Köşede Duran Baston
Bakın burda ne gördüm ? Yaşlanınca ilerde bize lazım olan bir şey. Ona dayanarak merdivenleri rahat çıkmamıza vesile olan bir araç. Yokuşları, bayırları, dağları aşmamıza gerekli olan önemli bir şey hem de. Babam, parkinson hastalığına yakalandıktan sonra ona muhtaç duruma düştü. Annem, dizinde ameliyat olduktan sonra yanından ayırmaz oldu. Kim bilir biz, ne zaman yanımızdan ayırmayacağız ? Şimdilik köşede duruyor öylece. Kim duruyor derseniz eğer, baston işte, bildiğimiz baston. Sağlığımız, sıhhatimiz yerinde çok şükür, hasta değiliz.
Bastona da şimdilik gerek duymuyoruz. Ama bu değil ki, bastonun er veya geç elimize yapışmayacağı. Günün birinde yapışır elbet elimize. Onunla samimi bir arkadaş bile oluruz. Hatta onunla konuşuruz. Yolda yürürken ayağımıza gelen çakıl taşlarını, cam parçalarını bastonun ucuyla bir kenara iteleriz. Baston aynı zamanda en büyük yardımcımız olur yaşlandığımızda. Öyle bir yardım eder ki, ne zaman istesek asla geri çevirmez. Muhakkak dediğimizi yapar. Sözümüzden çıkmaz baston.
Sadece ne ister baston diye bir soru sorduğunuzda ben derim ki, dışarıdan eve gelirken, ucunun temizlenmesini ister. O pis haliyle evdeki halıların kirletilmemesini ister. Malum, yolun tozuydu çamuruydu taşıydı derken, pek temiz kalmadığının farkına o bile varır. Sonra ister köşeye bir yere bırakırsınız, isterse duvarda yüksek bir askılığa asarsınız. Tercih sizin tabi. Eninde sonunda o bizi zaten tercih edecek. Vesselam...