Mum Gibi Eriyen Yürek
Düşünüyorum da şimdi yazamasam sanki bir daha hiç yazamayacakmış gibiyim...
Bazen insan bulumadığı bir sevgiyi arar durur başkalarının hayatlarında...
Bazı insanların tebessümleri mutlu eder, bazılarının bir sözü başarıya ulaşan bir merdiven gibi dikilir önümüze...
Herkes unutulur günün birinde... Fakat bazıları vardır ki hatırlanmayı binlerce kez hak ederler.
Ne kadar zaman girse de araya kazanılan güzelliklerin önüne geçemez...
Zaman, mücadele zamanı... Zaman hayata karşı direnebilme zamanı...
Zaman tutunabilme zamanı...
Peki, yok mu vefakâr öğretmenler... Yok, mu fedakâr öğretmenler...
Hatırlanmak için sağlam izler bırakan o güzel melekler...
Bazen mum gibi eriyen bir yürek tutabilir bir çocuğun çamurlu ellerini...
Bazen kendini eriten biri ışık saçabilir o ıslak gözlere...
Bazen biz sözü hayatı boyunca ders kalır öğrencilerine...
Geçmiş bir zamanın o mahcup çocukluğun geriye bıraktığı yüz kızartıcı davranışların mahcup bir haliyle ilerliyor zaman.
Okul hayatı boyunca karşılaştığımız üzerimizde emeği olan binlerce öğretmen var.
Hedefine ulaşan bir öğrenci üzerinde emeği olan birini asla unutmaz. Öğretmenin bir sözü hayatı boyunca ders kalır öğrencilerine.
Erdal öğretmen benim okul yıllarım da karşılaştığım en fedakâr bir öğreticiydi.
Onun güzel ahlakı bütün hal ve hareketlerinin bir göstergesi oluyordu. Yaramaz öğrencilerine karşı bile öfkeli bir tavır almazdı her zaman sabırla yaklaşırdı.
Derste herkes başka şeylerle ilgilenirken ortalık karışırken öğretmenimizin sadece susması bütün sınıfa bir tokat gibi inerdi zaten.
Sabır zor bir davranıştı herkes kolay kolay sabredemezdi. Fakat kazandırdıklarına değerdi.
Erdal öğretmen "iyi insanlarla anlaşmak kolaydır, önemli olan kötülerle anlaşabilmektir" demişti bir dersinde.
Kötü arkadaşlardan vazgeçmek yerine iyi olmaları için çaba sarf etmek. Bunu elimle yapamasam da onlara dualar sayesinde yardım edebildim belki kim bilir...
Anlattıklarıyla her zaman iyi bir yol sağladı Erdal öğretmen.
Kendini öğrencilerine feda edip bir mum gibi eriyen bir öğretmendi...
Sıkıntıları, dertlerine rağmen öğrencilerine katlanabilen bir öğretmendi...
Belki de birçok öğrencisini fark etmeden ilmiyle bilgilendirmişti...
Herkesin hayatta vardır bir öğretmeni...
Bu bazen yakın bir dostun olur, bazen ailen, abin-kardeşin, bazen tanımadığın bir yabancı, bazen meral öğretmen, hülya öğretmen, erdal öğretmen...
Her insanın eminim vardır bir yol göstericisi çocukluğunda...
Her çocuk farklı insanları büyütür hayatında...
Fakat verilen emekler, büyütülen hayaller gittikçe unutulur. Önemli olan zoru başarmaktır aslında unutmamak... Hatırlanmayı binlerce kez hak eden öğretmenlerimizi...
Peki, ne yapabiliriz onlar için bir gün bizimle gururlanabilmeleri için...
Pencerem o kadar karamsar ki şuan cevabı yok sorularımın. Fakat bir ses diyor ki içimden zamanı gelecek karşılığını vermenin. Ve ben emeklerinizin karşılığı için o günü bekleyeceğim...
Zaman hızla ilerliyor. Büyüyoruz galiba mecburen...
Çok farklı tecrübelere sahip oluyoruz...
Milyonlarca yüzlü insanlarla karşılaşıyoruz...
İstedim ki bu hayatta hangi yüze büründüklerini çözemediğim insanlar arasında sizin gibi gerçek kişilikli biri hep Varolsun.
Daha çok" İlknur öğrenciler "çıkacak karşınıza daha çok öğrencilerinizin umut ışığı olacaksınız zamanla.
Tek düşüncem onlar benim gibi mahcup etmesinler sizleri...
Bu mektup sayfalarca uzar gider, Hiç bir söz anlatamaz sizin ve sizin gibi öğretmenlerin değerini.
Mum gibi eriyen bir yürek sundunuz bizlere...
Karşılıksız bir duygudur feda etmek, zor bir erdemdir bu devirde sabretmek ve çok zor inanın kötülüğe karışmadan ilerleyebilmek...
...
Hakkınızı helal edin...
Ve dualarınızı üzerimizden hiç eksik etmeyin...