Kırmızı Elmalar ve Kadın

Kadının kurtuluşu kendi kollarındadır.

Nerede bir elma ağacı görsem hangi ağaç elmasını dökse kendimi bilgin sayardım.

Ağaçta dökülen her elma ya olgunlaşmış yada kurt girmiş yoksa elma düşmez bildiğim şimdi çürük elma gibi düşer misali düşünürken elma ve kadın üzerine hep söylenenler aklıma geldiğinde
Elma yersen güzelleşirsin..'' sözü anlamlı ve hep denilse de her düşen elma çürük olduğuna göre kadın ve elma gibi dir söylemi de biz sözü elma toplamaya getirelim;
Almanya Mainz kentinde elma bahçelerinde elma toplarken ağacın tepesinde yukardan aşağıya doğru elmaları başlardık toplamaya sıra sıra sıralanmış elma ağaçları bir küçük ağaçtan en az 2-3 kasa doldurulur ve içinde kırmızı yanaklı güzel elma kasaları traktöre yüklenirdi. (kiraz elma fişne toplama işi bir hafta sürerdi.)

Şimdi elma dedikçe güzel kadınlarımız akla gelir desekte abest olmaz sanırım. Gerçi hep kadınlarımız meyve sebzelere benzetildiği doğru biz de elmaya daha çok yer verdik sanırım elma da çok torbiliymiş sanırım.
elma gibi güzel kadınlarımız ve Nazımın şiirinden aklıma gelen ''kadınlarımız bizim kadınlarımız ...''
çilekeş horlanmış emekçi kadınlar
-allı pullu yanaklı elmaları toplarken kocaman iri elmayı ısırasım gelirdi ve görgüsüzce sırası gelince kadın elma değildir aslında elma güzel olduğu için ancak kadınları elmanın güzelliğiyle en iyi anlatabilmek en iyi anlatan bir duruma göz atmak için şimdi asıl konumuza dönelim;
-Acaba her insanın annesi vardır daha doğrusu her insan bir anadan doğmuştur.
kadın, annedir, bacıdır, kardeştir, dosttur, arkadaştır, yoldaştır ve birisi var yakın gördüğün sevgilidir.
şimdi asıl konuya geçelim sevgili sözcüğü ağzımızda hiç eksik olmaz ..insansa her insansan bir sevgilidir değil mi?
İşte her iyi insan sevgili sayılmaz mı? Her kadın dosttur arkadaştır yoldaştır ve her kadın insan mı ?soruları sorulmakla konuşulan anadır bacıdır denilse söylense de bir gerçek var hep kadınlar horlanmakta insan gibi bakılmamakta olduğumuz bir zaman içinde söylense de hep geride bırakılan hep baskılara maruz kalan kadınlarımızı konuşuyoruz bir türlü hakkını adaletini sağlayamadığımız kadınlarımız. birazda üretim tüketimden doğan insan ilişkilerinin yabancılaşması boyutunu yabanileşen bir tabloyla karşılaşırız. Yaşamın her alanın gelişen teknolojik gelişmelere karşın yeni sorunlarla boğuşulmakta başta ekonomik ve sosyal sorunlar beraberinde doğurmaktadır.
Kadınımız dünyalar tatlısı aşkımız deriz severiz ve hatta en güzel şiirleri ona yazarız sevdamin gülü sevda çiçeği sevgili deriz.
tabiri caizse,
-karnında sıpası,sırtında sopası eksik olmayan kadınlarımız
erkekliğimizden hep dem vururuz iki yüzlülüğümüzle yaşarız kadınlarımız baş tacımızdır demekle her şeyi s/aklarız her şeyde olduğu gibi paraya pula önem veririz rahat mutlu yaşamak için sonrası ekonomik mantık evlilikleri gibi servet mal mülkte ararız mutlukları ve tüm olumsuzluklara rağmen kadınlarımızın sorunları enine boyuna çoğalmakta. Ve ekonami sorunlardan doğan sosyal yetmezlikler ayrılıklar diz boyu...
O zaman kadını 2. sınıf hem de cins olarak hemde sınıf olara ezilen erkek hakimetinden yaşatıyorsak erkeğin diktasından kurtulabilmenin nedenleri ve kadın nasıl kurtulmalı özek mülkiyetin var olduğu sistemlerde hep kadın geriye rölleri erkek tarafında tain edilmiştir aynı devlet kavramı gibi tepeden aşağıya doğru bir yönetme aynı ülkemizde ki yönetim tepeden tayin edilen millet vekilleri gibi tabandan seçilmeyen ama tabanın seçtiği tepeden belirlenen insanın görmeden bilmeden ama seçtiklerimiz.
Galiba burada da bir üst sınıfın adamlarını seçeriz Seçilmişler adına demokrası dediğimiz ama hiçte demokrasiye benzemeyen güdümlü yönlendirmeyle yıllarca hep yönetenler kaymak bal yerler tabandakiler ezilenler açlık yokluk içinde yüzerler.

Kadın konusunu yönetenlerde kadına böyle tepeden bakarlar çünkü hep üretimden tüketimden adaletlı bir yönetim dense de ama hiç uygunlamayan acılar karşımızda durur kadın sorunu çözemediğimiz gibi hep geri ileri düzeyde çağdaş politiklar hayata geçirmek için çaba içinde olmaması gemisini kurtaran kaptandır günü birlik politik sözlemler geleceğimizi karartmakta ve bu sorunların paralelinde kadın sorunları derinlemesine çoğalmaktadır.

Kadın nasıl kurtulur kadın kendi öz gücüyle mücadele etmeli kendi kollarıyla cesaretle hakkını almalı bence kadın özgürce düşünmüyorsa özgürce nasıl oyunu kullanır sizce nasıl kocanın dediği partiye mi oy vermeli bu doğru mu?
kısaca kadın özgürce sevebilmeli...candan yürekten sevebilmeyi bilmeli kadınlarımız.

Çilekeş kadınlarımız her yaşamda olduğu gibi her savaşta kadın ve çocuklar ölüme terk edilen daha çok ezilmektedir.
iş buraya kadar geldiyse artık kadının kurtuluşu kapitalist zihniyetin kara dayalı üretimden doğan mal gözüyle meta olarak reklam aracı olarak kullanılması zaten gerçek yaşamın itici gücü kadınlarımız özel mülkiyetin var olduğu düzenlerde mal olarak bakılmakta reklam aracı olarak kullanılmaktadır. her serbestliği kanun ve nizamlarla sınırlayıp kendi düzen devamliliğini sağlamakatadır.

Ancak kadın sınıfsız sömürüsüz toplum düzenlerinde ancak özgür olabilir yoksa ezilmeye mahkumdur.
bizim kadınlarımız bağ bahçelerde tarlada evde aş pişirir bebek doğuran bakan emekçi kadınlarımız
emeği göz nurumuzdur bir toplumun aynası kadına verilen değerle ölçülür.
*Erkeğin diktasını yıkmalı yaşamıyla bir hayatın bir parçası olmalı yaşarken yaşamın her alanında söz sahibi olmalı...
-Ülkemizde her gün töre cinayetleri ve yoksulluk açlıkla boğuşan kadınlarımız cesur kadınlarımız emeği alın terleriyle geleceği karatılan evlat acısıyla yaşatılan gözyaşlarına boğulan ağıtları çığlıkları dünyayı saran kadınlarımız emeği sömürülen kadınlarımız ışık gibi yarmalı karanlıkları kadın üretgendir doğadır, kadın dağdır yoldur. Nehir gibi akar denizlere.

kendi doğanı korumazsan doğanı tahrip edecekler
baltayı onun eline verirsen katlanırsın dal budak...

başarılı erkeğin arkasında / kadın varsa
ne bekliyorsun değiştir sümüklü saltanatı..
''kadının fendi erkeği yendi'' bu erkeğin zavallığindandır

özel mülkiyet kökeni / devlet baba kavramıydı
kaderini ona bağlamışlar
zincirle çevrili dört duvar arasına
sevgilim sözü bir çelişkiydi
bu nasıl sevgiyse..

sevgi emek ister...
yüzümüzdür kadınlarımız

10. Ağustos.12 Karataş

10 Ağustos 2012 6-7 dakika 7 denemesi var.
Yorumlar (1)
  • 8 yıl önce

    Günün yazısını ve yazarımızı kutlarızud83eudd20ud83eudd20