Mutsuz Bacaklar
Kraliçe olmak zor iş. Her zaman tahtında hanım hanımcık oturmak zorundasın.
Oysa ben ya bacağımı uzatacağım, ya da bacaklarımı altıma toplayacağım. Ara ara da oturma şeklimi değiştirmem gerekiyor. Uzun süre aynı konumda oturamıyorum. Gece yatarken bazen kalkıp, bacak ekzersizleri yapıyorum. Durumum tam olarak huzursuz bacak sendromu degil ama ona benzer bir durumdayım.
Kraliçe olsaydım eğer, uzun süre tahtımda aynı konumda oturamazdım.
Huzursuz bacak sendromlu kraliçeye çıkardı adım.
Yolculuk yaparken, uzun yolculuklarda çok zor oluyor.
Otobüsün orta yerine uzanıvermek arzusu duyuyorum. 'Azıcık, beş dakika uzansam' diye düşünüyorum. Ama hiçbir zaman bu arzumu gerçekleştiremedim ne yazık ki. Her yolculukta aynı duyguyu yaşıyorum. Aynı arzuyu duyuyorum.
Bacaklarımla çok sorunum var. Onları bir türlü rahat ettiremiyorum. Sürekli huzursuzlar.
Hiç mutlu olamıyorlar. "Biraz Polyanacılık oynayın ne olur. Bu durumdan, bir mutluluk payı çıkartın" diyorum ama beni umursamıyorlar.
Hiç bir şekilde mutlu olamıyor, bu yüzden beni de huzursuz ediyorlar.
İyi ki çalışan bir kadın değilim.
Kraliçe olmadığım için de çok memnunum.
Bacaklarımın haline baktıkça, "Kraliçe olsaydım, yanmıştım. İşim çok zor olurdu" diyorum.
Bacakları güzel bir hanım görünce de, kendi bacaklarımın huysuzlukları aklıma geliyor. "Sizin bacaklarınızda benimkiler gibi huysuz mu?" demek istiyorum ama beni deli zannederler diye çekiniyorum.
Ama aynı sorunu yaşayan okuyucularımın olduğunu biliyorum.
Ben dertlerimi, sıkıntılarımı sadece okuyucularımla paylaşıyorum. Beni bir tek onlar anlıyorlar.
Beni okuyucularımdan başka kimse anlamıyor.
Kimseye sıkıntılarımı anlatmak istemiyorum. Benim okuyucularım var. Onlar yeter de artar bana.
Arkadasım olmasa bile üzülmem. Yazdıklarımı paylaştığım, içimi döktüğüm, beni anlayan, okuyucularım var benim.
Bacaklarımın huysuzluklarını da, bir tek onlarla paylaştım.
Sevgiyle kalın