Nasıl Yaşar Nasıl Ölürüz 52

Yokuş yukarı olmanın düzenlenişi içinde olan bir olgu, olay veya var oluş; ters bir alan etkisi ile iniş aşağı olan durumu içinde bütünden ayrılan süreç durumuyla, yeni bir organize oluşa, sekans durumdular.

Yokuş yukarı olmak; genleşen yükseltemeyen, seyrelen yükseltgenme durum olmakla; giderek kütle çekim nedenle kuantum durumla hızdan yavaşlamaydı. Bu da mikro olandan makro olana geçmenin topaklanmasıydı.

Aynı zamanda genleşen, boşalmayla git olan enerji, boşalan ve seyrelen enerji haliyle yerine ve araya boşluk enerjili zaman almaktı. Mevcut boşluk alanları az çok büyütmekti. Ki bu durum parçacıkların bir başka biçim ve akış şekliyle bu boşluk enerjili boşluk eşlerinin başka bir enerji düzeni içinde olmakla doldurulmasıydı.

Bu genleşen, yükseltgenen enerji hareketi sündürülen bir lastik gibi git olma ile gel olma arasında bir gerilim alanı oluşur.

Bu oluşmayı parçacık yapılı dolma, boşalma veya boşalma, dolma olan firen ilişkilerine göre tanımlamaktı. Aynı seyrelen ve genleşen enerjinin git olan yükselt gen kılınan hali, merkezde adeta gerilen yay örneği her genişlemeye karşı oluşan karşı dalganın geri çekilme hareketi ile girişir.

Böylece genleşmekle yükseltgenen, git olan enerji dalgasını durduran, geriye çağıran bir iniş aşağı indirgenen (geri çekilen) dalga hareketi girişmesine neden oluyordu.

Üst paragraftan da belirtildiği gibi gel olanın git yapması ile, dolu olanın boşu ile yokuş olanın iniş aşağısıyla, kabul olanın yadsınmasıyla ve dahi var olanın yok olmasıyla (diğerine boşluk enerjisi olukla davranması), seçilene karşı seçilemeyen düzensizlik içinde ölürüz.

Örneğin kimi hücrelerimiz kimi özelleşen durumuyla, kalp, karaciğer, dalak, ya da sinir hücresi gibi organ ve özgün işlevle yapılarımızı oluşurlarken özelleşirler.

Bu tür özel durumları seçen hücre ve hücreler grubu organizesi ya da bütün oluş yararına karşın bir hücre kendisinin kendi başına yapabileceği “tüm hayat sal süreçlerinden” vaz geçer.

Hücre hayat sal olayları sürdürme yeteneği yönünde kendisini pasif kılar. Yani hücre, organizma oluşun hayatı sürdürmesi karşılığı bir kazançla bu en temel yeteneğinden vaz geçmekle kısıtlanmış, tersten yok olma durumunu (ölümü) yeğlemiştir. İnorganiklerde billur ya da kristal yapılar hücreye gidecek olan ön enerji düzenli prototip yapılardır.

Hayat deyince bunca olup bitene rağmen özel de kendi hayatını, genelde de bizi kasteden bir okurun çevreyi bizim için yaratılmış sayması ne kadar saçma ne kadar kolaycı, ne kadar tembel işi bir akıl uyuşturmasıdır ki bu tabirler içinde anlama ve ifade güçlüğü olduğu çok açıktır.

İster aktif, ister pasif durumla olsun, in organik ve organik süreçler aynı ve benzer durumlar kotarışla eksen çevrimi içinde var oluş ve düzenli iç çevrimlerdir.

Var oluş birinci faz inorganikten ikinci faz organiğe doğru çok kes ekstrem enerji tüketimli çevrimlerle bin bir türlü durum içinde var oluştur. Yine var oluş üreten kolektif kıl ve kolektif yetenekli bilinçle diğer yandan üçüncü bir fazı ortaya koymuştur. Ve biz hangisine hayat hangisine hayat değil, demekten; hayli zorlanırız.

Üçü bir arada, üçü birbirine girişme içindedir. Bu giriş meyle önce olan sonuç, sonuç olan başlangıç bir dalga parçacık girişmesidir.

İnorganik oluş parçacık ise inorganik işlevler girişmeli sentez özelliği süreklilikti. Üreten yapının nesnel ve özne ilikleri (buna insan da dahil) parçacık ise kolektif yetenekli ortak akıl ile kolektif birim zaman parçacığın isteği ve bilinci dışında olmakla, sürekli olandı.

Eğer biz hayatın kendisi veya amacı olsaydık, gelip geçici olan bizimle (parçalı ölümle) hayat hiç süremezdi. Eğer biz olmasaydık hayat denen süreklilik kendi belirme durumları içinde ortaya çıkamazdı. Genleşen ile genleşmeyi sıkıştıran durumların parçacık belirmesini unutmayın, Hayat bizimle ama bizim dışımızdadır.

Biz bizim dışımızda olanlarla varız. tekil, porfirinle; tekiller sentezi hücreyle; hücreler sentezi organ ve dokularla; dışta organizmayla-organizma girişmeli kolektif organizasyonlu sosyal oluşla varız. Yine, kolektif üreten toplumsal oluştu düzen ilişkili im ile, imge ile, imaj yansımalı kolektif birim zamanlı geçişken oluşun yetenekleriyle akıl ve bir çok hayat durumlarıyla varız.

Ne atom düzenli enerji süreçleri ile ne moleküler düzenli enerji süreçleri ile ne porfirin ve hücre düzenli enerji süreçleriyle bizdik. Ne de organizma oluşla biziz. Yani kuantum ve çoklu mantıkla hem biziz hem biz değiliz. Ne bile kolektif enerji düzenli alanla biziz. Ne de gelecekteki süren ile biz olacağız. Ne de bunlar bizsizdiler.

Bir başka evrenin bir başka yasa süreçli süre durumları oluştan, kuantum düzenli süreçlerin "sentezi" ile yola koyulduk. parçacık hareketli kuantum harekete göre donmalar içinde masif görünür olgu ve olaylara dönüştür.

Bu demek değildi ki makro düzlemi oluşmakla görünmez değildir. Örneğin proton ve pozitron sentezli, atom sentezli, molekül sentezli, bir hücre sentezli bakterisel yapılar da makro olmakla görünmez ara biçim alışlardır.

Bir olaya göre yükseltgenmekle yokuş olan alan yönü, diğer bir indirgenen olaya göre inen alan yönü olmakla alan yönü sıçramaktadır. Bu yola koyuluşlar içinde sıçrayan alan yönleri bu evrenin olgu olay yasaları ile var oluş üçüncü faz durumları içinde de olan hayatlarla belirdi.

Bu belirişin olgu olaylar sarmallı ağ ilişkili dinamik sıçrama yapan her yöne zincirleme çevreli bağ oluşların geçişken bağıntılı imajlarını eşey yapan kopya süreçle vardık. Zıtlık; birbirinin içine bu imajlarla kâh yoğunlaşan, kâh açılan salınımları arasındaki yansıma devinmesiydiler.

Kesikli özel bağıntı içinde neden sonuçtan öncedir. Ve neden, nedeni olacağı sonuçtan (gelecekten) habersizdir. Düz git değil sarmaldır. Böyle olduğu nedenle; neden sonucun adımını, vaya neden sonucun ip ucunu bağrında taşırsa da neden sonucun kendisini bağrında taşımaz.

29 Eylül 2019 5-6 dakika 1084 denemesi var.
Yorumlar