Möftön
sabahın erken saatinde işe gitmek için uyanan salim
balkona çıktığında şaşkınlıktan kasıldı
ben uyuyormuyum rüyamı bu diye yüzünü tokatladı
ne yazıkki uyanıktı hiç olmadığı kadar
ikinci kattaki dairelerinin önünde ağaç olmadığı halde bu dallar nerden çıktı diye aşağı
sokağa baktığında olamaz diye bağırdı sokak sanki bahçe yada orman gibiydi
sesine eşi ve çocukları hatta karşı komşular cama balkonlara üşüştüler
eliyle dalı ve yaprağını koparmak istedi kopmuyor lastik gibi uzadı
ellerine yapışkan yeşi sıvılar bulaştı aynı şeyleri alt kattakilerde denedi
hemen polisi ve belediyeyi aradı. telefonla konuşurken bir şey farketti
adeta şok oldu. çünki gözünün önünde dal ve yaprakları büyüyordu
az önce balkon hizasında olan dallar nerdeyse balkonun yarısına ulaşmıştı
bir kargaşa aldı yürüdü kimse bir anlam veremiyordu
diğer sokaklarda aynı durum söz konusuydu
eline bıçak balta alanlar sokaklara fırladı. kesmeye başladılar lakin kestikçe büyüyen dallar
hızla sarmaşık gibi sarıyordu.
bir şey daha farkettiler kabak türü meyvalarıda vardı kimisi tomurcuk gibiyken onlarda
hızla büyüyor kestiklerinin içinden adı her ne olursa olsun möftön türü yaratıkların
canlı oldukları fark edildi.
mücadele eden halk polis ve belediye, itfaiye gelsede yeterli olmuyor
gerekli makamlar duyduklarına pek inanmıyordu.
saatler ilerledikçe artık başa çıkılmaz bir haşlş almış bina boylarına ulaşarak
sokakları zaptetmiştiler. öyleki nerdeyse sokak geçişleri kapanmış mahsur kalmışlar
artık evlerin uzağında araziden yüzeysel gelen köklerine silah bomba kulanılıyordu
askeri birliklerde gelmiş büyük mücdele başlamışsada
kestikçe büyüyen dalların köklerini nereden geldiğini anlamak için
helikopterlerle köklerin geldiği yöne gidildi beşyüz metre dışarda
dallarla sarılmış bir yapı gördüler ordan geldiği kesindi komutan
sakın bomba atmayın içerde aradığımız kişi olabilir diye talimat
verdi bu arada mahalle bina boylarına kadar dallarla sarılmıştı
ve hızla başka mahallelere uzanmış koca şehri sarıyordu öte tarafta
o yapıya zorda olsalar yaklaşıp el motorlarıyla dalları kesip içeri
girdiklerinde kimse yoktu lakin aşağı inen bir merdiven gördüler
kapı kilitliydi zorlayarak kırıldı asker şaşkınlıkla komutanım
burada biri var koştular gördükleri saç sakal karışmış yaşlı bir adamdı
onları görünce ürktü ve herşey yoluna girecek az kaldı müsade edin
dediyerek yeniden masasına dönerek deneylerine devam ediyorken
komutan yetkilileri arayarak durumu anlattı kendine söylenen
adamı tutuklamayın nasıl bir bela açtıysa belki o bitirir denildi
fakat şehrin yarısını saran bu acaip dallar büyük bir kargaşa
içinde millet kimi kaçıyor kimi mücadele ediyordu dallar srmaşık gibi
insanlarıda sarıyor yaralı ölü durumu tam olarak bilinmiyor üstelik
dalların arasında büyüyen möftön türü kabaklar bir iki metre dev
boyutlara ulaşınca içinden o yaratıklar çıkıyor kendi çıktığı kabağı
yiyerek sokaklar caddelere koşuyorlar artık insanlarada saldırıyordu
onlarda büyümeye başlamış büyümeleri resmen gözle görülüyordu
bu arada o evdeki profösör kılıklı adamdan medet bekleniyordu
nasıl ne icat ettiyse çaresinide bulacağını umut ediyordular
şehirde yaratıklar kol geziyor insanları yemeye başlamışlar
üç beş metre boyutlara ulaşmışlar silahlar bombalarla vuruluyor
lakin dalların arasında binlerce kabaktan çıkmaya devam ediyordular
tüm ülke seferber olurken dış basın ve ülkeler olaya bir anlam veremiyor
yardım için gelmeye başlamışlardı
dallar yada ağaçlar bina boylarından daha yükseklere uzanıyor
lakin şehir tamamen kuşatılmış başka köy ve şehirlere hızla yayılıyordu
yaratıklar her yerde insanları avlıyor korku ve panik anlatılmaz
boyutlara gelmişken ikinci günün sabahında nihayet profösör
buldum diye seslendi bana çok miktarda şırınga
ve küçük kaplar lazım dedi yetykiliye
acilen bulup geldiler kolilerde ve her askere bir şırınga ve vererek
dolu bidonlardan bulduğu ilacı kaplara doldurdular
bunları gördüğünüz tüm ağaç köklerine enjekte edin dedi
yetkili dediki peki yaratıklar ne olacak ağaçlar hızla ölecek
ve yaratıklarında çoğalması büyümesi duracak dedi
vakit yoktu tartışmaya bir an önce başlandı profösör yeniden yaratıklara
ikinci bir ilaç bulma telşıyla devam etti
dışarda profösörün dedikleri aynen çıktı ağaç ve sarmaşıkları
hızla kuruyordular yaratıklarda saldırmayı kesmiş artık
büyümüyor lakin heryerdeydiler bir sonraki gün yaratıklar
içinde ilacı bulup uzaktan yaratıklara iğneler fırlatararak
enjekte ettiler hızla ölüyordular
nihayet başarıya ulaşılmış olsada can kaybı ve hasar
büyük boyutlardaydı nihayet profösör alınıp yargılaması başlanmış
nasıl ve nedenler kısa zamanda öğrenilecekti.
Mstafa Yaman
22 mart 2021