Marduk
MARDUK ve 2012 YILI
Maya'lar, özellikle matematik ve astronomi alanında çağlarının çok çok ilerisinde olan bir medeniyet. M.Ö. güneş sistemindeki gezegenleri resmetmeyi başarmışlar. Bunu hangi teknolojiyle yaptılar bilemiyoruz. O yıllarda teleskopun T'si bile yoktur.
Bu medeniyetle ilgili kalıntılar incelenirken bir takvim bulunuyor. Üzerinde gezegenlerin olduğu bir taş levhaya bu takvim işlenmiş. Uzun uğraşmalardan sonra çözülüyor.
Gezegenler doğru yerlerinde. Ancak işin garip tarafı, henüz bilinmeyen bir gezegen de çizilmiş ve takvimin son günü 21 Aralık 2012.
Bilinmeyen gezegene Mayalar Marduk, Sümerler Nibiru adını vermişler. Bu gezegen, çok büyük bir yörünge çizerek 3600 yılda bir defa güneş sistemimize giriyor. Dünya'dan çok büyük neredeyse Jüpiter büyüklüğünde bir gezegen. Etrafında yedi adet uydusu var. Kırmızı renkli. Bir karadeliğin etrafında döndüğü iddiası bile var.
Sümerlere göre dünyamız bu gezegenin uydularından biriyle çarpışmış ve dünyanın bir parçası kopmuş. İlim adamları bu iddiayı araştırmışlar ve bilgisayar ortamında okyanusların tabanlarının derinliklerini girerek, susuz bir dünya modeli çıkarmışlar. Gerçekten dünyanın bir kısmının kopmuş olduğunu görmüşler. Bir ısırık alınmış elma gibi dünyamız. İkinci bir ısırık alınırsa tamamen yok olacak.
Şimdi güneş sistemimize gelelim.
Dokuz gezegenimiz vardı. 1983 yılında bir gezegen daha bulundu ve 10. gezegen olarak kabul edildi. Bu gezegene deniz yatıklarının tanrısı olan Sedna, yahut İxion gibi isimler verilmiş. Eskiler on iki gezegenimiz olduğunu yazmışlar.
Jüpiter'le Mars arasında bir asteroid kuşlağı var. Eski belgelere göre orada bir gezegen varmış. Bu Marduk gezegeninin uydularından birisi bu gezegene çarpıp parçalamış. Pluto'yu etkilemiş. Ters yönde dönmesini sağlamış. Dünyada da o zamanlar büyük felaketler ve tufan yaşanmış.
Mezepotamya medeniyetlerinden Sümerler de, astronomide çok ileri bir medeniyet. Sümer yazıtları ile ilgili araştırma yapan Azeri Yazar Zekeriya Sinitch, 1976 yılında bir kitap yayınlıyor. Kitapta bu gezegenden gelenler olduğu, dünyadan maden çıkardıkları ve insan kızlarla evlendikleri gibi şeyler anlatan Sümer belgeleri tercüme edilmiş.
Tevrat da bu gezegenden bahseder. Bu gezegen yaklaştığında dünyada fırtınaların depremlerin sıklaştığı anlatılır. Bu kitaptan sonra Nasa, bu konuyu dikkate alıp araştırma başlatıyor. 1983 yılında bir gezegen bulunuyor. Yörünge hesabı yapılıyor. Bu kızıl gezegen Marsla Jüpiter arasından geçecektir. Tehlike yok.
İnşallah hesaplamalar yanlış değildir. Şayet yanlış ise, işimiz zor. Dünyaya çarpmasa bile uydusu yahut kendisi, çekim gücü dünyayı çok kötü etkileyecek. Dünyanın dönmesi durabilir, yörüngesinden çıkabilir, manyetik alanları yer değiştirebilir, iki çekim arasında kalıp parçalanabilir... Depremler, fırtınalar tufanlardan bahsetmiyorum.
Felaket senaryoları ya da bazı kötü şeylerin olma ihtimali çok fazla. İnşallah öyle bir şey olmaz.
Belki de hiçbir şey olmaz.
Sümerler ve Mayalar zamanında da buradan tekrar geçmiş bu gezegen. Bir şey olmamış. Çok önceleri geçtiğinde tufan olmuş, dünya bu gezegenin uydularından biriyle çarpışıp bir parçasını kaybetmiş. İklimler değişmiş falan. Ama Sümerler zamanında, oradan gelenlerden bahsedildiğine göre problem olmamış.
Mayalar yeni bir çağın başlangıcı olarak hesaplamışlardır belki de takvimi. Her şeyin sıfırdan başladığı yıl. 21 Aralık 2012. Kim bilir.
2012 yılı ilginç bir yıl.
Güneş sistemindeki gezegenler aynı hizaya gelecek.
2012 yılında güneşte manyetik fırtına olacak her on bir yılda bir olur. Bu defa 2012 de olacak.
Marduk Mars ve Jüpiter arasından geçecek.
Maya Takvimi 2012 de bitiyor.
Kısaca 2012 yılı Eylül ve Nisan ayı arasındaki zaman ilginç olaylara gebe.
Nasa 2013 de uzaylılarla tanışacağız demişti. Acaba Marduk'la ilgisi var mı?
Yeni bir çağ mı başlayacak insanlık için?
Sanırım 2012 Mayısı tüm soruların cevabını açıklayacak.
Sağlıkla kalın dostlar.