Kobay Beyaz Fare

Hani şu kobay fareleri vardır ya.
Hep düşünüyorum da, insanların bir kısmı ile ne farkları var, en çok ta kendime benzetirim.
Farelerin yüz karasıdır onlar, boğaz tokluğuna ve bir kafes uğruna yaşarlar, hep deneyler onların üstünde denenir, hiç ihtiraz etmezler.
Onların umursamaz davranışları sinir bozucudur; keser biçerler ama onlar sakin bir şekilde kırmızı gözlerle, etrafa şirin gözükmeye devam ederler.

Bir de dönme dolap kafesleri vardır, kapısı açıktır ama onlar dışarıya çıkmazlar, sahiplerini mutlu etmek uğruna saatlerce koşarlar, belki de en güvenli yer oradır, kim bilir!
Ödülleri nedir? Biraz fındık kırıntısı mı, sevgimi? Sahi, Fareleri seven var mı gerçekten, ben o beyaz olanlarını severim, bana benzedikleri içindir belki de. Ondandır ki sevmem boyun egen yanlarını, oysa kapıları hep açıktır neden kaçmazlar, acaba diyorum çok mu akıllılar? dışarıdaki tehlikeler gözlerini mi korkutur.

Yazarın biri söyle yazıyordu, 'akıllı olanlar korkaktı, çünkü onlar bir şeye kalkışmadan önce sonunu hesaplar da öyle karar verirler'diyordu. ?Korkmak iyidir korkaklığınızdan utanmayın kazanan siz olursunuz u ittağa ediyordu'. Anlaşılan bizim beyaz fareler çok akıllı.
Kurnaz âlim benimi kandırdı acaba? Korku ne kadar iyi ola bilir ki herkes korkarak adım atsaydı ideallerine nasıl ulaşılırdı, korkarak ulaşan var mı? Yüreğinde aşk olanı korku ne kadar engeller? Göze almak mı her şeyi, yürekli olmak? Korkaklığın sınırı nereye kadardı!
Oy benim bitmez tükenmez sorularım, yürek yangınım, bir sonun varımıdır!
Bu dünya neden böyledir bilen var mı?

Ne zaman yenecek insanlık makûs talihini, arayıp soran var mı? Neden kul köle oluruz kendi düşüncemize? En doğru nedir bilen var mı?

Biz mi sebebiz, hep denek olmaya, neden kendi düşüncemizle hareket edemeyiz de, hep başkaları karar verir bizim hakkımızda? Neden düşüncelerimiz sabit, rayımızdan çıkmak bu kadar mı zor, korku neyi çözer ki! Başkaları bizim düşüncelerimizi neden yönetsin; neden izin verelim, başkasının düşüncesi bizi yönetmesin, bir düşünce sahibi değil isek biz bir hiçiz.

Bazı korkulası şeyler var elbet; mesela hak etmeyen birini kırmak en korkulası olandır.
Hak edeni de üzmekten korkarım, amma velâkin, evrende bir yasa var, herkes hak ettiğini yaşar.
Allah herkesin hak ettiğini nasip etsin.

01 Mayıs 2012 2-3 dakika 6 denemesi var.
Yorumlar (1)
  • 12 yıl önce

    ' Ne zaman yenecek insanlık kör talihini, kötü kaderini..?' Mi dediniz..? Bana kalırsa hiçbirzaman. Çünkü bütün yenme ve yenilmelerle başlayan baskın gelme budalalığı, insanlığın kopmaz bir parçası olan her niyetliyi pususuna dahil eden yarışkanlıklar cinnetine heba edecektir. İnancım o durki; dünyada hiçbirzaman da balansı pürüzsüz dönen insan ilişkileri asla yüzdeyüz kusursuzluğun çarkında zemberek çevirmeyecektir. Çünkü bu hal, rengarenkliliğini tekliliğe söndürüp solduran kıyametle ancak mümkün olacasıdır.İnsanlık yaşadıkça da hiçbirzaman bu mümkün olmayacaktır. Bu yüzden insan hiçbirzaman kendini ve haddini aşan hükümranlığı ıkınıp sıkınmamalıdır düzelteceğim derken, hepten bozup dağıtmalar harcına. Korkuyla hayatı geçerli kılan ihtiyat, cesaretle yaşamayı keşfe çıkan serüvenleşmekse, günün getirisine göre kendini konuşlanıp hassasiyet göstermelidir. Ölçü..? Kalp ve kafa ne güne duruyor kafa...?