Kurtarış

Saçları sarı bukleli erkek,kara saçlı esmer kız çocuğu,yürekleri paramparça,elleri ve dudakları titrek,korkuyla,dışarda şuursuzca içen içkili babalarının çığlııklarını duymamak için, sıkıştırıyorlardı kafalarını mindere doğru.Zar zor evin yolunu bulan babalarının elinden,içki şisesini zorla alan anneleri,eve eli boş ve içkili gelen kocasının haline mi yansın,çocuklarının aç kalacağına mı yansın yansın bilemiyordu.

Çocukları avaz avaz bağırdıkça,tereddütlü yüreği kadının alev alev tutuşuyordu.Defalarca yaptığı med cezir artık işe yaramıyordu çözüm değildi kaçışları artık.Deniz kenarındaki,içi içki kokan,yıkık dökük,virane iki katlı ahşap evleri üzerlerine yıkılıyordu sanki.Ah dedi içinden erkek çocuğu yine çıkıp gelse de dedem kurtarsa bizi bu esaretten..Kız biraz daha edepsizdi,sesi yüksekti abisinden.Yine aç mı yatacağız bu akşam diye bağırıyordu.Sus diyordu abisi,sıvazlayarak sırtını,annemi daha fazla üzme,bak görürsün dedem çıkıp gelecek,doyacağız yine,aç kalmayacağız merak etme.Ertesi gün babaları ayılmıştı,dün gece olanları yine hatırlamıyordu eskisi gibi.Hiç bir şey yokmuş gibi severek okşadı başlarını çocuklarının,ne getireyim bu akşam size diye sordu.

_Baba sen eve bile kendini zor getiriyorsun,bizi korkutuyorsun,senin yüzünden hep aç kalıyoruz dedi..kızı.

Cevap veremedi,sustu oracıkta babası..Oğlu sesszice kalmıştı menteşesi gıcırdayan tahta kapının arkasında,ona dönüp sordu babası,oğlum sen ne diyorsun diye.

_Hiç..

Tek kelimesi oydu çocuğun,çünkü içinde kavgalara karşı büyüyen öfkesini,ancak böyle bastırıyordu.Akşam eve gelmesini beklemedi anneleri,aldı eline boş bir kova,bir de olta,gitti kayalıkların olduğu denize kısmetinde ne varsa tuttu ve dışarda yaktığı ateşin üzerinde pişirdi çocuklarına balıkları,çünkü evde ne bir ocağı vardı,ne de sobası.Kışları genelde dedelerine giderlerdi.Yazın avantajını kullanıyorlardı ve neredeyse yaz olduğu için şükrediyorlardı Allah'a.Babaları genelde dışarıda içerdi,çünkü evde,çocuklarının önünde içip taşkınlık yapmasına izin vermiyordu anneleri.

Akşam yine sarhoş ve eli boş geldi eve.Çocuklar neyse ki bu akşam annelerinin tuttuğu balık sayesinde toktular.Lakin babaları yine başlamıştı sarhoş sarhoş bağırıp çağırmaya,anneleri ve çocukları susturmaya çalıştıkça büyüyordu babalarının naraları.Adamın şiddeti büyüdükçe saldırmaya başladı annelerine,onları ayırmaya çalışan çocuklar arada kaldıkça,maruz kalıyordu itilip kakılmaya.Sesleri duyan akraba ve komşular yetişti imdatlarına.Anneleri ağlıyor ve artık kocasıyla başa çıkamayacağını söylüyordu.

Her akşam aynı şeyler olmaya devam etti,hele bir akşam bıçak çekip onların üzerine yürümeye kadar ilerletti adam sarhoşluğunu,erkek çocuk erkekliğinin verdiği cesaretle yürümek istedi babasının üzerine,korumak istedi kardeşini ve annesini,lakin öyle bir şamar yedi ki,bembeyaz teni,al mor oldu.Çocuk başladı ağlamaya,dua ediyordu Allah'a,dedesi çıkıp gelsin diye.Çünkü ne evlerinde ne yakınlarında haber verecek telefon yoktu.Akşam oldu korkuları yine başlamıştı çocukların,kapı üst üste,çalmaya başladı.Çocuklar açma anne,bu gece almayalım babamızı ve diyordu.Kadın yine çaresiz,açmak zorunda olduğu ifadesiyle baktı çocuklarının yüzüne.Eli titrek kapıyı açtı,içeriye kaçan çocuklar,duydukları sesin dedeleri olduğunu anladıklarında,bi hışım geri dönüp atladılar dedelerinin kucağına,dedeleri dün gece onları sıkıntıda gördüğü rüyayı anlatınca,erkek torunun dönüp kardeşine..

_Demedim mi kardeşim,demedmi mi sana dedem gelir diye....

_Evet dedi kardeşi sen haklıydın..

Dedeleri akşam orada kaldı,babalarıyla sabah ayılınca oturup konuştu,bunu yapmaya devam ederse çocukları ve kızını alacağını söyledi.Dedeleri gidereken çocuklar ardından haftalarca ağladı,lakin babalarında en ufacık bir düzelme yoktu,canları gittikçe tehlikeye giriyordu.

Neredeyse fecr vakti,eski ahşap evlerinin önünde duran araç oldukça gürültülüydü.Çocuklar ve anneleri şaşkınlıkla kapıya çıkmak zorunda kalmışlardı.Dedesi ve bir kaç adam,haydi çabuk toparlayın neyiniz varsa gidiyoruz dedi.Çocuklar bu sefer sevinçten zıplıyordu,hala ayılamayan babaları her şeyden habersiz sızmış yatıyordu.Bunu fırsat bilen çocuklar sessizce eşyalarını topladılar can havliyle.Onların tehlikede olduklarını,dedelerine haber veren komşularıyla vedalaşıp,koyuldular yola.

Bir ay sonra;

Babaları yine sarhoş gelip dayanmıştı dedelerinin kapısına,lakin dedeleri boş değildi artık,kapıda bekliyordu onu av tüfeğiyle.Çocuklar dedelerinin evindeki yatağın altına saklanmışlardı.Dedeleri üç kez uyardı babalarını geri çekil git kapımızdan kızım seni mahkemeye verdi boşanana kadar gelme diye.Avlunun önünde,bir ileri,bir geri adım atıyordu adamın çarpık bacakları..Oysa yüzüne bakıldığında oldukça yakışıklıydı,zaten kızı da ona bu yüzden vurulmuştu,lakin dış görünüş yine aldatmıştı bir kadını daha..Adam senteliyordu hala,maksadı adamı korkutup geri çekilmesini sağlamaktı.Lakin tüfekten çıkan ses, mahallede ve evin içinde saklanan çocukların kulağında çınlıyordu adeta.Çocuklar korkuyla fırladılar yatağın altından kapıya doğru.Dedeleri kapıyı kapatıp içeri girmelerini söyledi.Çünkü korkulacak bir şey yoktu.Dedeleri bir kaç mermiyi sağa sola savurup,gitmesini sağlamıştı sarhoş adamın.

Çocuklar bütün korkularını,dedelerinin yaşlı ama cesaretli yüreğiyle bastırmışlardı.Artık hepsi güven içindeydiler.

Bir kaç ay sonra;

Mahkeme tehlikeli bir evliliği daha,boşanmayla bitirmiş,çocukları ve çaresiz kadını feraha kavuşturmuştu.Çocuklar, en son büyüdüklerinde,babalarını cenazesinde gördüler,çünkü bu son evlatlık vazifeleriydi,her şeye rağmen onu yinede içleri buruk bir acıyla uğurladılar son yolculuğa.

Yeni bir hayata dönüşte, hep şüpheli baksalar da bütün evliliklere,hazır olduklarında,karar verdiler dünya evine girmeye,evine bağlı,çocuklarına tutkulu ve içkisiz bir yaşam sürdürdüler,bu onların taşıdığı en onurlu bir yüktü.Ölen dedelerinin bir hayat kurtarışına minnettar kaldılar ve her mezarına gittiklerinde onu duaya boğdular.....

07 Mayıs 2013 6-7 dakika 74 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 11 yıl önce

    Bilinçli ailelerde hep böyle fedakar bir dede olsaydı,eminim ki hiç bir yuvanın çatısı uzun süre çatlak,yürekleri hasarlı,özgürlükleri esarette, korkulu yürekleri cesaretsiz kalmazdı.Çocuklar evleri çatırdayan bir yerde zorla tutularak yaşamak zorunda kalmazdı,verilen yanlış kararların neresinden dönersek kardır,bunu unutmamak gerek...