Lora ve Beyaz Ölüm
Son Sahne Beyaz Ölüm
Kırışmış bir sonbahardı Lora’ kalbi. Usulcacık gökyüzündeki kuşları çizdi gözlerindeki buğularının geçitlerine. Bilinmeyenleri gördüğünde henüz sekiz yaşlarındaydı., Büyüdükçe bir ağacın köklerinde damarlarını sıvadı.
Tenini suskunluğa yatırdı, bir çocuğun savaş ortasındaki kalbine uzanıp. Ayaklarını unutup ayakkabı mezarlarından çıkarıp gözlerini geride bırakıp çocuğun üzerine örtü oldu. Ölüler bir bir üşüdü tırnaklarındaki mezar içlerinde. Orası beyaz ölüm geçidiydi. Yüreği düştü beyaz ölüm geçidine. Taşları yumarak geçip gitti ruhların içinden. Başını çektiği topraktan telaşsız bir duanın içinde yer alan mabede ulaştı. İçindeydi Tanrı’sının. Ve saat hâlâ ölüme beş dk vardı.
Ölüme 5 dk vardı
Ölüme 0 dk vardı
Kalbi yırtıldı Lora’nın
Ve içinden çocukluğu çıktı
Tanrı göz yaşlarını susturdu
Lora’nın gözü bileğindeki sıfır çizgisine ilişti. Gemiler geçiyordu bileğinden. İçinde beyaz ölüm merasimleri
...
_________
...
____Ara anlatım sessizlik (Sıfırkalpatımı)
...
__
.
Başlangıç Sahnesi (Uykuda)
Şota’nın içindeki Lora’nın karın mektubundan yazılanlardır dedi, uykuya yenik gözlerle kendini rüyaya alemine bırakan minicik bir kalp. İçinin dehlizlerini Melek masalarına düşürdü. Usulca sokulup masallara bedenini terk etti.
Upuzun saçlarıyla göğün altında lunapark ülkesine gitti. Gözleri kocaman bi tutam toprak parçasıydı. Hüzünleri bol yağmur kaçağı derinlikte herşeye herkese meydan okuyan küçük ayaklarıyla bindi salıncağa. Ağzını kocamana açıp “ Yaşasın Tanrı benimle” diye bağırdı...
Hiçseviyorumları
Ekimısırığı
Sıfırkalpatımı
https://youtu.be/c7CvKS2OUME