Memleket Düşleri
Memleket köklü bir ağacın dallarındaki asalet gibidir. Sırtını yaslandığında yıkılmaz dağ gibi durmalı ardında. Kimi zaman çelikten bir bilek kimi zaman merhametli bir yürek gibi sarmalı.
Memleket dediğin hasat kokan emek gibidir alın teriyle ışıldar toprakta. Uzandıkça dalları her yöne güneş ışığını damıtır yaprakta.
Aydınlıktır yüzü perçeminde güngörmüş acılara eğilirken başakları, yeri geldiğinde kıyama durur tunçtandır ayakları. Titrek bir yalnızlık sarsa bile tenleri, çuvaldızla dikildik her sokağına ağır ağır çıkarız merdivenleri.
Sulanmış alın teriyle sarılıp toprağına asırlık çınar ağaçlarının kökleri, rahmet bulutları kuşatınca göğünü doluşurdu yeryüzüne ebemkuşağının tüm renkleri. Ve oynaşırdı dallarında üveyikler.
Hürriyet soluklu geniş ufuklara açılan dimağımız var bizim. Özgür şarkılar, masmavi bulutlar ve turnaların kanadında eğlenir düşlerimiz.
Sınırsız yurt tutmuş ovalarında ataların savaşçıları, yüreği şahdamarında atan bir ecdadın mirasçılarıyız.
Gökte kan, toprakta kan, su da kan masmavi gökleri göğsünde yurt eden memleketim. Olsa da bulutlar gözyaşım, selam durup gönderinde bayrağıma bitmeyecek düşmanlık edenle savaşım.
Memleketim merhametin limanı, sarıp sarmalayan uçsuz bucaksız bir derya, uzun soluklu yürüyüşüm, gölgesinde ay ve yıldıza boyun büküşümsün...
10.06.2018