Monarşinin Dili Oligarşinin Dili 10
Sahipliği olan kişinin bencil zikrine göre kişimiz sahipliği olan durumla kendisini geçmişin inşacısı gibi görür. Kişi neye göre tamah içindeydi? Kolektif yapıya; totemi manaya ve ilahi ittifaklara aykırı durum ile tamah içindeydi. El ahit zikri içinde olan kişi sahte bir çap hareketiyle mülk benim demeyle tamah içinde olacaktı. Kolektif alan bu tamaha bu El ahde direnecekti.
El ahde bağlı olanlar oluşan kolektif dirence karşı, sanal bir tutumun hilesi içinde kendinden meşruiyetle tarihsel kolektif yapıya sapıklık münkiri diyecekti! Bu El ahit içinde ahitle olanların diliydi. Kolektif alan da bunlara hariçler, kovulmuşlar, sürgün yiyenler diyecekti.
El ahit yapı geçmişe münkir münafık diyen bir aşağılama içinde oldu. Ve hem tarihsel hem inşaca olmayan bu tür tutum; tarihsel olan geçmişi değiştirip dönüştüren irade ve söylemin mana anlayışı olacaktı.
Bu durumda El iman ahdi kaynak yaptığı, enfekte ettiği sürece bir hikâyeye söyleyecekti. Köleci süreç giderek zulüm ve gözyaşı getirmişti. Kolektif hafızalı anı aktarımı içinde olan tüm kişi karşılanması olan gereksinmeler, yokluklar içinde varlıklı olanlara imrenmeye hasede vs. dönüşecekti.
Kolektif hafızalı aktarım içinde olan cazibeler köleci yapı içinde yokluğa imrenen hayal ve duygularla birleşecekti. Köleci sistemin yokluk gerçeği, kolektif hafızanın varlık gerçeği ile hayali bir söylemle köleci kurguyu ateşleyecekti.
Köleci yoklukları kolektif sağlatmalarla dolduran hayal oluşturmanın ve hayal satmanın adına köleci dilde cennet denecekti. Cenneti tasımla, kolektif alandan; köleci cehenneme sürülmenin, kovulmanın hikâyesiydi bu. Cennet söylemli mana nedenle oluşan yeni hikâye zülüm olan ve köleci olan yeni duruma ayak uydurmak olacaksa; burada bir sorun vardır. Hem de din iman sorunu vardır.
Var oluş yasasına göre tekil olanlar çoğuldu. Çoğul olanlar da tekil olmak zorundaydı. Sağlatan totem yapı tekil birçok kişilerde oluşur. Çokluk aynı bir duyuş aynı bir anlayışın anlam birliğiydi. Bu neden ile sağlatan totem alanın kendisi tekildi. Totem alanın içi de tekil özne kişilerden oluşmakla birçoktular.
Çokluğu var eden, çokluğun koşullarını destekleyen süreçler; çokluğun kendi dışında zorunlu süreçlerdi. Çokluğu var eden ve çokluğu destekleyen aynı süreç nedenlerle o çokluk kesikli sınırlı sonlu olmak zorundadır. Bu sınırlı sonlu belirlenim durumla o çokluk tekliğe dönüşür.
Totem alanı tekil kişiler yönelimiyle birleyen geliştirip sınırlı sonlu yapan etki; tekil kişiler ortaklaşmalı hisseli durumla birlikte avcı toplayıcı sağlasan olmanın etkisiydi. Totem alanı sınırlı sonlu birbirinden sorumlu yapan da bu sağlasan bağ anlayışıydı.
Totem alanı sınırlı sonlu birlik yapan süreçler çevrede sağlama olan çevre kaynaklarının kıtlığıydı. Bir merkeze bağlı geri beslenme geriyle iletilmeli olmanın olanaklarıyla sınırlıydı. Ve totem alan genişliği tekil kişilerin bir günle sınırlı olan eylem genişliğiyle sınırlıydı. Bunlar o tekil alanın çap hareketi olan genişliğin ve genişlemenin kuvvet çizgilerini oluşuyordu.
Sınırlanma ve genişleme birbirine dönüşen kavramlar ve eylemlerdir. Sınırlı olan, sonlu olan gelişmek genişlemek için sağlasan olan çap hareketi içine katılan yeni bir beklenmedik bilinmedik bir genişletici çap hareketinin ortaya çıkması gerekecekti.
Totem tekilliğin bilinmedik beklenmedik alan hacim genleşmeli çap hareketi; kendileriyle birlikte kendi dışlarındaki gelişmelerin nedeniyle ortaya konan üreten ilişkilerdi. Böylece tarihi bir genleşme süreci olan üstel durumlu bir çap hareketi ortaya konmuştu.
Üreten ilişkiler kendi üzerine etki bir üretim ilişkileri olması nedenle tekil yapıyı dışa açan ve tekil yapılar arası birleşme olan çoklu bir yapı ortaya koymuştu. Üreten ilişki farklı bir kullanım ve farklı tüketim olanağını değişme sürecini yani totem grupların farklı kullanım ve farklı tüketim değeri olan nesneleri birbirleri için üretmelerini totem gruplara yüküm etmişti.
Her biri bir totem alanlı üreten ilişkiler farklı kullanım ve tüketim değeri taşıyan üretim tüketim olmaları nedenle kendi üzerine kendi etkimeydiler. Totem gruplar arasındaki farklı kullanım ve farklı tüketimi değişme olanağı veren değiştirme değeri bir çekim kuvveti, bir birleşme kuvvetiydi.
Değiştirme değeri bir çekim, çekime bağlı bir araya gelme ve bir birleşme büyüme işbirliğiydi. Değiştirme değeri içinde yapılan gruplar arası iş birliği birleşmenin üreten ilişkilere bağlı alan (yüzey) ve hacmini büyüttü.
Alan ve hacim büyümesi ÇAP BÜYÜMESİYDİ. Çap birleşmeye bağlı zaman ile birleşen hareketin ÇAP boyunu uzatıp birleşmeye bağlı alan hacim ilişkisini genleştiren bir süreçti. İşte ÇAP DEVİNMESİ içindeki alan hacim de birçok totem gruptan oluşan yeni yapı politeisti bir yapıydı. Totem mesleği kadar değiştirme değeri olan üretim hareketiyle sınırlı sonluydu.
Ancak gruplar arası değiştirme değeri olan üretim hareketinin üstel çarpanla genleşme olan bir çap hareketi büyümesi olduğu unutulmamalıdır.
Üstel çarpanla bir değiştirme değeri genleşme ve büyümesi içindeki ilahi süreçli ÇAP HAREKETİ (çap devinmesi) denen politeisti tekil ve yeni yapı; aynı alan ve aynı eylemin iş birliğini içinde olmayı ortaya koymuştu. Aynı çap genleşmesine bağlı alan içi işbirliği yeni bir birlik, yeni bir tekil ve İLAHİ durumdu
İlahi birlik kendi içinde çokluktu. Karşılıklı yükümle değiştirme değeri ortaya koyan sorumluluk bağlacı içinde de tekildi. Birdi.
Kısaca bir bileşimi ortaya koyan genleşme ve büyüme o bileşimin sınırlı sonlu olmasını da ortaya koyuyordu. Bir bileşimi ortaya koyan referans değeri ya da ger bağlanım yasası kolektif işbirliği ortaya koyan SAĞLASAN hareketti.
Artık bilinmeyen tahmin edilmeyen ve kendi dışında olan bir büyüme bir gelişme olacaksa bu devim genleşmenin çap hareketi olan sağlasan eksenli hareketin içinde ve hareketin üzerinde olacaktı.
Bir olanlar, kendi dışında olan gelişme yanıyla; kendi gibi değiştirme değeri veren sağlamayı gelişme yapanlarla birleşecek çoğul, olacaktı. Çoğullaşmayı veren yeni çap hareketi aynı zamanda da birleşmenin tevhidin ekseni olacaktı.
Bu sayılanlar sağlasan hareketin kendi dinamizmi ve genleşme boyutuydu. Sürecin bir de totem alanlı mana üzerinde sosyal tekil oluşun sağlasan genleşmenin birleşme boyutuna karşı sosyal bir direnç boyutu vardı.
İşte bu sosyal direnç, sağlasan çap hareketi karşısında her durumda, ilk bileşimi veren totem mana alanlı en temel durumla; ilahi alanda, monarşin ve monoteist alanda, oligarşin alanda sanayi devrimini veren burjuva hareketi alanında vs. ikilemleriyle hep karşımıza çıkacaktı.
Hem de ilk yasaya bağlı veya ilahi yasalara bağlı, ya da monarşin ahide bağlı yahut ta oligarşin tevhide bağlı vs. süreçlerle birbirine münkir (inkârcı-yadsıyıcı) sapık gibi suçlama ve ahit ehli (mümin) gibi süreci kutsayıcı olumlu kılan yaklaşım içinde olacaklardı.
Münkir (kâfir), sapık suçlaması ile ahit ehli mümin olum laması sizin ve grubunuzun durduğu yere bağlı olarak siz söylüyorsanız siz ahit ehli ve mümindiniz. Karşı taraf sapık ve münkirdi. Yok, eğer bu sözleri karşı taraf size söylüyorsa siz münkir ve sapıktınız, karşı taraf iman ehli ahde bağlı mümindi.
Kısaca totemi mana tabanlı (statükocu muhafazakâr tabanlı) sosyal alanın direnci sağlasan temellin çap genleşmeli büyüme değişme dönüşmesine karşı olan bir dirençti. Totemi mana değişmenin getirisini yeğlese de değişmeye karşıydı. Hem yeğlerim hem karşı olurum diyordu.
İlahi sistemin sonuna doğru çap değiştirici eylem yine alttan alta ve zorunlu olarak üreten değiştirme değeriydi. Ama El iman ahitle olan yapı, çap değiştirici hareketi gözlerden gizledi. Nasıl gizledi? Çap değiştirten temel sağlasan eylemli değiştirme değerini RIZK söylemli bir kerteye indirgedi.
Kolektif gücü de ele geçiren hile ve tuzak içinde kolektif güç kimi kişinin mülk sahipliği huzur hakkı olmakla; irade ve takdir kutsamasının konusuna dönüştürdü. Yeni bir mana çarpıtması ortaya kondu. Artık ÇAP genleşmeli değişme dönüşme; kutsal rızk kavramıyla mülkün sahibi El iradesine göre olan bir hareket olacaktı.
Süreç giderek ve koyulaşarak teokratik bir görünüme bürünecekti. Bu nedenle monarşin köleci sistem de ikili kendi doğasına göre hareket edecekti. Monarşinin de totemi mana, ilahi ahit gibi biri sosyal diğeri çap hareketi olmakla iki doğası vardı.
Monarşinin sosyal karakteri her şeyin üzerinde kaderleri, rızkları belirleyen bir mülk sahibi El mülkul El emirin irade takdir olan sosyal karakterli mana içindeki El iman ahdiydi. Diğeri de somut, nesnel ve kolektif emek hareketine bağlı çap hareketi içindeki genleşme olan kolektif sağlasan hareketti.
Ve El ‘n kendi söylemine göre El, kendi El ahit çerçevesinde konuşacaktı. Bu konuşma oligarşi içinde El ahit ile oligarşiye birleştirmenin anma dili olmakla “kulumuz Yusuf’u demir döven Davud’u an demek gibi bu geri bağlamlı anmalar birleşmenin yeni bir zikrine dönüşecekti.
El ‘in kendisinden sonra gelecek olan; El ‘in iradesi dışında olan, köleci bir ÇAP GENLEŞMESİ karşısında kendisinin gelişme şekli olacak olan bu genleşme, bu oligarşiye karşı tekil söylemli El mana anlayışı direnecekti. Direnen çap genleşmesi değil, hem direnirim hem büyürüm diyen El mana anlayışıydı.
El mana anlayışı Monarşi içinde kalmak isterken kendisinden önceyi kötülediği gibi kendisinden sonrası olacak oligarşiyi de müşrik ve münafıklar diye kötüler. Ama iyi veya kötü olmakla bir ÇAP GENLEŞMESİ OLAN oligarşiye sorarsanız. Gerici olan ayak direyen inkârcı ve münafık olan, oligarşinin gırtlağını sıkan monarşin anlayıştı.
Monarşinler üzerine oturduğu kolektif ganimete rağmen birleşen monarşiler eliyle oligarşiler ganimet alıyorlar derseniz. Ve oligarşinler köle sahibi oluyorlar diye siz bunlara münkirler münafıklar yaftası vuruyorsanız; bu kes akıl perdelenmesi ile karşı karşıyasınız demektir.
Çünkü münkir, münafık olmayan hidayet ehli müminler de ganimet edip; köle sahibi oluyorlardı duyurulur! Bu yeni ve köleci çap büyümesi içinde yeni çap doğrultusunda yeni değişme dönüşmelere meşruiyetti.