bahçeye iniyorum.Mangal simdi
alevlenmis, ates yeni çiçek açan kiraz agacinin dallarinda garip
sekiller olusturuyor,çayda demlenmis semaverin dumani bana
eski buharli trenleri animsatiyor, tebessüm ediyorum ve
oturuyorum koltuguma. Sevgili esimin birinci ölüm yildönümünde diktigim
kiraz agacinin yeni açmakta olan o beyaz çiçekleri rüzgardan tek
tek kopuyor dallarindan ve önüme düsüyor, savrulup uzaklasiyor.
Içimin titremesi daha da artiyor acim tarifsiz ve acimasizca otag
kurmus yanibasimda .Hayat gerçekten zor ve bir o kadarda zalim.
Dile kolay sekiz yil olmus canimin içi seni nede çok özledim.
Bu küçücük fidan nasilda büyümüs bak kalbimdeki yoklugunun
gün be gün büyüdügü gibi. Zaman kavramini kimi bir teselli araci
olarak kullanirken bende zaman denen olgu bitmis ,tükenmis,
körelmis olmali.Daha dün gibi aklimda ilkokulun kapisindan
siyah önlügümle girdigim ilk gün.Sirtimda haki bir gocuk, kendi siyah
ama bagciklari kahverengi ilk potinlerim,anacigimin özenle
ütüledigi pantalonumun paçalari çamur olmasin diye çoraplarin
içine sokusturulmus,elde o dönemin modasi disi suni deri içi
mukavvadan mavi bir çanta yüzde saskin bir ifade, babam,
? oglum gülsene diyor,put gibi durma?basiyor deklansöre ve ilk gün
resmi tamamlaniyor.Büyük bir heyecheyecanla ilk zil çaliyor ve
hayatin acimasizligina gögüs germe egitimlerinin ilk temelleri orada
atiliyor. Resmi ilk gördügümde soruyorum ,? baba neden hersey renksiz çikmis?
Bu ani bir film seridi gibi geçerken aklimdan çalan korka ve fren
sesi ile kendime geliyorum.Iste Tahsin de geldi, be birader bir defada
erken gel sen demle çayi,hep hazira konma. ? selam ? diyor
sair naber?? ,?hadi be oradan ne sairi ? diyorum
gülümsüyor bana gazeteyi getiriyor önümdeki masaya birakiyor ,
? bak siirlerin yayinlanmis,tüm mahalle seni konusuyor ? diyor
sasiriyorum resmimi ve siirlerimin bazilarini gördügümde .?Yine yaptin
degil mi ? yapacagini, köftehor bir rahat dursan olmaz? .?Baktim
diyor senden bir çaba yok yolladim iste sana sormadan ve çok begenildi?.
?Ya diyorum ,?ugrasma benimle"gülüyor.Bardaklari dolduruyorum ve
sohbet basliyor eskilerden, bardagi bitiyor ?,bana bugünmüsade? diyor
?eve misafirler gelecek hanim bekler ,arabada siparisleri duruyor da?
Dur bir tane daha doldurayim gidersin dememe kalmiyor kalkiyor.
?Hadi eyvallah,sonra görüsürüz?, ?iyi aksamlar Nermin'e selam söyle?
gidiyor,?yavas be oglum o ne kalkisacelen ne? ? Kalemin ,
defterimle basbasa kaldim yine, koltuguma biraz daha gömülüyor,
gözlerimi yukarida digerlerinden daha ayriymis gibi duran bir yildiza
sabitlerken onun yerine kendimi koyuyorum, dalip gidiyorum
boslukta kayboluyorum.Uzun zaman oldu yazmayi özledim ama
basaramiyorum ,yazamiyorum...


DENEMELER 2005

17 Haziran 2009 5-6 dakika 24 denemesi var.
Yorumlar