Kıştan Kalma Bir Yaz/ım
Küçük bir kız çocuğu gördüm bugün.. Elindekiyle yetinmeyi bilmeyen ve istediği alınmadığı için dakikalarca caddeyi bağrışlarıyla inleten.. Onu izleyen başka bir çocuk vardı köşede.
Ağlayan kıza imrenerek bakıyordu. Belkide sahip olduğu bir çok şeyin farkında olmadığı için kızıyordu ona içten içe ve kıskanıyordu belki de ondan çok daha iyi şartlara sahip diye.
Kaçımız istediğimiz alınmadığı için ağlamadık ki o yaşlarda? Kaçımız feryatlar koparıp, bencilce hep bana demedik ki? Farkına varamadık birçok şeyin o yaşlarda. Oysa bugün gördüklerim aslında ne kadar doyumsuz olduğumuzu hatırlattı bana.
Ağlayan o kız çocuğunun elindeki süt masır, benim elimdeki defterler, insanların soğuğu hissetmemek için üstlerine giydikleri ceketler, montlar.. Ve o köşedeki küçük çocuk! Ayağında yırtık bir ayakkabı, üstünde ona ait olmadığı çok belli olan ince bir tişört..
İnsanoğlu ne kadar bencilmiş bugün farkkettim, aslında bizler ne kadar nankörmüşüz..
Bugün açlığımızı gidermek için neler yedik? Üstümüzü kalın giydiğimiz için terlediğimizde bu kadar da sıcak olur mu diye kaç kez şikayet ettik? Ve bizler, bugün kaç kez Allah'a teşekkür ettik?
Gerçeklerden bahsetmek gerekirse, biz bu kadar mutluluğu bile hak etmedik!
Dışarda kar yağarken ne kadarda sevinmiştk değil mi? Peki bugün gördüğüm o çocuk gibi başka çocuklarında biryerlerde üşüyor olabileceğini kaç kez düşündük? Belki bir, en fazla iki kez. Peki kaç kere hastalandığımıza "hamdolsun" dedik.. Hani hep derler ya beterin beteri var diye, kaç kez Allah'a daha kötüsünü bizlere vermedi diye şükrettik.. Hiç, belikide hiç etmedik.
O an ne kadarda çok üzülmüştüm o küçük kıza.. Şimdiyse ne kadarda pişmanım üzülmekten başka birşey yapmadığıma!
Bence artık binlerce teşekkür borcumuz var Allah'a