Kuyularımız Kurumadan
Sevmeler bitmeleri getiriyor her seferinde. Gitmeler sevmeleri de götürüyor. Ve eksiliyorsun her yok oluşta farkında olmadan biraz.
Kim bilir kaç keşke var ardında bıraktığın? Ya da önüne aldığın? Her keşkeden sonra bir 'meğer' daha...
Neden hep sonradan anlaşılır değerler?
Neden yanındayken bilinmez kıymeti?
Neyi ertelerse ona geç kalır insan. Ve hep ertelenen bir an hiç yaşanmamaya mahkumdur zaten.
Ne güzel söylemiş şarkıda;
'Neden anlamaz insan
Yanındayken kıymetini
Yarın çok geç olunca
Pişman olmak boşuna
Gururun neye yarar
Yalnız kalmaktan başka...'
İşte,yaşanmamış her şey için ya da geç kalan her yaşanmışlık için bir 'meğer' daha.. Bilmem, yine kaçıncı 'meğer' bu dilindeki?
Suyun değerini anlamak için kuyunun kurumasını beklemek ne kötü.
Bitmeden ya da gitmeden anlayabilsek keşke susuz yaşanmayacağını...
Bir kuyu aç kendine. Sevgiye dair ne varsa doldur içine.
Öyle çok kuyu açmalısın ki mutluluk,sağlık,şiir,masal,... sana dair ne varsa olmalı içinde. Ama kurumadan bilmelisin değerini...
Ve öyle çok doldurmalısın ki hiç kurumamalı kuyuların...