Kız Çocuğu Rahmettir

Cahiliye döneminde kadınların gölgesinden uzak duruluyor, onlarla konuşmanın, bir araya gelmenin günah olduğu iddia ediliyordu. Cahilîler kadının evinden çıkmasına sadece iki defa izin verirdi; biri evlenince, diğeri de ölünce. Kadına okumayı yazmayı yasaklayanlar, dövülmesini savunanlar tefritçi, hürriyet adına onu fıtratından uzaklaştırıp, eşlerini dövebileceklerini, eşine, ailesine, çocuklarına karşı sorumlu bulunmadığını iddia edenler de ifratçı kesimi oluşturmaktadırlar. Tesettürlü bayana eğitim imkanı tanımayanlar ifratçı, evlenecek çiftlerin birbirlerini görmelerine müsâde etmeyenler de tefritçidirler. Kezâ kadını cennetten çıkarılmamızın sebebi olarak telakkî edenler de tefritçidirler.

Muharref Tevrat, insanın cennetten çıkarılmasında günah keçisi kadını görür. Kur'an ise yasaklı ağaçtan kadın ve erkeğin yediğine dikkat çeker. Cahiliye döneminden kalma adetlere göre doğumu yaklaşan kadınlar için ebe çağrılır, doğan erkek ise ebeye hediye verilir, kız ise verilecek hediyenin yarısı verilir. Kız doğuran annelere hakaretler yağdırılır. Bazı ülkelerde kız doğuran kadınların çıkış kapısı erkeklerden farklı olur. Kız ise hastanenin arka kapısından erkek ise ana kapıdan çıkarılır. Kız doğuranlar boşanmakla, dövülmekle tehdit edilirdi. Günümüzde bile Hindistan'da boğularak öldürülen kız çocuklarının sayısı milyonlarla ifade edilmektedir. İslam tarihinin 3. Halifesi olan ve adaletiyle bilinen H.z Ömer dahi imanından önce bu yanlışa düşmüştür. Evet; inanır mısınız sonrasında o pişmanlığı ömrünün sonuna kadar yaşamıştır.

İslam ülkelerinin birinde kadınlara has okul açılınca, "..Bid'at yuvası açıldı.." diye şehri terk eden bazı tefritçilerin haberini vaktiyle Diyanet İşleri Başkanlığının o zamanki bir dergisini okurken öğrenmiştim. Mart 2002'de Suudi Arabistan basını Mekke'den şu ilginç haberi dünyaya ilan etti. "...On dört yaşında bir kız yangında hayatını kaybetti..." Olayın cereyan etme biçimi çok ilginç. Kızın bulunduğu okulun kapıları kapatılmış, dışarıyla bağlantısı kesilmişti. İtfaiye, polis ve sivil savunma yetkilileri kız şer'î ölçüde örtünmediği gerekçesiyle yangına ne müdahale etmişler, ne de kızın dışarıya çıkmasına yardım etmişlerdi. Neticede kızın diri diri yanmasına seyirci kalmışlardı. İslam ruhuyla tamamıyla tezat teşkil eden bu girişim insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Bir sağlık sorunundan dolayı bile elbisenin bir ölçüye kadar çıkarılmasına müsaade edilirken can güvenliği söz konusu olunca nasıl bu kadar ihmâlkâr davranılabilir. İslam bu değil, vallâhi bu değil..! Kız çocuğunu eğitemeyen, okutamayan bir toplum kalkınamaz. Kadına savaş açan toplumlar yeryüzünden silinip gitmiştir. Tarih bunun ibret verici izleriyle doludur. 

- Lokman Cerrah

... 01.05.2024 Çarşamba ANKARA

01 Mayıs 2024 2-3 dakika 8 denemesi var.
Beğenenler (3)
Yorumlar