Merhaba
Gülmek Gülümsemek günaydın tünaydın iyi akşamlar iyi geceler demek . Diyebilmek aslında hani öyle uzak bir yerlere değil. Sabah sevdiceğinin gözlerine , gökyüzüne , ilk nefesini aldığın sabaha , saksıdaki çiçeğine, kapında sabahlayan kediye , Mahallenin esnafına , sana sıcacık ekmek sunan fırıncıya , eczacıya , ağrılarını geçiren doktora, market çalışanına hatta yürürken karşından gelen her hangi birine MERHABA ....
Bugün nasılsınız ? İşleriniz nasıl gidiyor ? Hayırlı işler , bol kazançlar ... Demek , diyebilmek , demeyi düşünmek ama söyleyememek...
Dinlenmek için oturduğumuz bankta ki yaşlı teyzeye yada amcaya selam vermek, Markette çalışanlara kolay gelsin demek, bir üst raftaki deterjana ulaşamayan kişiye yardımcı olup tebessüm etmek...
Unuttuk mu ? Selamlaşmayı , yardımlaşmayı, konuşmayı, dinlemeyi, tartışmayı , tebessüm etmeyi, kahkahalarla içten duygularla gülmeyi.. Unuttuk mu?
Resim yapmak gibi işte boyalar elimizde beyaz sayfalı resim defteri önümüzde ama ne çizen var ne de boya yapan ... Her materyal var. Ama şaheseri ortaya çıkaracak hayal gücü istek yok !
SEVGİ !
Sevgi kazanacak demişti bir abimiz , Nasıl yani diyorsunuz biliyorum. Siz ne biliyor iseniz bende onu biliyorum. Sevgi kaybetmiş miydi ? Yada biz mi sevgiyi kaybetmiştik de kazanmaya çalışıyoruz...
Aşk :)
Evet Aşk ! Onu da kaybettik. Biliyorum çünkü biz doğaya aşık olan bir nesilden geliyorduk. Her renge aşık olan bizler şu anda sadece karanlığa aşığız. Yüreğimiz karamsar yüreğimiz acılı her güne yaydığımız kasvetimizle etrafımızı siyaha boyuyoruz. Ne AŞK kaldı yüreğimizde ne SEVGİ !
Merhabalara kapattık hayatımızı, tek düze yaşıyoruz. Yolda tanıdıklarımızı bile görsek selam vermeyi konuşmayı hal hatır sormayı unutmuşuz. Renkler karmakarışık olmuş. Ayrıştıramamışız. Ayrıştırdığımız insanlığımız olmuş. Hayata dair olan her anlam yüklediğimiz ana temel duyguları yitirmişiz.
Kendimizi yitirmeden uyansak mı artık bu tek düze yaşamdan, tek renk içinde boğulmaktan ve hatta en önemlisi Aşık olmaktan sevgiyi dağıtmaktan , Gülümsemekten kahkaha atmaktan alıkoymadan yaşamaya gerimi dönsek. Siz ne dersiniz ?
Mesela yarından başlayalım yeniden ilk nefesi aldığımız dakikadan itibaren en baştan başlayalım . Beyaz bir deftere rengarenk bir hayat çizelim. İçinde siyah da olsun ama yıldızlarla aydınlansın. Ve her bir yıldız tebessümünüz , kahkahalarınız , Aşkınız ve en önemlisi Merhabalarınız olsun.
Ebru Kaplan
5.8.22 / 03:34 / Yalova