Kurtuluşun Felsefesi 103
103] Ve bu saygın kişilerin bu som gerçeklikleri nedeniyledir ki, devrim koşulları, ortam işleklik sürekliliği; bunların, bu koşullar içinde, hani neredeyse bu alanda, tümden işlevsiz kalışlarını kendiliğinden ortaya koyuyordu. Bu nokta alan devinmesini hakkı ile başarır olan saygın kişiler; birçok alanda; sorunların ve atılımcı girişimlerin, engellenmesinin de, girişmelerin geciktirilmesinin de, nedeni olacaklardı. Kendi mazilerinin ve konum sal sıfat ve saygınlıklarının gereği bilerekten, bu kıymetler, böylesi üstesi olamayacakları olumsuzluklara dahil olmayı, kendilerinde, gizli ve açıktan, bir hak gibi görebiliyorlardı.
Barış ve huzurlu dönemlerin yöneticileri vardır. Bu da zorunlu bir kaidedir. Yöneticiler has bel olağan insanlardır. Ama zor ve çalkantılı günlerin ise liderleri vardır, lider bir nevi insanüstü olan insanlardır.
Liderlikte, genel ilkelerin yanında, özel edinilmiş, donanımsal kendinizi yetiştirmekten kaynaklı ideoloji sel şartları da, bu liderlerin kendi uhdesinde biriktirmiş olması gereklidir. Ki bunlar sizin politikalarınızı oluşturacak demektir. Diğer, sözde Atatürk olabileceklerin açık politikaları ve akıllarını yetirir oldukları politikaları, padişahlığın ve hilafetin selameti idi! Hatta mandayı, İngiliz mandasını savunacaklardı.
Peki, bu politika (yokluğu) onları lider yapar mıydı? Yoksa bu kişiler saltanatın ve hilafetin yanında olmakla; zorunlu olaraktan ve bekli de sadakatten dolayı bilmeden; zaten işgalci himaye sinde olan payitahta hizmetle, himayecilerin sadık bir bendesi mi olabilirlerdi? Şimdi halde siz cumhuriyetçi olmakla nasıl lider olamazsanız, o günlerde de payitahtı olanların asla lider olamayacağı açık değil mi?
Zaten, 'harekâtın kendine özgü kurtuluşla öz güç' devinmesini oluşturur olması; lider olamayacak kişileri iki genel ve özel seçeneğin kıyasına vuraraktan, daha işin başında eleyecekti. Bu kendilik yol, bu tür sistem oluşturmaya matuf olamayan haybeci liderliğe, yolu baştan kapatacaktı. Çünkü temel bir sorun, ancak asıl lider tutumlu kişilerce hükmedilip götürülebilirdi. 'Ya istiklal ya ölüm' parola yapılacaktı. Sıradan halkın seçtiği bir nevi hileli yöneticiliklerle, bu işler üstesinde gelinir değildir.
Sıradanlık şuradadır ki, tarihin akış yönünü ve toplumun akışını, bu kişiler Cumhuriyetten sonra bile hiç görememiştirler. Daima emperyalizme iyi ve sadık bir müttefik olmakla övünmüşlerdir. Bu tür pardoncu yaklaşımlar, İyi bir saha elemanı olmanın üstüne çıkamayan, kadro yetenek içinde olmaya amade, değerli ve yükümlü kimliklerdi.
Şartları düzgün okuyabilmek için, o olgular ve olaylar girişmesinin iç şartlarının ve dış nedenlerin var olması zorunludur. Tali nedenler de, kişinin dış ortamı okuması ile farkına varabileceği ayırt ediciliklerin bir bilinç halidir. Yani kişinin ideoloji sel iç bilinç yatkınlıklarının dıştaki sürüp gider olanı algılamasıdır. Kişilerin kendinden önceki cevapları, cevap diye sunması demek değildir. Zaten eski cevaplar, cevap olsa idi, sorunlar olmazdı! Bir aklı evvelin anlayamayacağı gericilik budur.
Eskiyi korumakla lider olunmazdı. Eskiyi korumak demek; yeniyi okuyup cevap bulamamak ve çare üretememekle ve sığ oluşlarla, eş anlamlıdır. Bu yeteneksizliği örtmek için de statükoyu korursunuz. Muhafazakâr olursunuz. Kaçınılmaz değişmelerin arifesindeki yaşanacak direnççi muhafazakârlık, gericiliktir.
Kuşkusuz sistemlerin kararlılık (istikrar) dönemleri muhafazalı olacaktır. Sistemlerin bir durumunu sürdürülmesinde muhafazakârlık, gerekli olurken, gelişmenin dinamiği içinde de muhafazakârlıkla tutuculuğunuzu korursunuz. Yani muhafazakârlığı siz göklere çıkarırsınız da! Zaten bir değişme yeni olan durumlar, kimi eski kök durumları muhafaza edilecekler, onları içereceklerdir. Siz isteseniz de, istemeseniz de, yeni olan durum içinde eski ve çalışır olan kök işlevler muhafaza edilecektir. Eskinin olumlu yanı, yeninin içindedir. Bazı eskiler, temel olarak sürüp gidecek olan dinamiklerdir. Bir de sizin sosyal muhafazakâr olup, ağırlık veya sosyal safra yapma gericiliğinizin gereği var mı, Allah aşkına?
Bir alandaki, o alana ilişkin işlerliğe, geçici rehabilite ederliğiniz de, hiç de liderlik özelliğiniz değildir. Cevaplarınızın duruma uygunluğuyla, keskin tanılar ve yeni cevaplar koyabilme ufkunuz da, olmalıdır. Şimdiki cari olan ve ufukta oluşmakta olan, yeni oluşumlarla, yeni ilişkilenişleri tahmin edip, bu cevabı sürece taşımalısınız. Yani, genele refah sağlamalısınız, geleceğe nefes aldırmalısınız.
İşte bunlardır ki, sizin önemli oluşunuzu ve değerliliğinizi tanılayacak olan, olağan zamana dek olağan seçmeci çevresel koşullardır. Bu işlenişte, bu görev alışta, birçok idareciler vardır. Ve bu idarecilerin tek tek ve kısmi olaraktan, çeşitli önemdeki yaptıkları ile süreç birikecektir. Belli bir zaman aralığından sonra, bu birikmeler, iyi işleyen sistemlerde, bir lider hareketi gibi dönüşü verirler.
Halk, lider kişiliklerin başlangıçta farkında olamazlar. Lider olan kişileri halk başta haşlar ve taşlar. Lider olmayacak suretlerin eteğine tutunurlar. Çünkü bunlarda liderlik kriter ve vasıflarını gördükleri için tutunmazlar. Bunlar halkın geleneksel öğretilerinin forumlarına benzeyen denk düşen kişiler olduklarından eteklerine tutunulur. Elinizde yanlış bir ölçüm aleti olursa, ölçülecek şeyi de ölçüm aletine uygun görmek zorundasınızdır.
Halkın pratiği; sadece lider kişinin tutumlarındaki çekimlikle kaimdir. Halk, anlamını bilemedikleri, çekilişle, ancak o kişinin yanında olunmasını isteklendiren bir duygu seli ile kendilerini, zamanla kişiye tabii kılmışlardır. Ancak halk da, liderden sonraki olağan yönetici kişilerini; liderin karşılaştırılır bir cetvel olma kıyasına vurmaktan kendilerini hiç kurtulamazlar. Böylesi bir kıyaslama ve kıyaslanma elbette ki haksızlıktır.
Böyle bir kıyaslama, yönetici kişilerde kendi hırslarının tamah çınını ortaya koymalarına neden olur. Çünkü bunlar lider değil yöneticidirler. Lider çapında hiç değildirler. Yönetici kişilerin, başarısızlıkları ve bütün başarıları, kendisinden önceki o liderin eserleriyle zorunlu olaraktan ve sefan kıyaslanır. Yani, sizden önceki lider 3m. Yüksek atlanmışsa, sizin; 2m yüksek atlamanız, pek bir önem arz etmez olacaktır. Bunu da, halkın anlayışında doğal saymak ve buna kapılmamak, buna kırılmamak lazımdır. Böylece de lider başarıları, lideri halkın gözünde, daha değerli ve anlamlı kılmaya başlar. Halkın hayali özlemleri liderini giydirmeye başlar. Hatta tabulaştırma, abartmasına dahi, giderler.
Sürecek