Körpe Kalemimden Dökülenler
Ne yazacağımı bilmiyorum şuan.Kalemi elime aldım ve içimden geçenleri beyaz bir sayfada canlandırmak istedim sadece.Gideceği limanı bilmeyen bir gemi, hangi durakta ineceğini bilmeyen bir yolcu kalemim.Belki de tedirginliğim ne yazacağımı bilmemekten değil, yazmaya ilk defa cesaret edişimdendir.Daha önceleri birkaç kere yarım kalmış duygularım gibi nihayet bulamayan yazma deneyimlerim oldu.Ya satır aralarında kaybolup durdum ya sözcüklerin büyüsüne kapıldım vazgeçtim ya da bir nevi kendimi ele vermekten çekindim.Evet şuan körpe bir kalemden diziliyor cümlelerim.Kendini kabul ettirmek isteyen bir yazar olmak değil niyetim.Uzun söyleyişleri,gereksiz laf ebeliklerini pek bilmem.Dilimden dökülenler o an hissettiklerimdir sadece...Durdum düşündüm burada.Yeter dedim kendime biyografi yazmak değil amacın.Ne yazacaksan yaz fazla uzatmadan.Sonrasında acemi kalemimden dökülen diziler şunlar oldu:
Ben bir öğretmenim ama öğretemedim kendime yaşamayı. Hayatın akışına rağmen hayatla birlikte akmayı öğretemedim. Olağanüstü özelliklere sahip bir masal kahramanı da değilim ki kendi masalımı kendim yazayım.İstediğim şekilde yön vereyim bazen hayatın gidişatına.Hayat ne tuhaf diye düşünüyorum.Durmaksızın avuçlarımızdan akıp giden zaman, her günün farklı bir koşuşturmacasına dalıp yaşamayı unutan biz insanlar.Yaşamaktan kastım nefes almak,yemek,içmek ya da uyumak değil.Gerçekten zamanın içinde zamanla birlikte yaşayabilmek.Ne geçmisin gölgesi ne geleceğin kaygısı sadece içinde var olduğun anı hissedercesine yaşamak.Oysa çoğumuz bunu hissetmeden yaşarız.Ya dün yaptıklarımızın sorgulamasındadır yorgun zihinlerimiz ya yarının ne getireceğinde.Oysa kimse bilemez geçen zamanın telafisinin olmadığını.Ancak bazı şeyler kaybedildikten sonra değer kazanır.Ama asıl önemli olan elindeyken kıymet bilmekte.
Hayat uzun bir yolculuktur demeyeceğim.Uzunluk göreceli bir kavramdır çünkü.İşin özüne bakarsan kaç gün kaç ay kaç yıl yaşadığın değildir hayatını anlamlandıran.Esas yaşarken hayata kendinden neler kattığındır.İstediğin bir kitabı zevk alarak okuyabildiğindir anlam.Ya da sevdiklerinle geçirdiğin ender anlar.Belki bir çocuğun ağlarken gül yüzünde oluşturduğun tebessümdür ya da haksızlığa uğrayan bir insanın yanında yer almış olmandır hayatın anlamı.Belki haz alarak defalarca izlediğin bir filmdir belki de doğru bildiklerini her ne kaybetme pahasına olursa olsun haykırmaktır yaşamının anlamı.Ya gezdiğin,gördüğün diyarlardır ya da hayatına yön verdiğin insanlardır hayatın anlamı.Belki bunlardan daha fazlası belki de hiçbiri...
Ve yine zaman geçip gidecek gün gelip geriye baktığında ardında gurur duyacağın şeyler bırakabilmektir yaşamak.Yaşamak, dünde bugünde yarında yaşamak senden ziyade,senin ötende, senden bir parçadır yaşamak.Ya yaşamın kıyısında bir yerlerde belki de Can Yücel'in dediği gibi ucundan tutarak yaşayacaksın ya da her anı her kareyi derinden, yürekten hissederek, ölümsüzleştirerek adeta ...
ÇOK GÜZEL ÖĞRETMENİM ...ilk deneme yazılın kalemin tediginliğine yazıya yansımış bile...öğretmenim yazmak bir eylemse cesati çok önemli bu sevda olur bu haykırış olur yada politik olur önemli olan yürekte yansiyan cesarettir bence kutluyorum kaleminle çok YAŞA 👍 SEVİM 😭SEVGİLER
İlk deneme olmasına karşın güzel ve yerinde .Duygular,düşünceler olanca sadeliğiyle dökülmüş bir bir.Sahi yaşam dediğimiz an mı?bütün hepsinin toplamı mı!!! Hissederek yaşamak anı, dolu dolu,onurla,umutla.... ''Dün,dünle beraber gitti cancağızım.Bugün yeni şeyler söylemek lazım'' Kutluyorum sizi öğretmenim