Konuşmak İstemiyorum Seninle
Konuşmak istemiyorum seninle, evet istemiyorum. Ama normal şeyler konuşmak istemiyorum. İnsanların günlük, sıradan konuştuğu şeyleri ikimize yakıştıramıyorum. O kadar sıradan değiliz ki biz.
Mesela; ?İşe geldin mi?', ?çıktın mı?', ?yemek yedin mi?', ?iyi misin' bile çok sıradan. Biz bu hayatın içinde değiliz ki, tamamen ayırdım seni her şeyden. 'Nasılsın?' deme bana. Sorma, sen zaten hissedersin nasıl olduğumu. Bilirsin, bazen kendimi kaybettiğimde benden daha çabuk bulursun beni.
Seninle susmalarımız bile ne çok şey anlatır,
Susmaların en güzeliydi, bizim konuşmalarımız.
O yüzden konuşmak istemiyorum seninle. Normal insanlarla konuştuğum gibi, onlara söylediklerimi ya da onların bana söylediklerini sana söylemek istemiyorum. Bizim kelimelerimiz henüz keşfedilmemiş ada gibi olmalı. Bizim cümlelerimiz henüz kullanılmamış, sadece ikimiz için üretilmiş.
O kadar ayrı olmalıyız herkesten, birbirimize aynıyken.
Kimseye benzemeyişim bu yüzden. Seninle sıradan olmak istemediğim için.
Mesela; kızmalarım bile farklı olmalı benim, normal insanların kızdığı şeylere kızmamalıyım. Sevinmelerim; herkesten fazla olmalı, ufacık şeylere abartı sevinmelerim bu yüzden. Ufacık şeylerle artık kimse mutlu olamıyor. Ben seninle ilgili her şeyden mutlu olabilirim. İçinde sen olduktan sonra orası cennet olur bana.
Seninle doğuştan beri berabermişiz gibiyim. O kadar tanıdık, o kadar akraba, o kadar kan bağı olan bir şey gibi, o kadar yakın. Bir insan ne kadar her şeyi olabilir diğer başka bir insanın. Başka diye bir şey yok bizim kelimelerimiz arasında. Yasaklarımız ikimize özel ve özgürlüklerimiz de öyle. Bu yaşam boyunca; sadece ikimize ait bir dünya var. İki kişilik minik ahşap bir kulübe gibi, tahtaları ve duvarları eski olsa da, yeni evlere benzemese de, burası bizim dünya'mız.
Konuşmak istemiyorum seninle, herkesin dilinin değdiği kelimeleri sana sarf etmek istemiyorum. Kullanılmış kelimeler değmesin elimize, dilimize.. kullanılmamış kelimelerimiz var bizim, henüz konuşmadığımız. Biliyorum yetmiyor, yetmeyecek. Ama ikimizin.
Tüm az ya da çok kullanılmış kelimeleri toplayıp bir çukura gömelim. Üzerini örtelim toprakla, kullanılmasın artık o kelimeler. Seninle yeniden konuşmaya başlamalıyım, yeniden sevmeliyim konuşmayı, tüm suskunluklarımı bitirip, sadece sana bağırmalıyım avaz avaz. Susarsam da artık, sana susamalıyım yalnızca.
Gömelim!
Seninle konuşmak istemediğim tüm kullanılmış cümleleri gömelim, dilsiz olalım gerekirse, seninle susmak bile konuşmaların en güzeli. Seninle sevmek, sevilmek cennet gibi. Seninle olmak, cehennemi unutmak gibi. Varlığını bilmek, bir daha üşümeyeceğini hissetmek gibi.
Konuşmak istemiyorum seninle,
Kullanılmış tüm kelimelerle,
Susmak istiyorum seninle,
Kimsenin susamadığı kadar...
Susalım !...
İki Temmuz İki Bin On İki 20 30