Kodlama
Bu gün kodlama konusunda bir muhabbet edelim. Yazılım, kodlama, programlama tüm bunlar sanırım birçoğumuzun duymaya aşina olduğu konular. Ben duymadım, ben bilmiyorum, hiç alakam yok deme, ben senin de iyi bir kodlama uzmanı olduğunu biliyorum veya tahmin edebiliyorum.
Konu konuyu açar gider, çay da olduğu gibi, muhabbetin de koyusu keyif verir insana. Yine hanımla laflıyoruz muhabbet koyu. Konu gündem dışı, malum, ülkenin suni gündemleri pek bitmiyor o yüzden gündem hakkında konuşmalar da bir süre sonra bayıp gidiyor. Kırk yıllık Brezilya dizileri kıvamındaki gündemleri konuşmaktan da, yorumlamaktan da bıktık usandık. Zaten gerçekten dişe dokunur bir şeyler olsa, insan konuşmalara doyamaz, muhabbetler de sıkmaz!
Barolar, marolar, ekonomi, trigomi, vassonomi, tombili mombili! Geçtim ben bunları artık, en azından bu günlük geçiyorum, pas!
Kodlama konusunda laflarken aslında belki tüm toplumların ve toplumları oluşturan biz bireylerin farkında olmadan nasıl da iyi bir kodlama yeteneğine sahip olduğumuzu fark ettim! İtiraf ediyorum bu güne kadar hiç bu kadar kodlama konusunda uzman olduğumuzu bilmiyordum!
Bazen insanın bir dinginleşmesi, şöyle kafayı bir toparlaması gerekiyor ama bizleri öyle bir hale getirmişler ki biz düşünemiyoruz bile!
Dikkat edin eşekle hiç ilginiz yok, belki canlı bir eşekle karşılaşmadınız bile, tabi, iki ayaklı eşeklerden bahsetmiyorum.
Yoksa elini sallasan iki ayaklı eşek dolu, hem politikada, hem normal yaşam içinde!
Bildiğiniz dört ayağı olan, iki uzun kulağı olan, gerçek eşeklerden! Siz o gün veya o hafta durmadan eşekleri konuşursunuz, çünkü size onu kodluyorlar! Ve siz de kodlamaya müsait bir yapıya sahipsiniz, hayır, bu sizin acizliğiniz filan değil, insan olduğunuz, düşünebildiğiniz, olayları yorumlayabildiğiniz için. Durum böyle olunca, kodlanmış vaziyette dolaşıyorsunuz ortalıkta. Kodlu musun, yo hayır, yok bence kodlusun!
Bu bizim çocukluktan bu yana maruz kaldığımız bir yaşama şeklidir. Daha birkaç yaşındayken, ebeveynleriniz, yakınlarınız, tanıdıklarınız veya tanımadıklarınız tarafından kodlanmaya başlarsınız. İyi ama neden kodlanırız. İnsanın anatomik yapısının en önemli parçalarından birisi beyin değil mi?
Zaten sorun tam da orası! Beynimiz kodlanmaya müsait, ne yapsın, onun da zaafları var! Bunların en başında da kodlanmak var. Konuyu derinlere çekmeyeceğim merak buyurmayın, kısaca açıklamak gerekirse gerekli, gereksiz bir sürü kodlamaya ta çocukluktan başlıyoruz.
Kız çocuğuna beyaz gelinlik giyeceksin kodlaması, erkek çocuğa namus kodlaması, gibi daha da uzatılabilecek bir sürü kodlama! Sonra namus davası güderek yaşayan erkek çocukları, olsa da, olmasa da istekleri bitmeyen kadınlar üretip sürüyoruz hayata! Sonrası çarpışmalar, çatışmalar, toplumsal infialler olarak karşımıza çıkıyor!
Mesela en basiti ve en tehlikeli kodlama örneği; oğlum, kızım, öp teyzeni sana para versin! Babaya bak, ne yaptığının hiç farkında değil!
Lan çocuğu zehirledin ellerinle! Neden yapıyorsun bu kötülüğü. Ayıp değil mi?
Şimdi çocuk burada nasıl bir kod yemiş olabilir? Para, önemli, çok önemli! Bebe mesajı aldı ve kod hanesine ekledi. Şimdi bu mantıkla yaşamaya devam edecek ve hayatında para her zaman önemli olacak! Hâlbuki yaşam içinde paradan çok daha önemli değerler var, mesela insan olmak gibi!
Bu çocuklar için hayatta kalıp da yaşarsa para ilk sırada, doktor olursa ilk sırada, hamal olursa da ilk sırada! Politika yaparsa da ilk sırada! İşte en tehlikelisi zaten bir politikacı olması ya zaten! Ne gözü doyacak, ne gönlü doyacak, beynine yerleştirilmiş olan o kodlamayla asla değişmeyecek ve o şekilde yaşayacak!
Yukarıda küçük örneklerini verdiğim kodlama şekillerini artık sizler çoğaltabilir ve geçmişten bu gününüze nasıl bir kodlamaya maruz kaldığınızın şifrelerini çözebilirsiniz.
Ne var yani, kötü mü? Biraz da adam akıllı şeyler yapın canım, suni gündemlerle, olmadık magazin olaylarıyla gününüzü dolduracağınıza, bu gün de kendi kodlamalarınız nasıl işlenmiş onları çözün!
Kendinizle yüzleşin!
Bundan sonra da yetiştirdiğiniz çocuklarınıza adam akıllı kodlamalar yapın, sağlam bir alt yapıları olsun ki virüslü beyinler yetişmesin artık!